Adı çok fazla duyulmasa da umutla ve sabırla ortaya çıkarılmayı bekleyen gizli kalmış bir hazine adeta. Özgün mimari dokusuyla dikkat çeken mahallenin dar sokaklarında dolaşırken tarihte bir yolcuğa çıkıyor insan. Balıkesir’in Ayvalık ilçe merkezine 8 km uzaklıkta bulunan ve Yeniçarohori olarak anılan Küçükköy, 7 km uzunluğunda ve 100 metre genişliğindeki dünyaca ünlü, sığ ve ince kumlu Sarımsaklı Plajı ile biliniyor. Ayvalık’ın İzmir sınırındaki bu şahane yerleşim merkezi, son zamanlarda saklı olmaktan çıktı, turistik bir hal aldı aslında. Küçükköy’ün taş evleri ve sokakları gerçekten de çok güzel bir görüntü sergiliyorlar. Çam ağaçlarının gölgelediği sokaklarda soluklanmak, köy meydanında yaşlı çınar ağaçlarıyla selamlaşmak ve Sarımsaklı’nın ihtişamlı atmosferini yaşamak, Küçükköy’ün bizlere sunduğu güzelliklerden bazıları.

Tarihi evleri, bakir kalmış nadide sahilleri, zeytin bahçeleri, güleryüzlü sıcak insanlarıyla herkesi kucaklayan eski bir yerleşim merkezi. Ahşap karkaslar arasında kırmızı tuğla duvar örgülü evler, sokak çıkmaları, ahşap kapıları, cumbaları ve bahçe içi konumları ve yerleşimleri ile Safranbolu, Beypazarı veya Mudurnu’daki konutlar ve kent dokusu kadar niteliklidir. Ege’nin en güzel yerinde, yöreye özgü sağlam bir mimarlık bilgisi ile kurulmuş, eskinin akılcı, insana dönük, yüzyılların deneyimini yansıtan tarihi köy evleri görülmesi gereken değerlerdendir. Gezerken, coğrafi konumu, temiz havası, sessizliği, huzuru, halkının misafirperver davranışları karşısında etkilenmemek mümkün değil.

Yeni turizm merkezi "Küçükköy"ü bir grup gönüllü göz önüne çıkarıyor

Birçoğu terk edilmiş, yaşanası güzellikteki bu sivil mimari örneği evlerin, restore edilmesini; temalı konaklama işletmelerinin ürünlerinin sunulmasını; yazın evleri saran çiçeklerin, bahçede dallarından sarkan zeytin, çam ağaçlarının altında köy kahvaltısı yapmayı diliyorsunuz. Küçükköy’deki geleneksel yaşam, tarihi evler, daracık sokaklar, mimari doku gezginlerin ve fotoğrafçıların da ilgisini çekiyor. Eski kent dokusunun korunması ve yaşatılması amacı ile birçok yapı restore ediliyor. Evlerin bazıları butik otel olarak işletilirken bazıları da kafeye çevriliyor. Küçükköy’ü özel kılan ise bu potansiyelin bir grup gönüllünün elini taşın altına koymasıyla ortaya çıkması. Güzelim Küçükköy’ün gözleri önünde yok olup gitmesine izin vermek istemeyen bir grup gönüllü bu gidişe dur demiş. Çoğu Küçükköy, Ayvalıklı hatta Balıkesirli dahi olmayan, mimarından mühendisine, esnafından grafikerine, bilgisayarcısından öğretmenine bir gurup gönüllü Küçükköy’ün makûs talihini yenmesi için el birliğiyle çalışmaya başlamış. "Küçükköy Sosyal Girişimcilik Projesi" işte böyle bir sivil insiyatif sonucunda ortaya çıkmış. Mahallenin fiziki olarak yenilenmesi, tarihi, kültürel ve sosyolojik araştırmaların bilimsel verilere dayandırılarak derin bir analizle ortaya konulması ve tüm bunların turizme kazandırılması amacıyla yürütülen çalışmalar böylece meyvesini vermeye başlamış. Proje kapsamında bazı yerlerde onarım, bazı yerlerde ise değişimlerle kapı, pencere, çatı ve kepenklere müdahale edildi, elektrik ve su bağlantıları yenilendi. Özgün haldeki donanımlar, orijinaline uygun yenilendi.

