Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Pof. Dr. Şerif Barış, Türkiye’nin en güvenli bölgelerinin yakın zamanda deprem olan yerler olduğunu, nedeninin ise deprem sonrası büyük bir deprem olması için geçecek sürenin minimum 150-200 yıl olduğunu söyledi.

Elazığ Belediyesi ile Jeoloji Mühendisleri Odası Elazığ Bölge sekreterliğini koordinesinde ‘Elazığ’da Jeofizik, Deprem ve Kentsel Dönüşüm’ paneli düzenlendi. Elazığ Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen panele Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Şevket Demirbaş ile çok sayıda izleyici ve konuşmacılar katıldı.

Konuşmasına İnsanların yaşamsal haklarını anlatarak başlayan Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Şevket Demirbaş, “Temiz hava, temiz su, katkısız doğal beslenme ve sağlıklı yapılarda barınmaya yaşamak denir. Sağlıklı ve sağlam yapılaşma yapılaşmanın zeminini iyi tanımayla başlar. Yapının üst kısmı ile devam eder. Bunlar bir bütünsellik içerisinde olmaz ise yapı mühendislik hizmeti almaz ise bu yapı can güvenliği başta olmak üzere hiçbir güvenliği olmayan yapı demektir” dedi. Hepimizin bildiği gibi ülkemiz bir deprem ülkesidir. Ülke topraklarımızın büyük bir bölümü deprem ve diğer afetlerin tehlikesi altındadır. Yapılaşmalar gerçekleştirilirken bilimsel yöntemler kullanıldığında ve gerekli tüm mühendislik hizmetleri gerçekleştirildiğinde tehlike en aza indirilebilir hatta sıfırlanabilir” dedi.

DEPREM İNSANLARI ÖLDÜRMEZ, YAPI ÖLDÜRÜR

Teknik ağırlıklı bir toplantı yaptıklarını ifade ederek sözlerine başlayan Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, “Konuşulması ve dinlenilmesi zor bir toplantı olabilir. Teknik ağırlıklı toplantılar genelde şova dönük toplantılar değildir. İçinde dertlerimizin, problemlerimizin olduğu toplantılardır. O açıdan bu tip toplantılarda sözü sahibine bırakmak onları dinlemek ve onların çözüm önerilerini uygulama alanına koymak çok daha pratik ve kolay olacaktır. Biz Elazığ’da yaşıyoruz, kentimizin depremselliğini biliyoruz. Bundan da korkmuyoruz. Böyle bir depremselliği olan bir mekanda yaşamaktan korkmuyoruz. Bu korkmamak tedbir almamak anlamında değil, bilakis tam tedbir almak anlamında diyorum bundan korkmuyoruz. Biz yaşadığımız mekandaki problemlere doğru teşhis koyarsak doğru yapılması gerekenleri ve tedavi yöntemlerini ortaya çıkarmış oluruz. Jeofizik mühendislerimizin alanıdır ancak biraz öncede değinildiği gibi deprem insanları öldürmez ama yapılar insanları öldürür. O yapıları 3 kuruş daha ucuza mal etmek için kullanılması gereken her hangi bir malzemeden kaçınmak maalesef bir müddet sonra o yapının altında birilerinin canını feda etmelerine neden oluyor. Biz bütün çalışmalarımızı insan odaklı bir şekilde yapmaya devam ediyoruz. Hedef insanı korumak, kolay yaşamını temin etmek, insan önceliğindeki her türlü çalışmaları yapmaktır. Dünyadaki hiçbir bedel insanoğlunun canının bedelini tutmaz. O hayatını kaybettikten sonra geri kalanlara milyonlar dahi verseniz onu tekrar getirmeniz mümkün değil. Dolayısı ile o bedeli başından ödeyip insanın canını kurtaracak eylemleri yapmak lazım. Elazığ belediyesi olarak, yapılması gereken zemin etütleri başta olmak üzere yapıda ki kontrol ve denetimlerden asla taviz vermeyeceğiz” diye ifade etti.

GÜVENLİ BÖLGELER YAKIN ZAMANDA DEPREM OLAN YERLERDİR

Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Pof. Dr. Şerif Barış’ta Deprem, Elazığ Depremi, Afete Dirençli toplum ve depremlerde ne yapılması gerektiği konuları hakkında bilgiler verdi. Deprem oluşumu ve önceden depremlerin belirlenmesi ile ilgili henüz bilgilerin az olduğuna vurgu yapan Pof. Dr. Barış, “Türkiye’nin en güvenli yerleri depremlerin yakın zamanda olduğu bölgelerdir. Çünkü oralarda yeniden büyük bir depremin olması için geçmesi gereken süre minimum 150-200 yıldır. Bu akademik çalışmalar sonucu elde edilen bir sonuçtur. Dünyanın her tarafından fay iyileşmesi ve makaslama dalgası gibi bilimsel tekniklerle yapılan çalışmalar bunları söylemektedir” şeklinde konuştu.

Panelistlerden Karadeniz Teknik Üniversitesinden Prof.Dr. Hakan Karslı ‘Jeofizik Mühendisliği Uygulamaları ve Zemin Etütlerindeki Önemi’ konusunu detayları ile anlattı.