Eskişehir’den 2 yıl önce giderek yerleştiği Suriye’ye yaklaşık 1,5 ay önce 13 yaşındaki erkek kardeşini de götüren Ersen Çelik’e babası İlyas Çelik dön çağrısında bulunarak, "Kardeşini de al Türkiye’ye dön. Şehit olacaksan Türkiye toprakları için şehit ol" dedi.

Fevzi Çakmak Mahallesi’nde bulunan evlerinden ağabeyi Ersen Çelik (29) tarafından kaçırılarak Suriye’ye götürüldüğü iddia edilen Enes Çelik (13) için anne ve babasının gözyaşları dinmiyor. 6 çocukları bulunan Mozey ile İlyas çifti, Suriye’de bulunan evlatlarının eve dönmelerini istiyor.

Ortaokul 8’inci sınıf öğrencisi iken ağabeyi tarafından Suriye’ye götürülen Enes Çelik için yetkililerin harekete geçtiği, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna’nın baba İlyas Çelik ile bir görüşme yaparak kısa zamanda Enes’i Türkiye’ye geri getirmek için çalışma başlatılacağı bilgisini verdiğini öğrenildi.

Evlatlarının hayatından şüphelenen anne-baba, gözyaşları arasında Ersen Çelik’e kardeşini de alarak evlerine dönmesi çağrısında bulundu. Öte yandan aile, çocuklarının IŞİD veya muhalifler cephesinde savaşmalarından da endişe ediyor.

“YETKİLİLERE BAŞVURDUK ANCAK BİR SONUÇ ALAMADIK”

Ağabeyi Ersen’in yaklaşık 1,5 ay önce Eskişehir’e gelerek kardeşi Enes’i alarak kimsenin haberi olmadan Suriye’ye götürdüğünü belirten İlyas Çelik, “Suriye’ye gittikten sonra annesini arayan Ersen, Enes’i kendisinin götürdüğünü söylemiş. Biz de haberi aldıktan sonra savcılığa ve Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğüne giderek buralara haber verdik ancak henüz bir netice alamadık. Başvurduğumuz yerler, ‘Biz araştırıyoruz, gidin evinize oturun’ diyorlar. Kimse net bir cevap vermiyor” dedi.

“KARDEŞİNİ DE ALSIN TÜRKİYE’YE DÖNSÜN”

Büyük oğlu Ersen’e çağrıda bulunan baba Çelik, şunları şöyledi:

“Ersen, çocuğu göndersin. Enes okuyor. Biz dayanamıyoruz, en küçüğümüz o. Kendisi iki yıldır orada, o çocuk orada ne halde, ne yaptığını biz bilmiyoruz. Enes’e telefonda gel diyoruz, çocuk, ‘Ben gelemem, anne sen gel’ diyor. Çocuk gelemediği için annesini çağırıyor. Daha sonra, ‘Burada sakallı ağabeyler var, onlar bizi koruyor’ diyor. Ersen’e, ’Çocuğu gönder’ dediğimiz de, ‘Burada Kur’an-ı Kerim öğreniyor. Türkiye’de kalsa gavur olacak, içki içecek’ diyor. Sanki Müslümanlık sadece Suriye’de var gibi bunları söylüyor. Hem Türkiye’yi kötülüyor hem bizi kötülüyor. Orada çocuk ne yapıyor, ne ediyor bilmiyoruz. Kardeşini alıp gelsin.”

“ŞEHİT OLACAKSAN TÜRKİYE İÇİN ŞEHİT OL”

Acılı baba, telefon konuşmalarında büyük oğlu Ersen Çelik’in, ’Suriye’ye şehit olmak için geldim’ gibi sözler kullandığını ifade ederek, oğluna şu sözlerle çağrıda bulundu:

“Kimin için şehit olacaksın? Kimin toprağı için şehit olacaksın? Hiç yoktan burada olsaydın, 2 PKK’lı öldürseydin ya da PKK’lı seni öldürseydi, ’Toprak için şehit oldu’ derdik. Kimi kurtaracaksın, hangi Müslümanlığı kurtaracaksın. Türkiye için savaş. Kardeşinin geleceğiyle neden oynuyorsun? O çocuk burada okuyordu. Biz yetkililerden yardım bekliyoruz. Cumhurbaşkanından, Başbakandan, Dışişleri Bakanından yardım bekliyoruz. Bizim çocuğumuzu getirsinler. Biz gidemiyoruz, bulamıyoruz. Biz şaştık kaldık. Ne yapacağımız bilmiyoruz. Annesi ile her akşam ağlıyoruz. Kitaplarını görüyoruz, yatağını görüyoruz. İçimiz kaynıyor.”

"VALİ TUNA YARDIM SÖZÜ VERDİ"

Öte yandan baba Çelik, Vali Güngör Azim Tuna ile görüşme yaptığını, görüşmede Vali Tuna’nın ellerinden geleni yapacaklarını ve en yakın zamanda çocuğu kurtaracaklarını söylediğini belirtti.

Ağabeyi tarafından Suriye’ye götürülen Enes’in kendisini çok sevdiğini belirten anne Mozey Çelik ise,

“Enes çok iyi çocuktu. Hiç yaramazlık yapmazdı. Beni çok severdi. Benden hiçbir zaman ayrılmak istemezdi. Telefon ile konuştuğumda, ‘Anne benim rahatım iyi. Ben gelemem’ diyor. Bana bir gün dayanamayan Enes, gideli iki ay oldu, nasıl dayanıyor anlamıyorum. Sonra ‘Kur’an-ı Kerim okuyorum, medreseye gidiyorum” diyor. Ben de, ’Ağabeyin seni perişan etmez, ama ben de sana dayanamıyorum, çok özledim seni’ diyorum. Bana, ‘Beni seviyorsan yanıma gel’ diyor. Ne diyebilirim ki? Sadece büyüklerden yardım istiyorum” diye konuştu.

“BEN ENES OLMADAN YAŞAYAMAM”

2 yıl önce Suriye’ye giden oğlu için ağladığını ifade eden anne Çelik, 2 aydır da küçük oğlu Enes için ağladığını söyledi.

Büyük oğluna seslenen gözü yaşlı anne şunları ifade etti:

“Ersen’e ben 2 senedir ağlıyordum. Beni seviyorsa Enes’i yollasın. Kendisi de gelsin. Ersen’e yalvarıyorum, Enes’i yollasın, başka bir şey istemiyorum. Ablaları dayanamıyor. Hayatından endişe duyuyorum. Enes’in daha yaşı küçük. Enes’i nereye götürsen oraya gider. Enes o kadar açık bir çocuk değil, uysal bir çocuk. Kimsenin kalbini kırmayan, evden bir yere gitmeyen bir çocuktu. Ben Enes olmadan yaşayamam.”