Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, uyuşturucu ile mücadele kapsamında yapılan yasal düzenlemelerle birlikte cezaların son 2 yılda arttırıldığını, tedaviye teşvik için çeşitli adımların atıldığını, denetimli serbestlik ile caydırıcı tedbirlerin alındığını açıkladı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, uyuşturucu ile mücadele kapsamında önemli yasal düzenlemelerin yapıldığına dikkat çekti. Bozdağ, uyuşturucu madde yetiştirilmesi, kullanımı veya satışı ile ilgili cezaların son 2 yılda arttırıldığını belirtti. Bozdağ, Uyuşturucu ile Mücadele Acil Eylem Planı kapsamında tedavinin özendirilmesi, etkinleştirilme ve kolaylaştırılmasının sağlandığını ve daha etkin bir denetimli serbestlik süreci uygulaması yapıldığını vurguladı. Kanunlarda yapılan değişikliklerle esrar elde etmek için kenevir ekmek suçunun 1 yıldan 7 yıla kadar olan hapis cezasının 4 yıldan 12 yıla, uyuşturucu ve uyarıcı madde imal, ihraç ve ithal suçunun 10 yıldan 20 yıla kadar hapis olan cezasının 20 yıldan 30 yıla, satma suçunun 5 yıldan 15 yıla kadar hapis olan cezasının 10 yıldan az olmama, satılan veya verilen kişinin çocuk olması halinde de cezanın alt sınırının 15 yıl hapis olarak hükme bağlandığını kaydetti. Uyuşturucu kullanılmasını kolaylaştırma yer ve imkan sağlama ya da özendirme suçlarının 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olan cezasının 5 yıldan 10 yıla kadar hapse çıkarıldığını belirten Bakan Bozdağ, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanma suçunun 1 yıldan 2 yıla kadar olan cezasının 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olarak yükseltildiğini vurguladı.

Tedaviye teşvik

Bozdağ, Türk Ceza Kanunu’nun 192. maddesinde yapılan değişiklikle uyuşturucu bağımlılarının tedavi olmak üzere sağlık kuruluşlarına müracaat etmeleri hâlinde kamu görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279. ve 280. maddeler uyarınca suçu bildirme yükümlülüğünün ortadan kaldırılarak uyuşturucu kullananların hastanelere ve sağlık kuruluşlarına müracaat ederek tedavi olmalarının kolaylaştırıldığını belirtti. Bakan Bozdağ, yeni olarak ortaya çıkan ve uyuşturucu etki doğuran maddelerin de 2313 Sayılı Kanun’un 19. maddesinin verdiği yetki ile Sağlık Bakanlığı ve Adli Tıp Genel Kurulunun da onayı alınarak Bakanlar Kurulunca uyuşturucu madde kapsamına alındığının altını çizdi.

Denetimli serbestlik ile caydırılıyor

Denetimli serbestlik uygulamasının uyuşturucu ile mücadelede önemli rol oynadığını belirten Bozdağ şu ifadeleri kullandı:

“Soruşturma aşamasında cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik kararı vermesi suretiyle tedavi sürecinin bir an evvel başlaması, şüphelinin yeniden uyuşturucu kullanması veya belirlenen yükümlülüklere uymaması halinde şüpheli hakkında dava açılması, kişiler hakkında defalarca denetimli serbestlik kararı verilmesinin önüne geçmek amacıyla kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sadece bir kez verilebilmesi, şüphelinin tedavi ve denetim sürecinde yeniden uyuşturucu kullanması halinde bunun bir ihlal nedeni sayılarak şüpheli hakkında yeni bir soruşturma açılmaması doğrultusunda yeni bir sistem getirilmiş, bununla birlikte şüphelinin erteleme süresi zarfında yükümlülüklerine aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verileceği düzenlenmiştir.”

24 bin hükümlü var

Bozdağ, uyuşturucu suçunda ceza infaz kurumunda kalan hükümlülerle ilgili de şu bilgileri verdi:

“Bakanlığımız kayıtlarının incelenmesinden uyuşturucu suçları kapsamında ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü sayısının 31 Aralık günü itibarıyla 2012 yılında 13 bin 492, 2013 yılında 16 bin 480, 2014 yılında 20 bin 63, 2015 yılında 24 bin 615 olduğu anlaşılmıştır.”

Uyuşturucu ile Mücadele Acil Eylem Planı kapsamında Başbakan Yardımcısı başkanlığında Adalet Bakanlığı ile birlikte Sağlık, Aile ve Sosyal Politikalar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor, Gümrük ve Ticaret, İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlıklarınca Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu oluşturuldu.