MALATYA (AA) - Zirve Yayınevinde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 99. duruşmasında emekli Orgeneral Hasan Iğsız, tanık olarak dinlendi.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Mehmet Ülger, Haydar Yeşil ve Ruhi Abat, tutuksuz sanıklar emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon, Emre Günaydın, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Hüseyin Yelki, Adil Akçay, Adem Gedik, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Abdullah Atılgan ve Levent Ercan Gelegen hazır bulundu. 

Tutuksuz sanıklardan Cuma Özdemir, Darende Adliyesinden, Hamit Çeker ise Elbistan Adliyesinden duruşmaya video konferans yöntemiyle dahil oldu. Adana F Tipi Cezaevinde kalan tutuklu sanık Varol Bülent Aral ise mahkeme heyetine önceki duruşmada küfürlü sözler sarf ettiği gerekçesiyle bugünkü celseye dahil edilmedi.

Duruşmada sanık Tolon'un avukatı İlkay Sezer'in talebi üzerine, emekli Orgeneral Hasan Iğsız tanık olarak dinlendi. 

Zirve Yayınevindeki olayın yaşandığı dönemde Iğsız'ın 2. Ordu Komutanlığı yaptığını hatırlatan Mahkeme Başkanı Vedat Koç, Iğsız'a "Sanıklardan kimleri tanıyorsunuz, TUSHAD isimli bir örgüt var mı, Tolon'un bu örgütle irtibatı var mı?" gibi sorular yöneltti.

Iğsız, "Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi" (TUSHAD) isimli bir örgütü hiç duymadığını söyledi.

Türk Silahlı Kuvvetlerinde 44 yıl görev yaptığını anlatan Iğsız, "TUSHAD'ın Özel Kuvvetler bünyesinde kurulmuş bir örgüt olduğu" yönündeki iddiaları hatırlatarak, "Genelkurmay 2. Başkanıyken Özel Kuvvetler Komutanlığı bana bağlıydı. TSK içinde aleni olmayan bir teşkilat yapısının asla olmayacağını iyi bilirim. Özel Kuvvetler içinde böyle bir teşkilatın olmasını mümkün görmüyorum" dedi. 

Tolon'u çok eskiden tanıdığını ve meslek yaşamları boyunca irtibatlarının hiç kesilmediğini belirten Iğsız, olay günü Tolon'un Malatya'ya gelişinin tesadüf olduğunu savundu.

Hurşit Tolon'u eşiyle Malatya'ya gelişinde gereği gibi ağırladıklarını anlatan Iğsız, Koç'un "Tolon geldiğinde törenle mi karşıladınız?" sorusunu "TSK'da teamüllere göre kişi emekli de olsa mangayla karşılanır. Önceden haber yollayıp manga istemiyorum diyenler hariç. Bu karşılamamızın Tolon'a alakamla hiç ilgisi yok. Yönergelerde yeri olup olmadığını hatırlamıyorum ama yerleşmiş bir gelenektir" şeklinde cevapladı.

Tutuklu sanıklardan emekli Albay Mehmet Ülger'i tanıdığını dile getiren Iğsız, 2. Ordu Komutanlığı yaptığı dönemde Ülger'in kentteki en kıdemli jandarma subayı olduğunu kaydetti.

Ülger'le ilişkilerinin özel bir yanı bulunmadığını belirten Iğsız, "Ülger'i görevine, mesleğine son derece bağlı, disiplinli, kurallara riayet eden, iyi bir subay olarak tanıdım" dedi.

Mahkeme Başkanı Koç'un "Ülger'le görüşmenizde misyonerlikle ilgili bir şey konuşuldu mu?" sorusu üzerine Iğsız, Ülger ve Tolon'la böyle bir görüşme yapılmadığını söyledi.

Misyonerliğin, üzerinde durdukları ve inceledikleri bir konu olmadığını savunan Iğsız, Koç'un "cinayetle ilgili konuşmanız oldu mu?" sorusuna da "Erken akşam yemeğinde cinayet konuşulmuş olabilir. Hatırlamıyorum ama 'çok çirkin bir cinayet, Malatya'nın imajı açısından kötü bir şey' diye söylemiştik" yanıtını verdi. 

Davanın gizli tanığı ve sanığı olan İlker Çınar'ı tanımadığını belirten Iğsız, daha sonra avukatlarla tutuklu sanıklar Ülger ve Abat'ın sorularını yanıtladı.

Iğsız'ın ardından sanık avukatlarından Necla Çitil'in talebi üzerine, İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salim Cöhce tanık olarak dinlendi.

Cöhce, tutuklu sanık Ruhi Abat'la Hrant Dink cinayetinden 15 gün sonra, emniyet tarafından polisevinde yemeğe davet edildiklerini ve burada çok farklı konular konuştuklarını ileri sürdü.

Emniyet yetkililerinin kendilerine "Doğu Anadolu'nun nereye gittiği, bölücü yıkıcı faaliyetlerle ilgili neler yapılabileceği" gibi sorular sorulduğunu iddia eden Cöhce, bazı soruların kendisine manidar geldiğini söyledi.

Cöhce, sanıklardan Binbaşı Haydar Yeşil ve öğretim görevlisi Ruhi Abat'la tanıştığını belirtti. 

 

- Tolon: "Bu dava aslında çökmüştür" 

Duruşmaya verilen arada tutuksuz sanık emekli Orgeneral Hurşit Tolon, adliye girişinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 

İlker Çınar'ın yalancılığı meslek edinmiş biri olduğunu öne süren Tolon, "Bir müfterinin iğrenç yalanlarıyla uzun bir süredir bu Malatya zırvasıyla ilgili zül içerisindeyiz" dedi.

Tolon, 18 Ağustos'tan bu yana dosyaya bilgi ve belgeler eklendiğini, tanıkların dinlendiğini, bugün de Iğsız'ın tanık olarak ifadelerine başvurulduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Mahkemeye gelen bilgilerle, bu tasarlanmış, kurgulanmış davanın çöktüğü ayan beyan ortaya çıkmıştır. Özellikle bugün tanık olarak ifade veren, o menfur cinayetin işlendiği tarihte 2. Ordu Komutanlığı görevini üstlenen emekli Orgeneral Hasan Iğsız, benim o gün ne amaçla Malatya'da bulunduğumu çok açık bir ifadeyle mahkeme heyetine iletmiştir ki bilindiği üzere ben o gün İnönü Üniversitesinin o tarihteki sayın rektörünün daveti üzerine Malatya'ya gelmiş ve o olay günü de Malatya'da İnönü Üniversitesinde konferans vermiştim ve o akşam buradan ayrıldım. (Hasan Iğsız) Bunu çok açık bir dille burada, varış anımdan ayrılış anıma kadar geçen süreci bütün ayrıntısıyla ortaya koydu." 

Iğsız'ın "Emekli bir orgeneralin gittiği garnizonda garnizon komutanı tarafından törenle karşılandığını, bunun TSK'nın yerleşik bir geleneği olduğunu" da açık bir şekilde mahkeme huzurunda beyan ettiğini belirten Tolon, İlker Çınar'ın ifadelerinin birbiriyle örtüşmediğini savunarak, "Bugüne kadar 17-18 defa düzeltilmiş, ayarlanmış beyanlarıyla çelişkiler içerisinde süren ifadelerinin hiçbir anlam taşımadığı, gelen resmi belgeler ve tanık ifadeleriyle ortaya çıkmıştır. Bu dava aslında çökmüştür, hayırlısıyla olumlu sonucu alacağımız günü beklemekteyiz" diye konuştu.