Çubuk’ta yaşayan İbrahim Ünal, ürettiği kabakları sanat eserlerine dönüştürerek aile bütçesine katkıda bulunuyor. Deneme yanılma yoluyla kendisini geliştiren İbrahim Ünal, su kabağına desenler çizerek, işleyip boyadıktan sonra boncuk takarak dekoratif lambalar haline getiriyor.

Festivale hazırlık yaptığını ve festivalde sergi açacağını anlatan Ünal, ”Boş zamanlarımda kahvehaneye giderdim. Kabak hediye edilince, onunla uğraşmaya başladım. Bu kabağı değerlendirirsem ben de bir şeyler yaparım ve bana bir uğraş olur dedim. Bir tane kabak ile bu yolculuğa başladım ve bir kabak benim hayatımı değiştirdi. Bu kabak süslemesinin sonu yok. Bu sınırsız bir şeymiş onu da öğrendik. Yani el işi güzel bir uğraş insanı sağ sol kötü alışkanlıklardan alı koyuyor. Bunlar bir uğraş, ben buraya geldiğim zaman 6 - 7 saat bir uğraş veriyorum. Ortaya eser çıktıktan sonra, bana bir dinlenme geliyor. Yani insana bir huzur veriyor. Bizde bir şeyler yapabiliyormuşuz diye insana bir güven veriyor. Festivale sergilemek için ürün yetiştireceğim. Bunları sadece gece lambası olarak değil, avize olarak da yapacağım. Kendim 400 kilogram kadar agat taşı topladım. Onları kestireceğim ve süs kabağı işlemesinde kullanacağım Allah nasip ederse. Bunun ticaretini yaparak beş on kuruş ekmek parası kazanırız. Bunun maliyeti bir kabakla olmuyor, bunun çok teferruattı var. Süslemesinden tut elektriğinden lambasından bir sürü şeyi var’’ diye konuştu.

Evinin balkonunu kendisi için küçük bir atölyeye çeviren İbrahim Ünal, kargo ile süs kabağı getirtmenin maliyetli olduğunu görünce, kendi kabağını kendisinin üretmeye başladığını dile getirdi. En basit tasarımı 3 ila 6 saatte yaptığını bildiren Ünal, en zor dizaynları ise 1 günde bitirebildiğini kaydetti.

Ünal’a annesi ve ailesi de destek veriyor. Tüm aile fertleri Ünal’ın su kabaklarıyla uğraşmasından ve bir şeyler yapmasından çok memnun.

Şimdilik su kabaklarından çeşitli renkte aplik, abajur ve gece lambaları yapıyor.