Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, ’Devlet eliyle toptan satış, Çakma saat’ başlıklı bir habere ilişkin, "Gerek kaçakçılıkla mücadele kapsamında el konularak gerekse diğer nedenlerle tasfiyelik hale gelen eşyanın tasfiye şeklinin belirlenmesinde fikri ve sınai haklar mevzuatına uyumlu olup olmadığı kriteri göz önünde bulundurulmaktadır" denildi.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından, bir gazetenin 09.12.2014 tarihli birinci ve dokuzuncu sayfalarında ’Devlet eliyle toptan satış, Çakma saat’ başlıklı bir haberin yayınlandığı hatırlatılarak, "Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla söz konusu haberde yer alan gerçeği yansıtmayan ifadelerin düzeltilmesi için aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunluluğu hasıl olmuştur. Kaçakçılıkla mücadelede yakalanan eşya ile ülkemize yasal yollarla getirilen ancak yükümlülerince gümrük işlemleri mevzuata uygun şekilde tamamlanmayan eşya tasfiyelik hale gelmektedir. Gümrük müdürlüklerinin tespiti sonrasında, tasfiye işletme müdürlükleri tarafından eşyanın niteliğine göre bir tasfiye yöntemi belirlenerek eşya tasfiye edilmektedir.

Tasfiye edilecek eşyanın tasfiye yolunun belirlenebilmesi için öncelikle eşyanın, insan, bitki, hayvan ve çevre sağlığı yönünden ülkeye girişinde bir sakınca bulunup bulunmadığı araştırılmakta ve eşyanın tespit edilen durumuna göre belirlenecek yollarla tasfiye edilmektedir. Gerek kaçakçılıkla mücadele kapsamında el konularak gerekse diğer nedenlerle tasfiyelik hale gelen eşyanın tasfiye şeklinin belirlenmesinde fikri ve sınai haklar mevzuatına uyumlu olup olmadığı kriteri göz önünde bulundurulmaktadır" denildi.

Açıklamada, "2012 yılında yapılan düzenlemeyle kaçak zannı ile el konulan ya da gümrük işlemleri tamamlanamaması nedenleriyle tasfiyelik hale gelen eşyanın fikri ve sınai hakları ihlal ettiğinin anlaşılması halinde, tasfiye işlemlerine başlamadan önce, hak sahibinin başvuruda bulunması halinde, eşyanın gümrük işlemleri durdurulmakta ve ilgili mahkemenin ihtiyati tedbir kararı alması beklenmektedir. Hak sahibinin başvuruda bulunmadığı durumlarda ise mahkemeye başvurmasına imkan vermek için hak sahibine TASİŞ tarafından bildirimde bulunulmaktadır. Hak sahibine ulaşılamayan veya hak sahibince süresi içerisinde gerekli işlemlerin yerine getirilmemesi nedeniyle tasfiye işlemleri başlamış eşyada ise, eşyanın satış ilanının yayınlanması ve Bakanlığımız web sayfasından yapılan satış duyuruları sonucunda ilgililerin Bakanlığımıza başvurması halinde de eşya, satılmış olup olmadığına bakılmaksızın alıkonulmakta ve mahkeme kararına kadar eşyanın tasfiyesi durdurulmaktadır" ifadelerine yer verildi.

Mahkeme tarafından fikri ve sınaî haklar mevzuatını ihlal eder bir durumun bulunmadığı yönünde karar verilmesi durumunda eşyanın tasfiyesine devam edildiği, ihlal olduğu yönündeki bir karar durumunda ise eşyanın mahkeme kararı doğrultusunda imha veya asli nitelikleri değiştirilerek tasfiye edildiği bildirildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"04/12/2014 tarihinde Erenköy Tasfiye İşletme Müdürlüğünde satışa sunulan saatlere 2005 yılında Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu uyarınca el konulmuş olup, mahkeme tarafından müsaderesine karar verilmiştir. İlgili mahkeme kararında eşyanın marka haklarıyla ilgili olarak herhangi bir hüküm bulunmazken, söz konusu eşyanın satış ilanları yayınlanmasına ve Bakanlığımız web sayfalarında duyurulmasına rağmen ilgili marka sahiplerince herhangi bir başvuru yapılmaması dolayısıyla ihale yoluyla satış yöntemiyle tasfiye işlemine tabi tutulmuştur. Marka sahiplerinin başvurusu halinde marka haklarının korunmasına yönelik işlemler ilgili mevzuat doğrultusunda yerine getirilebilecektir.”