Bir tarafında deniz bulunmasının avantajını da kullanarak; içinde yaşanmışlığın ve kendine özgü kültürün bulunduğu Küçükköy’ün küllerinden yeniden doğması için yoğun bir şekilde uğraş veriliyor. Doğayı da koruyarak, taş evler ve yaşama tarzını ön plana çıkartarak, eski köy yeni bir turizm merkezi olarak planlanıyor. Türkiye’nin gizli kalmış, gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen, marka olabilecek önemli bir tarihsel, kültürel ve mimari hazinesi olan Küçükköy, sabırsızlıkla onu keşfedecek gezginleri bekliyor.

"Balıkesir turizm sektöeründeki haklı yerini mutlak alacak"

Vali Ersin Yazıcı da Küçükköy’ü ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. Vali Ersin Yazıcı, kaybolmaya yüz tutan kültürel zenginliklerin yeniden ortaya çıkarılması, eski köy dokusunun korunması ve yaşatılması amacı ile birçok yapının restore edilerek ve cephe düzenlemeleri ile bölge halkının hizmetine sunulduğunu söyledi. Tarihi ve kültürel mekânların bulunduğu bu mahallelerin ve sokakların korunmasına özel bir önem verdiklerini vurgulayan Vali Yazıcı, "Turizm artık sadece kitle turizmi değil. İnsanlar artık gittikleri yerlerin yemekleriyle, kültürüyle tanışmak istiyor. Ortaya konulan bu modelle birlikte elimizdeki büyük hazine olan Küçükköy’ün tüm zenginlikleri tüm dünya ile buluşacak. Ayvalık evleri ve sokakları hak ettiği özgün kimliğine kavuşacak ve Küçükköy Mahallesi ile birlikte bu sokaklar bir çekim merkezi haline gelecektir. Tarihi eserlerimize bir fonksiyon verilerek, turizme ve ekonomiye kazandırılacak."dedi.

Balıkesir’in gerçekleştireceği kararlı atılımlarla turizm sektöründe haklı yerini mutlaka alacağını ifade eden Vali Yazıcı, "Ülkemizde hızla gelişen turizm sektöründen ilimizin de yeteri kadar pay alabilmesi, turizm alanında hak ettiği noktaya gelebilmesi için yoğun bir gayret içerisindeyiz. İlimiz, eşsiz doğal güzellikleri, tarihsel dokusu ve kültürel zenginlikleri, bereketli toprakları, sağlık ve termal turizmi, kış turizmi, konuksever insanları ile önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Bu bağlamda, turizmin çeşitlendirilebilir anlamda çoğaltılması ilimize değer katacaktır. İlimizin turizm potansiyelinin ortaya çıkarılması yönünde önemli adımlar atılmış, Balıkesir’i ülke turizmi içinde farklı ve nitelikli bir konum kazandırarak turizm sektöründe marka yapmak amacıyla Valilik olarak her türlü gayreti göstermekteyiz. Bu projede emeği geçenlere çok teşekkür ediyor, Balıkesir için verdikleri destekler için de şükranlarımı sunuyorum."dedi.

Yeniçarohori, 1462’de Midilli Adası’nın kontrolünü sağlamak için Fatih Sultan Mehmet’in isteği ile yeniçerilerin obalarını kurup yerleştikleri bir köy olarak kurulmuş. Midilli’ye oldukça yakın bir konumu olan Yeniçarohori’de yerleşen yeniçeriler adayı ele geçirip kontrolü sağlayana kadar bir süre burada yaşamışlar. Uzun yıllar sonra bölgeye yerleşen Rumlar ise, buraya yeniçeri evi, yeniçeri köyü anlamına gelen yeniçarohori, yeniçarohorion demişler. 1924’teki mübadele ile köyü boşaltan Rumların ardından 1900’lerin başlarında şimdiki Karadağ bölgesinden gelip yerleşen Boşnaklar halen köyün yerlilerini oluşturuyor.