Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Öğretim Üyesi ve “Gençlik ve Kültürel Mirasımız Uluslararası Kongresi” Başkanı Doç. Dr. Bekir Şişman, önümüzdeki çeyrek yüzyılda Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin ’gençlik sorunu’ olacağını belirtti.

Samsun’da 16-18 Mayıs 2014 tarihlerinde Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen "Gençlik ve Kültürel Mirasımız" konulu kongrede sunulan bildiriler Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın katkılarıyla kitaplaştırıldı. 2 cilt halinde bin 700 sayfa olarak yayımlanan kitapta gençlik ve sorunlarıyla ilgili yaklaşık 160 bildiri metni yer aldı. Kitapların üniversitelere, ilgili kamu kurumlarına, kütüphanelere ve kongre katılımcılarına gönderilmesi planlanıyor.

Kongre kitabının tanıtımı nedeniyle bir demeç veren Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bekir Şişman, “Önümüzdeki çeyrek yüzyılda ülkemizin en önemli sorunlarından biri sorunlu bir gençlik olacak. Gençlik ve Kültürel Mirasımız Kongresi’nin düzenlenmesinin asıl amacı bu sorunlara bir nebze parmak basmak, çözüm yolları aramak, gençlikle kültürel mirasımız arasında bir köprü kurmak ve gelecekle ilgili gençlik politikalarına katkı sunmaktır. Bir taraftan iyi eğitim görmüş, ilkeli, sorumluluk bilinci taşıyan idealist bir gençliğin yetiştiğini görüyoruz. Diğer taraftan da sanal dünyanın esiri olmuş, uyuşturucu müptelası, işsiz ve iş eğitimsiz, başıboş, rahatına düşkün, istekleri bitmeyen, tatminsiz, maneviyattan uzak, yabancı kültürlerin tesirinde kalmış, kimlik ve kişilik sorunu yaşayan bir gençliğin yetiştiğine tanıklık ediyoruz. Bu sorunlu gençler kimi zaman sokakta, okulda, evde, stadyumda terör estiriyor ve eğitimli insanlarımızı da tehdit ediyor. Eğer bizler kimliğimizi ve benliğimizi sağlam kuşaklar üzerinden gelecek nesle aktarmak ve dünya ile her konuda rekabet içerisinde var olma idealimizi gerçekleştirmek istiyorsak; önceliğimiz bu rekabeti bir vecd ve iman ile sürdürebilecek sağlam karakterli vatan evlatları yetiştirmek olacaktır. Bu vatan evlatları ancak kültürel miraslarına sahip çıkarak hayatta kendileri olarak kalabileceklerini de bilmelidirler. Aksi halde tarihin milletler mezarlığında yerlerini alacaklarından hiç şüpheleri olmamalıdır” dedi.

Gençlerin günümüzde hızına ulaşılamayan iletişim araçları sayesinde bir kültürel şokla karşı karşıya olduğunu söyleyen Doç. Dr. Bekir Şişman, “Gençleri koruyup kollamak bir nevi çağa hazırlamak, çağın teknolojilerine hazırlamakla olur. Gençleri toplumun değerleriyle ters düştüklerinde suçlamak ve dışlamak kolaycılıktır. Gençlerimizi milli kültür politikalarıyla belirlenmiş ilkeler doğrultusunda kendi kültürüyle barışık olarak hayata hazırlamalıyız. Eğitim kültürün öğrenilmesini ve aktarılmasını sağlar. Eğitim programları kültürün çocuklara ve gençlere transferini sağlamaya yönelik olarak şekillendirilmelidir. Önce elbette ahlak ve maneviyat diyoruz. Bu nedenle gençleri milletin manevi değerleriyle barışık olarak ve bu değerlerden beslenerek hayata hazırlanmaları ailelerin ve eğitimcilerin omuzlarına yüklenmiş bir sorumluluktur. Gençlere milli kültürün bir miras olduğu ve milli kültür donanımı olmadan evrensel kültürde yer alınamayacağı ve söz sahibi olunamayacağı bilinci kazandırılmalıdır” diye konuştu.