LONDRA (AA) - İngiltere’nin Suriye’deki DAEŞ hedeflerine yönelik operasyonlarını değerlendiren uzmanlar, ülkenin Suriye'deki dengeleri değiştirmekten uzak rolünü "sembolik" olarak nitelendiriyor.

Parlamentodaki hararetli tartışmaların ardından 2 Aralık 2015’te onaylanan tezkere ile İngiltere DAEŞ’e karşı Irak’ta yürüttüğü hava saldırılarını Suriye’yi de içine alacak şekilde genişletti.

Kasım ayında Paris’te meydana gelen terör saldırılarının oluşturduğu atmosferden yararlanan İngiltere Başbakanı David Cameron, tezkereyi, "DAEŞ'in bize saldırmasını bekleyemeyiz. Şimdi harekete geçmemiz gerekiyor. Yılanın başını Rakka’da ezeceğiz" sözleriyle savundu.

Tezkerenin üzerinden geçen 3 ay içinde İngiltere’nin Suriye’deki DAEŞ hedeflerine yönelik hava operasyonları gündemden düştü. Savunma Bakanlığının rutin açıklamalarında detayları verilen operasyonlar, dikkate değer bir başarı ile gündeme gelmedi. Buna mukabil, Suriye’deki askeri faaliyetini ve etkinliğini artıran Rusya ve Suriye rejimi oldu.

Son olarak, İngiltere Savunma Bakanlığı, bilgi edinme özgürlüğü kapsamında yöneltilen bir talebe yanıt olarak, 3 Aralık 2015 - 29 Ocak 2016 tarihlerini kapsayan bir bilanço yayımladı. Bakanlık, DAEŞ hedeflerine düzenlenen 600 kadar operasyonda "ölen veya yaralanan DAEŞ militanı" sayısını 7 olarak açıkladı.

İngiliz hava kuvvetleri Suriye'deki operasyonlarda Tornado ve Typhoon savaş uçakları ile Reaper insansız hava araçlarını kullanıyor. Cameron, iç kamuoyunu Suriye operasyonuna iknaya yönelik konuşmalarında, hava kuvvetleri envanterindeki Brimstone füzelerini öne çıkarmış, sadece İngiltere'nin sahip olduğu bu füzelerin hedefi vurmadaki hassasiyeti ile DAEŞ'e karşı mücadelede fark yaratacağını savunmuştu.

-Hedef petrol kaynakları

Konuyla ilgili AA muhabirinin sorusunu yazılı olarak yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı’nın DAEŞ ile Mücadele Birimi, İngiltere’nin Suriye’de terör örgütüne yönelik operasyonlarının ana hedefinin örgütün finans kaynakları olduğunu bildirdi.

Yanıtta, "İngiltere’nin Suriye’deki saldırıları DAEŞ’in petrol kaynaklarına odaklanmıştır. DAEŞ’in günlük petrol üretimini 11 bin varil azalttık" ifadeleri kullanıldı.

Ancak uzmanlar, İngiltere’nin Suriye’deki operasyonlarının bu ülkedeki denklemi anlamlı bir şekilde değiştirmesinin muhtemel olmadığı görüşünde.

-"Stratejik değil, politik"

Düşünce kuruluşu İskoç Küresel Forumu’nun direktörü Dr. John MacDonald, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, “Bence Batılı devletler Suriye’de devreye girme gereği konusunda cüretli konuştular ama çatışmanın karmaşıklığı koalisyonun mevcut çabalarına galip geliyor” dedi.

İngiltere’nin Suriye’deki hava operasyonlarının, Cameron’ın halka ve parlamentoya verdiği vaatlerin gerisinde kaldığını vurgulayan MacDonald, “İngiltere Suriye’de anlamlı bir rol oynamadı, çok övülen Brimstone füzeleri de yaygın biçimde kullanılmadı” diye konuştu.

İngiliz hava kuvvetlerinin operasyonlara anlamlı bir katkısının olmamasının nedenlerinden birinin, istihbarat eksikliği olduğunu ifade eden MacDonald, “Sahadaki istihbaratımızın niteliğini hep sorguluyorum: En iyi sonucu elde etmek için nereyi bombalamamız gerektiğine dair güvenilir ne kadar bilgimiz var? DAEŞ militanları sahadaki diğer üniformasız militanlardan farksız görünüyor ve çoğunlukla da kasten sivillere yakın alanlarda bulunuyorlar. Bunlar serbest bombalama için en iyi koşullar değil. Silahlarınız ne kadar hassas olursa olsun” değerlendirmesini yaptı.

