Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Mersin Gümrük Müdürlüğü’ne bağlı 4 antrepoda yaptıkları operasyonda, mali boyutu 28 milyon lira olan bin 44 ton kaçak kırmızı etin piyasa sürüldüğünü tespit ettiklerini belirterek, "Bugüne kadar bu alanda hatta tüm eşya grupları içinde geçerli en büyük gümrük kaçakçılığı olayıdır" dedi.

Konuyla ilgili Mersin’e gelen Bakan Canikli, Gümrük Müdürlüğü yetkilileriyle yaklaşık yarım saat toplantı yaptıktan sonra, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Canikli, 4 Ekim tarihinde Mersin Bölge Müdürlüğü’ne gelen bir istihbari bilgi çerçevesinde çalışmalara başladıklarını söyledi. Yapılan değerlendirme ve incelemelerin arından 4 antrepoda fiziki sayım yapma kararı alındığını belirten Canikli, "Bu antrepolar millileşmemiş malların geçici olarak yer aldığı antrepolar. Bu depolar esas itibariyle transit olarak Türkiye’den başka ülkelere nakledilmesi gereken o amaçla Türkiye’ye giren malların geçici olarak depolandığı ve daha sonra çıkış ülkesine, varış ülkesine aktarılması düşünülen, gereken kırmızı et ürünlerinin depolandığı antrepolar. Bu antrepolarda giriş çıkış kontrollü. Her antrepoda ne kadar mal bulunduğu bellidir. Arkadaşlarımız bu gelen istihbari bilgi ve değerlendirme neticesinde kırmızı et depolanan, millileşmemiş antrepolarda sayım yapma kararı alıyorlar. Fiziki tespitin sonucunda, hesaplara göre, kayıtlara göre bulunması gereken eşyadan çok daha az miktarda kırmızı et bulunduğu tespit ediliyor. Bunun anlamı şu;. transit ticaret kapsamında yurt dışına çıkarılması gereken bu mallar çıkarılmayıp, Türkiye’ye sokuluyor, gümrük işlemleri yapılmaksızın. Bu ürün üzerinde çok yüksek gümrük vergisi olan bir ürün. Yüzde 225 oranında kırmızı ette gümrük vergisi söz konusu. Dolayısıyla bu gümrük vergileri ödenmeden ülkemize sokuluyor. İncelemelerde Türkiye’ye toplam bin 44 ton kırmızı et sokulduğu tespit ediliyor. Bugüne kadar bu alanda hatta tüm eşya grupları içinde geçerli ortaya çıkarılan en büyük gümrük kaçakçılığı olayıdır" diye konuştu.

"TAM TESPİT TALİMATI BU İŞİN ORTAYA ÇIKMASINI SAĞLADI"

Bu olayın ortaya çıkmasında çok önemli bir adımın ve kararın söz konusu olduğunu vurgulayan Canikli, "9 Ekim’de şahsıma gelen bir ihbar mektubuna dayanarak tüm gümrüklere bir talimat gönderdik. Kırmızı et, alkol, sigara ve çay ürünleriyle ilgili olmak üzere Türkiye’den transit olarak başka ülkelere nakledilecek bu ürünler için hem girişte hem de çıkış gümrüklerinde tam tespit yapılması talimatını verdik. Bu uygulama bu şekilde başladı. Ortaya çıkarılan bin 44 tonluk kaçak et hususuyla ilgili bunun ne alakası var diye sorarsanız ilişki şuradadır. Biliyorsunuz sistem başka ülkeye nakledilecek et getiriliyor, Türkiye’de antrepolara konuluyor, daha sonra gümrük vergisi yüksek olan bu mal içeri satılıyor, ama onun karşılığında bir şeyin dışarı çıkarılması gerekiyor. Değeri olmayan bu örnekte de olduğu gibi tavuk kırpıntısı, tamamen bozulmuş tavuk ürünleri çıkarılıyor. Çünkü aynı kilogramda, aynı ağırlıkta malın çıkarılması gerekir ki hesap kapatılabilsin. Bu depoda da çıkartılmak amacıyla bir tona yakın kırpıntı tavuk ve tavuk kıyması gibi gözüken mallarda bulunmuştur. Bunlar bu kırmızı etin yerine yurt dışına çıkarılması planlanan ürünlerdir. Fakat bizim bu talimatımız nedeniyle eğer çıkartılmak istenseydi çıkış gümrüklerinde de onun kırmızı et değil tavuk eti olduğu görülecekti ve gereken işlem yapılıp, olay ortaya çıkarılacaktı. Bu yüzden talimatımızdan sonra bu çıkartma işlemini yapamadılar ve kayıtlar şişti. Dolayısıyla bu talimat olmasaydı eski klasik yöntem uygulansaydı bunlar sarı hattan kontrolsüz çıkacaktı ve tavuk kırpıntılarını çıkartarak hesaplarını kapatma ihtimali ortaya çıkacaktı. Tam tespit talimatıyla gümrüklerden çıkaramayacaklarını anladıkları için antrepolarda tutmak zorunda kaldılar" şeklinde konuştu.

