Anadolu Üniversitesi, son dönemlerde artan ölümlerin ardından gündeme gelen Türkiye’nin kanayan yarası “Bonzai”ye karşı adeta bir savaş açtı. Üniversite, içerisinde birçok kimyasal madde bulunduğu bilinen ama şu ana kadar tam anlamıyla maddelerin tespiti yapılmayan Bonzai’yi, Eczacılık Fakültesi bünyesinde kurulması planlanan bir laboratuvarda yüzde 99,99 oranında çözümleyebilecek.

Konuyla alakalı açıklamalarda bulunan Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Öztürk, bölgedeki ihtiyaca binaen, Türkiye’deki bu türdeki merkezlerin sayısının azlığından hareketle Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi bünyesi içerisinde Narkotik ve Doping Araştırma-Uygulama Laboratuvarı kurmaya karar verdiklerini bildirdi.

Bu laboratuvarı mümkün olması halinde Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) kapsamında hayata geçirmeyi planladıklarını aktaran Prof. Dr. Öztürk, “Hayata geçireceğimiz laboratuvarın Türkiye’nin tamamına hizmet vermesini planlıyoruz. Bunun için birtakım fizibilite çalışmaları yapmaktayız. O fizibilite çalışmalarını yapmadan işe kalkışmak herkes için bir hayal kırıklığı olabilir. Ben bu hayal kırıklığının yaşanmaması için uğraş veriyorum. Bu laboratuvarda; yapay ve doğal her türlü narkotik maddenin analizi, yeryüzünde bulunan ve gelecekte olabilecek narkotik maddelerin analizi mümkün olabilecek. Belki Ankara’da bulunan doping merkezine destek olunabilecek veya onun eksiklerini kapatabilecek bir laboratuvar oluşturma çabası içindeyiz” dedi.

“BONZAİ STANDART BİR ÜRÜN DEĞİL”

Öztürk, Bonzai’nin standart bir ürün olmadığını ve hazırlayanların kendilerine göre ürünün içerisine farklı farklı kimyasallar kattığına dikkat çekerek, “Bonzai standart bir ürün değil. Morfin veya eroin dediğiniz zaman tek bir moleküldür, standart bir bileşiktir ama Bonzai öyle değil. Bitki alınıyor ve bir takım kimyasal işlemlerden geçiriliyor. Tabii bitkinin doğası gereği en az iki düzine kadar hatta belki daha fazla aktif özellikte madde var. O aktif özellikteki maddeler, kimyasal işlem geçirdikten sonra başka bir maddeye dönüşüyorlar ve onların ne olduğunu şu anda hakikaten bilmiyoruz. Bilmememizin ötesinde yapılan işlem standart bir işlem değil. Her hazırlayan farklı bir yöntem kullanıyor. Standart bir işlem olmadığı için içinde safsızlıkları var. Fare zehri katıldığına dair ipuçları da var. Eğer bunun içine fare zehri koyuluyorsa bu hakikaten daha da ölümcül bir zehir halini alır çünkü fare zehri varsa kullanan kişi iç kanamadan ölür. Ama belirttiğim gibi bu konuda kesin bir veri yok” diye konuştu.

“KURULACAK LABORATUVARDA BONZAİ’Yİ KİMYASAL OLARAK YÜZDE 99,99 ÇÖZECEĞİZ”

Kurulması planlanan laboratuvarda Bonzai ve diğer uyuşturucuların kimyasal içeriklerini yüzde 99,99 oranında çözebilecek cihazlara sahip olacaklarını ifade eden Prof. Dr. Öztürk, şöyle devam etti:

“Kurulması planlanan laboratuvarımızda Bonzai’yi çözeceğimizi düşünüyoruz. Yani bu laboratuvara alacağımız cihazlar, Bonzai’nin içindeki tüm maddelerin yüzde 99,99’unu ortaya çıkarır. Bu durum uyuşturucular ile ilgili adli süreci de rahatlatıp hızlandıracaktır. Binde 1 veya 10 binde 1 hata payı da olabilir. Tabii bizden önce birisi çıkıp da Bonzai’yi çözümleyebilir ama, ’Anadolu Üniversitesi Bonzai’ye savaş açtı’ desek daha doğru olur. Bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bonzai’nin etkilerini araştırmak da akademik bir çalışmadır. Yani Bonzai’nin etkilerini tam bilmiyoruz. O bile bir akademik araştırma konusu. Nasıl davranışlar ortaya çıkarıyor? Nasıl davranış kalıpları ortaya çıkarıyor? Bunlar insanlarda denenemez. Bu yüzden hayvan deneyleri yapacağız ve bu konuda çok tecrübeli bir ekibe sahibim.”

Öztürk, fakülte içerisinde kurulması planlanan laboratuvarın 2015 yılı sonuna doğru hizmete girmesinin planlandığını da sözlerine ekledi.