Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, “Kadın, aile sorunlarına bakarken dikkat etmemiz gereken nokta şu, farklı pencerelerden bakabiliriz. Hepimiz dünyaya aynı pencereden bakmak durumunda değiliz. Bakış açısı farklarımız olabilir. El ele tutuşabilmemiz için çok önemli bir nokta var” dedi.

Kadın ve Demokrasi Derneği’nin (KADEM) merkez Ankara Temsilciliğinin açılış töreni yapıldı. Temsilciliğin açılışını, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan, Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) Başkanı Yadigar Gökalp İlhan yaptı.

Açılış konuşmasını yapan Bakan İslam, “Kadının bugünkü hak ve hukuk mücadelesi elbette modern dünyanın getirdiği bir takım zorlukları, haksızlıkları ve adaletsizlikleri yenmek üzere kurgulanmış bir mücadele. Sanayi devrimi sonrası kadının erkeklerle eşit olanak üzerine, özellikle çalışma hayatında ve eşit işe eşit ücretlendirme gibi noktalarda ortaya çıkardığı çok haklı mücadele biçimi bugüne kadar uzadı. Kadınların pek çok iyi kazanım elde etmelerine rağmen, sorunun ne yazık ki bitmediğini görüyoruz. Şu halde oturup, bu sorunu yeniden gözden geçirmemiz lazım. Acaba soruna baktığımız pencereyi yenilememiz mi gerekiyor? Acaba sorun farklı bir pencereden mi bakmalıyız? Bu noktada çok ciddi araştırmalar yapmamız gerekiyor” diye konuştu.

Mahkemelerde bir erkek bir kadını dava ettiğinde, davasını ispat etme yükümlülüğünün erkekte olduğunu hatırlatan Bakan İslam, “Eğer erkek davasını ispat edemezse, kadının müdafaası sorunlu kabul edilir. Bu ne demektir; eğer toplumsal eşitsizlik varsa karşı karşıya gelen iki gruptan biri daha güçlü, diğeri daha zayıfsa onlara aynı çizgiden hareket ettirerek yarışa sokamazsınız. Çünkü böyle başlanmış bir yarışın başından itibaren galibi de mağlubu da bellidir. Ne yapmamız gerekir, zafiyeti olan, daha zayıf olan kısmı bir opsiyon tanımınız gerekir. Onu biraz daha ileri bir çizgiden yarışa sokmanız gerekir. Osmanlı bunu yapardı. Hukuk sistemi içerisinde, biz buna adalet diyoruz. Batı da buna pozitif ayrımcılık diyor. Kadın, aile sorunlarına bakarken dikkat etmemiz gereken nokta şu; farklı pencerelerden bakabiliriz. Hepimiz dünyaya aynı pencereden bakmak durumunda değiliz. Bakış açısı farklarımız olabilir. El ele tutuşabilmemiz için çok önemli bir nokta var. Aynı yere bakıyorsak, farklı pencerelerden de olsa aynı noktada çözüm buluyorsak el ele verebiliriz. Bu nokta çok önemli. Bunu çoğaltmamız lazım.”

Kadın konularına ilk başta insan hakları, demokrasi ve özgürlükler meselesi olarak baktıklarını kaydeden Sümeyye Erdoğan, “Doğum izni gibi sebeplerle işyerlerinde kadınları daha az istihdam eden bir işverenin kurumuna kadın hakları bağlamında bakmaktansa bu işverenin karını arttırma güdüsüyle bu yola başvurduğu ortadayken konuyu ele almak belki yine daha kalıcı daha uzun vadeli çözümler getirebilecektir. Kadın ve demokrasi derneği olarak biz işte bu gibi sorunlardan dolayı bu alanda açılmış olan bu boşluğu yöneterek bunun sıkıntılarını bizzat hayatlarımızda tecrübe ederek artık taşın altına biz de elimizi koymalıyız dedik. Kadın konularına ilk başta insan hakları demokrasi ve özgürlükler meseleleri olarak bakıyoruz. Sorunların temeline inmeye çalışıyoruz. Bu yaklaşım daha kapsamlı ve kalıcı çözümler doğuracaktır. Ayrıca, ancak böyle bir yaklaşımla bu alana farklı kesimleri de yani bu durumda erkekleri de katabileceğimizden dahil edebileceğimizi umuyoruz. Erkekler bu alandaki sorunları hak mağduriyetlerini görüp kabullenmeden yapılan çalışmalarla hep sınırlı ve yetersiz kalacaktır” şeklinde konuştu.

Sümeyye Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Kadem olarak biz şunun da farkındayız kadınların sorunları dünya genelinde ciddi benzerlikler gösterse de her coğrafya her kültür her inanış kendine has çözümler gerektirir. Dolayısıyla kadın literatürü ne kadar basının hakimiyetinde kalmış olsa da ondan alacağımız alıp kendi kavramlarımızla düşünüp sorunlara kendi çözümlerimizi üretmemiz gerekiyor. Bu anlattıklarımla genel olarak vizyonumuzu ortaya koymaya çalıştık. Şimdiye kadar çok güzel işler ortaya koymuş olsak da bu büyük vizyona katkı verme yolunun çok başındayız. Ve bu vizyonu gerçekleştirmek için STK’larla akademisyenlerle bürokrat ve siyasetçilerimizle yani sizlerle istişarelere ve işbirliklerine açık olduğumuzu özellikle belirtmek istiyoruz. Bizim merkezimizin olduğu İstanbul ‘la kalmayıp Türkiye’nin her bölgesinde çeşitli illerde temsilcilik ofislerimizi açma kararımızla yine bu vizyonumuzun bir ürünü. Bu şekilde kadınlarımızın tamamına hitap edebilecek sorunlara ilk elden şahit olup müdahil olmayı ümit ediyoruz. Bu anlamda başkentimiz Ankara’da açtığımız ofisimizin önemi bizim için büyük. Tecrübeli bir temsilcimiz, çok enerjik bir ekibimiz var. Onlara güvenimiz tam. Burada çok önemli işler yapacaklarına inanıyoruz. Semle hanıma, Yürütme kurulumuza ve tüm ekibine bu açılışın organizasyonundaki tüm emekleri ve ev sahipliği için teşekkür ediyoruz.”