Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Soma’nın Yırca mahallesinde termik santral yapılması planlanan zeytinliklerde şirkete bağlı özel güvenlik ekipleri tarafından avukat Hasan Namak’a yapıldığı öne sürülen şiddeti kınadı, özel güvenlikçileri derebeylerin ordularına benzetti.

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız ve yeni yönetimine nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyarette, termik santral yapımı için 6 bin zeytin ağacının kesildiği Yırca mahallesinde fiili saldırıya uğradığı iddia edilen avukat Hasan Namak da yer aldı. Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na ziyaretinden dolayı teşekkür eden Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız, “Sayın Feyzioğlu, yönetimimizin ve yeni seçilen organlarımızın geçirmiş oldukları bir kongre sonunda hem tebrik etmek hem de Manisa şu zamanlarda çok acılar yaşıyor, önce Soma faciası ve yine Soma’nın Yırca mahallesindeki çevre felaketinde aktivist arkadaşımız aynı zamanda köylülerin hukukunu savunan değerli meslektaşımız Hasan Namak’ın uğramış olduğu kötü muamele, işkence, hürriyetine tahdit ve mağdur olduğu dönemde bize destek olmak için aramızdadır” dedi.

“BİZİM MÜCADELEMİZ BU ZİHNİYETLE”

Manisa Barosuna ‘hayırlı olsun’ ziyareti ve saldırıya uğradığı iddia edilen avukat Hasan Namak’a destek olmak için Manisa’ya geldiklerini kaydeden Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da, “Bu saldırı birimize yapılmış gibi görünse de 84 binimize ve aslında 76 milyonumuza yapılmış çirkin muameleyi, işkenceyi, elleri tersten kelepçelenerek özgürlüğü tahdidi kınamaya geldik. Buradan herkes bilsin ki bizim birimize dokunulduğunda hepimize dokunulmuş olur. Biz bugün bunun hesabını sorarız. Bugün hesabı sorması gerekenler kıpırdamazsa yeniden bilsinler ki biz yarın sorarız illa. Yarın da sorarız. Biz buradayız. Onlar giderler ama biz hep varız. O yüzden kim avukatın kılına dokunursa, kim avukata zarar verirse ömrümüzün son gününe kadar, bizim ömrümüz yetmezse bizden sonra gelen avukatlar bu çirkinliğin, bu suçun peşini bırakmaz."

Yırca’da yaşananların Soma’daki maden faciası ve Ermenek’teki maden faciasının aslında aynı zihniyetin ürünü olduğunu anlatan Feyzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yer üstünde zeytin gibi paha biçilmez zenginliğimiz varken, insanlarımızı köle fiyatına ve her türlü güvenlik önlemini hiçe sayarak, yerin 7 kat altına indiren zihniyetin ürünüdür. İnsanlarımız yer üstünde doyabilecekken niçin yer altına, suyun altına iner, niçin gazın altına girerler, işte bu zihniyet göndermektedir. Bizim mücadelemiz bu zihniyetledir. Bizim mücadelemiz hukukun üstünlüğü içindir.”

PARALEL YAPI OPERASYONU

Bir gazetecinin, bugün İstanbul merkezli 7 ilde paralel yapı operasyonuyla ilgili görüşünü sorduğu Metin Feyzioğlu, şöyle konuştu: “Şuan onunla ilgili ayrıntılı bilgi sahibi olmadığımız için yorum yapmak herhalde erken olur. Bakalım ne olduğunu anlayalım. Bizim tavrımızı hepiniz biliyorsunuz. Biz gözaltına alınanların veya haksızlığa uğrayanların kim olduğuna göre pozisyon almayız. İşlemin doğru olup olmadığına bakarız. Türkiye’de bir cadı avı sürecinin çok uzun yıllardır devam ettiğini, bugün cadı olanların yarın avcı, bugün avcılığa terfi edenlerin yarın cadılığa indiğini hep görüyoruz.”

ÖZEL GÜVENLİKLERİ DEREBEYLERİN ORDUSUNA BENZETMESİ

Termik santral yapımı için 6 bin zeytin ağacının kesildiği Yırca mahallesinde, avukat Hasan Namak’a şiddette bulunduğu iddia edilen şirketin özel güvenliklerini kınayan Feyzioğlu, Türkiye’de özel güvenliklerin derebeylerin orduları haline geldiğini savundu. Feyzioğlu, polisin görevini özelleştirmeyle özel güvenliğe yaygın şekilde veren sistem, aslında bir nevi derebeylikler kurduğunu belirterek "Derebeyliklerin Orta Çağ’daki orduları, askerleri gibi özel güvenlikler kuruluyor. Polisin de tabi olmadığı sınırlar içerisinde dışarıdaki işsiz güçsüz ihtiyaç içerisindeki gençler kadrolara alınıyor, bellerine cop veriliyor ve emir talimatla insanların üstüne salınıyor. Bunun altını çizmek lazım. Bugün ona saldırılar, yarın buna saldırırlar. Bugün saldırılan konumda olmayanların tuzu kuru değildir. Bu yaygınlaşırsa herkesin sıkıntısı vardır ve yaygınlaşmıştır.” dedi.

“BU İÇTİHADIN BİRAN ÖNCE DEĞİŞMESİ LAZIM”

Danıştay’ın içtihadında baroların çevre davalarıyla ilgili değişiklikler yapıldığını kaydeden Feyzioğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Danıştay uzun yıllardır devam eden içtihadını maalesef yeni Danıştay döneminde değiştirmiştir. Baroların çevre davalarında dava açma ehliyetini tanımamaya başlamıştır. Bu içtihadın biran önce değişmesi lazımdır. Barolar eğer gövdeleriyle bu davalara girerlerse, çevre katliamları frenleniyor ama çevre katliamlarında gaza basılması süreci Danıştay’ın sebebi kanununa ve hukuka göre hiçbir şekilde açıklanmayacak karar değişikliğiyle olmuştur. Bu kararın hemen arkasından Atatürk Orman Çiftliği katliamı hızlanmıştır.”

Özel güvenlik ekipleri tarafından şiddete maruz kaldığı iddia edilen avukat Hasan Namak da silsile halinde hukuk katliamı yapıldığını belirterek, bunun sonucunda çevre felaketi yaşandığını dile getirdi.

Konuşmaların ardından Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na hediye takdim etti. Heyet daha sonra Soma’nın Yırca mahallesine gitmek üzere yola çıktı.