Uluslararası Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’nda konuşan Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş, “Ülkemiz madenciliği sağlıklı işlemesi açısından kesinlikle bir maden bakanlığı kurulmalıdır” dedi.

4 Aralık Dünya Madenciler Günü dolayısı ile Türkiye Madenciler Derneği tarafından Uluslararası Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği konferansı düzenlendi. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferansta madencilerin yaşadığı sorunlar, çalışma koşulları, iş kazaları gibi birçok konu konuşuldu. Yurt içi ve yurtdışından gelen konuşmacılar, ülkelerindeki deneyim ve çalışmalarını paylaştı.

Özellikle iş güvenliği paketi hakkında bilgilerin verildiği konferansa Türkiye Madenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Atılgan Sökmen, Kanada Büyükelçisi, John T. Holmes, Başkonsolos Lino Strangis, ILO İş Güvenliği ve Sağlığı Uzmanı Catherine Brakenhielm Genel Maden İş Sendikası Başkanı Eyüp Alabaş ile birlikte yurt içinden ve yurtdışından çok sayıda katılım oldu.

“ÜLKEMİZ MADENCİLİĞİNİN SAĞLIKLI İŞLEMESİ AÇISINDAN MADEN BAKANLIĞI KURULMALIDIR”

Kömür madenciliği denildiğinde akla ilk gelen yerin Zonguldak olduğunu, bu bölgede 5 bin maden şehidi verildiğini vurgulayarak sözlerine başlayan Genel Maden- İş Sendikası Başkanı Eyüp Alabaş, bölgede yaşanan maden facialarına engel olmak için yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Erken uyarı sistemleri ile işçi sağlığı ve iş güvenliği anlamında madencilik sektöründe ciddi yatırımlar yapıldığını ve önlemler alındığını sözlerine ekleyen Alabaş, “Havzada ölümlü iş kazaları hızla geriledi. Ancak 2002 sonrasında TTK’nın kendi işletmediği sahaları rölovans karşılığında satması ölümlü iş kazalarını da hızla arttırdı. Aynı dönemde TTK bünyesinde bazı işletmelerin taşeron şirketlerine verilmesiyle Zonguldak ölümlü kazalarında yeniden dikkat çekmeye başladı. Biz Genel Maden İş sendikası olarak yeniden 1800’lü yıllara dönen bu anlayışa karşı çıktık. Yeraltı maden işletmeciliğinin ciddi yatırımlar isteyen getirisi uzun vadeli olan ve kar marjı düşük bir sektör olduğu her önüne gelenin bu işi yapamayacağını, İngiltere ve kamuoyuna anlattık. Eylem etkinlik vebasın açıklamalarıyla dik duruşumuzu ortaya koyduk” şeklinde konuştu.

Türkiye’deki madenlerde yaşanan iş kazalarındaki eksikliklere dikkat çeken Eyüp Alabaş, “Soma kazası madencilik tarihimizin en büyük kazasıydı ve kar hırsı madencilik dışı bir açıklamayla literatürde yerini aldı. Tüm kazalarda eğitimsiz işçi hatta teknik eleman ve hem eksik hem de standart dışı malzeme kullanıldığı görülür. Yani göz göre göre bu kazaları yaşadık, doğal olarak biz de iş cinayeti dedik. 2003 ile 2014 yıllarını kapsayan son 11 yılda kamuoyunun dikkatini çeken önemli maden kazalarında toplam 463 işçimiz hayatını kaybetti. 1800’lü yıllara dönmekten kastımız buydu. O yıllarda bile 301 maden işçisi kardeşimiz, bir iş kazasında hayatını kaybetmemiştir” dedi.

“MADEN KAZALARINDA BİRİNCİ NEDEN FAZLA KAZANMA HIRSI”

Bütün iş kazalarında aynı ihmallerin olduğunu belirten Alabaş, “Maden kazalarında birinci neden kısa zamanda daha fazla kazanma hırsıdır. Madencilik sektöründeki özel şirketlerin bu işin ciddiyetini anlamadıklarını bütün dünya gördü. Bu iş yasaların arkasından dolanarak ya da denetimleri farklı yöntemlerle atlatarak yapılabilecek bir iş değildir. Bu sektörü bilmeyen sermaye gücü yetersiz olarak bu işi yapmamalıdır. Soma’da şehit ailelerine yapılan uygulamalar tüm maden şehit ailelerine de yapılmalıdır. Ama en önemlisi ülkemiz madenciliği sağlıklı işlemesi açısından kesinlikle bir maden bakanlığı kurulmalıdır” diye konuştu.

Uluslararası Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı ve Sergisi 5 Aralık Perşembe gününe kadar Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.