"ANTREPO SİSTEMİNİ YENİDEN GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ"

Bu anlamda çok büyük bir şebekenin çökertildiğinin altını çizen Canikli, "Yani kırmızı et konusunda Türkiye’ye çok ciddi olarak kaçak olarak gelen, bugüne kadar iddia edilen ama bir türlü ortaya çıkaramadığımız bu işlem bütün çıplaklığı ile tespit edilmiştir. Bu alandaki kaçak ortaya çıkarılmıştır. Bu olayın gerisine de gideceğiz. Çünkü 2014 başından bugüne kadar 100 bin tondan fazla kırmızı etin transit ticaret kapsamında girdiğini tahmin ediyoruz. Şu anda çalışmalar yapılıyor. Dolayısıyla bunun ne kadarının bu yöntemle Türkiye’de bırakıldığı, Türkiye’de satıldığı, ne kadarının gerçekten transit ticaret kapsamında gelen malın değiştirilmeden yurt dışına çıkarıldığını bilmiyoruz. Ama potansiyel olarak rakamın büyüklüğü büyük bir suistimal olma ihtimalini güçlendiriyor. Bu çalışmadan sonra da antrepo sistemini de gözden geçiriyoruz. Özellikle transit ticarete konu olan malların yurt dışına çıkarılmadan Türkiye’de antrepolarda muhafaza edilebilmesi uygulamasının gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Petrol ürünleriyle ilgili olarak transit ticaret kapsamında antrepo mekanizmasının kaldırılması kararını vermiştik, yine aynı gerekçeyle. Transit ticaret kapsamında gelecekse Türkiye’de duraklamadan direk çıkması gerekir. Muhtemelen en azından bazı mallar için benzer uygulamayı antrepo rejimine girmeden doğrudan tamamen kontrolümüz altında Türkiye’yi terk edilmesini sağlayacak mekanizmayı kuracağız. Yoksa ciddi anlamda antrepo sayısı var. Bunların her zaman kontrol edilmesi imkansız. Zaten transit ticaret yapılan ürünlerin Türkiye’de antrepolara girmesi çok anlamlı değil. Belli bazı mallar için olabilir belki ama onun dışında çok anlamlı değil" ifadelerini kullandı.

"ETİN PİYASA DEĞERİ 28 MİLYON CİVARINDA"

Bu ürünlerin sahibi firmayı, firmanın ilişkide olduğu bütün firmaları geriye dönük olarak incelemeye alacaklarını kaydeden Canikli, "Bütün ayrıntılarıyla ortaya koyacağız. Burada ciddi sayıda firma karşımıza çıkabilir. İnşallah bu bir daha ayağa kalmayacak şekilde bu şebekeyi varsa bağlantılarıyla tümüyle çökertmiş olacağız. Önceki yıllarda Türkiye’de kaçak et tespitleri rakamlarını dikkate aldığımızda bin tonun üzerinde bir yakalamanın çok büyük bir rakam olduğu ve sektörü çok ciddi anlamda etkileyeceğini ve bu alanda Türkiye’ye kaçak olarak giren ürünleri ortadan kaldıracağını söylememiz mümkün. Geçen yıllarda 2012-2013 yıllarında tespitler 300 ton civarındadır. Bir defada bin 44 ton kaçak et girişinin tespit edilmiş olması bu anlamda gerçekten kayda değer. Kaçak olarak girdiği tespit edilen etin piyasa değeri 28 milyon civarındadır. Bu işlem nedeniyle hem para cezası hem de bu fiil hapis cezasını gerektiren bir fiildir. Gümrük İdaremiz en kısa süre içerisinde yaklaşık 77-78 milyonluk bir ceza yazacaktır. Bu cezanın tahsili içinde gereken tedbir kararları da en kısa zamanda uygulanacaktır. Ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığımız da bu konuyu soruşturuyor. Şu ana kadar 11 kişi adli kontrollü olarak serbest bırakıldı. Bu fiil organize olarak yapıldıysa cezası 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar uzanıyor. Tabi onun kararının mahkemeler verecektir. İnşallah kayıp kaçak ile ilgili çalışmalarımız bütün alanlarda hızlı bir şekilde devam edecektir" dedi.