Karamanlı göçmen bir ailenin çocuğu olarak 1983 yılında Paris 93 bölgesi Montfermeil'de doğan Akça, Paris'in banliyölerinde büyüdü. İkiz kardeşi ile karıştığı ağır yaralamalı ir kavgadan sonra tanıştığı kişiler aracılığı ile 'beyaz' işine bulaştı. Lüks yaşam için 20'li yaşlarda bulaştığı 'beyaz işi' çok olmadan cezaevinin soğuk yüzünü gösterdi. Dominik Cumhuriyeti'nde üzerinde yüklü miktarda kokain ve M16 tipi silahla yakalandı. Çıkarıldığı mahkemede Dominik Cumhuriyeti'nin koruması altında ülkeyi terk etme yasağı konulan Akça'nın hayatı bu günden sonra daha da zorlaşmaya başladı. 

İĞNE İLE BAYILTIP KAFASINA ÇUVAL GEÇİRDİLER

Dominik Cumhuriyeti'nde mahkeme çıkışı 5-6 kişi tarafından tartaklanıp iğne ile bayıltıldı. Fransız Swat tarafından gece baygın bir şekilde havaalanına getirildi. Ertesi gün 8-10 kişi tarafından elleri bağlanıp kafasına çuval geçirilerek Fransa'ya getirildi. Creteil'de 10 yıl cezaya mahkum edildikten sonra 19 defa çıkma talebinde bulundu ancak her defasında reddedildi. Köpek gibi muamele yapıldı ve hiç bir şans verilmedi.

CENTRALE DE CLERVAUX'DE YAZILAN KİTAP
2013 yılından beri prodüktörler ve kitapevleri  ile görüştüğünü söyleyen Soner Akça'nın en yakın arkadaşı ve iş ortağı Arif Ülker, Romain Gavras gibi yönetmenlerle görüştüklerini ve bu işlerini yürütmek için aynı zamanda da prodüksiyon şirketi kurduklarını söyledi. Akça'nın Arkadaşı El Hadj Omar Top'un teşvikiyle Centrale de Clervaux ceza evinde geçirdiği süreçte yazdığı Fransızca kitabını ileride Türkçe'ye de çevirmek istediğini de belirtti.  Akça, kitabında Türkiye'de yaşadıklarını, Dominik Cumhuriyeti'nde başından geçenleri, yakalanmasını, Fransa'ya getirilme sürecini ve hapishanede yaşadıklarını anlatıyor. Kitabın sonunda ise kolay para kazanma umudu ile bu tür işlere bulaşanlara önemli mesajlar veriyor.
BU İŞLERİN SONU "YA DÖRT DUVAR, YA DÖRT TAHTA"
Hapishanedeyken yazdığı 275 sayfalık kitabının ismini "Dört duvar, dört tahta" koyan Akça'nın, yaptığı yanlışların, yapmaması gereken şeylere bulaştığının ve bu hatalarının da farkına vardı diyen Arif Ülker "Soner'in hapishanedeyken babası vefat etti. Çok sıkıntılar çekti. Artık eski hayatını geride bırakarak kendine yeni bir sayfa açtı. Yazdığı kitap ve çekmek istediğimiz film hazırlıkları hayatının değiştiğine büyük bir delildir. Kitabı basmak ve film olarak piyasaya sürmek için bir dizi yönetmen, yapımcı ve yayınevi ile görüşüyoruz. "Taxi" filminin başrol oyuncusu Samir Naceri'nin kardeşi ve kendisi de oyuncu ve yönetmen olan Labri Naceri ile görüştük. Fransız yayın evleri ile de görüştük. Yakın zamanda film çekimine başlayacağız ve ardından da kitabın basımını gerçekleştireceğiz." dedi.