“İngiltere’nin bu işe girmesi stratejik askeri bir zorunluk değildi, dolayısıyla İngiltere’nin nihai rolü ile ilgili yeterince düşünülmemiş olması mümkün” diyen MacDonald, şunları kaydetti:

“Temel mücadele hava kuvvetlerinin Suriye’ye girmesi için gereken desteği almaya dönüktü. İngiltere’nin Suriye’ye girmesinin temel nedeni askeri değil, siyasi. İngiliz hükümetleri ‘kilit müttefikler’ (özellikle de ABD) uluslararası askeri operasyonlar yürütürken kenarda oturur görünmeyi sevmez. Fransa ve ABD’nin Suriye’ye girme kararlılığı İngiltere üzerinde baskı oluşturdu, özellikle de Paris saldırılarını takiben.”

İngiliz hükümetlerinin ülkenin uluslararası meselelerde kilit rol oynadığına dair hala bir inançları olduğunu ifade eden MacDonald, “Genel olarak, Batı’nın Suriye’de açık ve tutarlı bir planı olduğunu düşünmüyorum. Sahadaki durumda akışkan ve çok sayıda aktör var. Kilit bölgelerde hedef alınacak çok fazla altyapı kalmış olması pek mümkün değil. Bu da açık ve kapsamlı bir stratejinin formüle edilmesini kolaylaştırmıyor” diye konuştu.

MacDonald, “İngiltere’nin Suriye’deki varlığı ne çatışma açısından, ne de Batının Suriye’deki stratejisi açısından herhangi bir fark yaratmayacak.
İngiltere’nin buraya girmiş olmasının girmiş olması dışında bir anlamı, önemi yok” şeklinde konuştu.

-"Stratejik değil, sembolik"

London School of Economics Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Dr. James Strong da İngiltere’nin Suriye’deki askeri operasyonlarının “stratejik olmaktan ziyade sembolik” olduğunu söyledi.

İngiltere’nin bölgede geniş kapsamlı bir operasyon için yeterli kapasitesi olmadığını anlatan Strong, “Hedefler açısından da sorun sahada yeterli istihbarata sahip olunmaması ve iç kamuoyunun Suriye konusundaki hassasiyetleri nedeniyle sivillere zarar vermekten kaçınılması” dedi.

Strong, “İngiltere’nin Suriye operasyonları sahadaki durumu değiştirmedi ve muhtemelen hiçbir zaman değiştirmeyecek de” diye konuştu.

“Temel mesele politika” diyen Strong, “İngiltere Suriye’de operasyonlara katılıyor, çünkü sahadaki stratejik tabloyu değiştirme kapasitesi olmasa bile önemli uluslararası meselelere dahli olan bir ülke olduğunu kanıtlamaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Strong, İngiliz operasyonlarının sınırlı tutulmasının bir nedenini de Cameron’ın operasyonların sivil kayıplara yol açması durumunda bunu iç kamuoyuna izah edemeyecek olması olarak gösterdi.

-"Hazırlıksız değil"

King’s College Savunma Çalışmaları Bölümü öğretim üyesi Bill Park da İngiltere’nin Suriye operasyonlarının, gücüyle yarışamayacağı ABD ile ittifak içinde hareket etmek kaygısından kaynaklandığını söyledi.

DAEŞ’le mücadele konsunda ABD’nin ortaya koyduğu daha büyük çabaya karşın elde edilemeyen sonucun İngiltere’nin sahadaki sınırlı gücüyle başarılamayacağına işaret eden Park, “İngiliz müdahalesi sembolik, operasyonlar bu ışık altında değerlendirilmeli. Ancak İngiltere’nin hazırlıksız olduğu söylenemez” diye konuştu.

Ancak Park, İngiltere’nin Suriye’deki operasyonlarının bu ülkedeki durumu anlamlı bir şekilde değiştiremeyeceğini sözlerine ekledi.