Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait maden ocağına inerek işçilerle buluşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Gerçekten Allah işçi kardeşlerimizden razı olsun. Ama devletten de razı olsun. Tabii devletin koşulları özel işletmelerin koşullarından daha iyi” dedi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum, bir dizi etkinliklere katılmak üzere Zonguldak’a geldi.

“Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz” konulu söyleşi için Zonguldak’ta gelen Metin Feyzioğlu; Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait Üzülmez Müessesinde maden ocağına indi.

Yerin 170 metre altına inerek kömür çıkartan işçilerle sohbet eden Feyzioğlu, yaklaşık 2.5 saatlik maden ziyaretinin ardından yerüstüne çıktı.

“Emsalsiz bir tecrübe yaşadım”

Maden ziyaretinde emsalsiz bir tecrübe yaşadığını anlatan Metin Feyzioğlu, devlete ait maden ocaklarındaki güvenlik koşularının özel işletmelerdeki koşullardan daha iyi olduğunu ifade etti. Maden işçilerinin zorluklarla çalıştığına dikkat çeken Feyzioğlu, şöyle dedi:

“Emsalsiz bir tecrübe yaşadım. Herkese çok teşekkür ediyorum. Gerçekten Allah işçi kardeşlerimizden razı olsun. Ama devletten de razı olsun. Tabi devletin koşulları özel işletmelerin koşullarından daha iyi. Böyle olmasına rağmen ne kadar büyük zorluklarla kardeşlerimizin çalıştığını gördük. Biz yürüdük, çalışmadık. Ama aşağıda o şartlarda bir de çalışılıyor. Hem de çok ağır bir çalışma. 50-60 kilogramlık o direkleri tek başına taşımak gibi yada iki büklüm yerde kazma yada matkapla çalışmak gibi çok zorlu şartlar. Yine de devletteki emniyet tedbirlerinin çok daha fazla olduğunu gördük. Özel işletmelerin de tamamının bu seviyeye ulaşması lazım. Burada şöyle bir mukayese yapmakta büyük fayda var. Emsali burayı alırsak bu emsalde bir ocakta bu kadar işçiyle ne kadar kömür çıkarıldığını hesaplayıp, bu ölçüde bir başka ocakta ne kadar kömür çıkarıldığıyla karşılaştırdığınızda işte o aradaki fark özel işletmede işçinin üzerinden kazanılıyor. Bunu dikkate almak lazım. İnsan hayatı üzerinden bunu yapmamak gerekiyor.”

“İki asgari ücret konusunu takip edeceğiz”

Özel işletmelerde çalışan maden işçileri için iki asgari ücret uygulamasına dikkat çeken Başkan Metin Feyzioğlu, “Şöyle bir sorum var? Özel işletmelerde iki asgari ücrete çıkarıldı ama ilave bir asgari ücreti servis ve zorunlu yemek parası olarak alan işletmelerden haberdarız. Bunları da Zonguldak Barosu ve Türkiye Barolar Birliği olarak takip edeceğiz. Hiç kuşku yok” dedi.

“Yaşadıklarımızı unutmak yok”

Maden ocağında görüştüğü işçilere söz verdiğini hatırlatan Metin Feyzioğlu, “Aşağıda kardeşlerime söz verdim. Bu yaşadıklarımızı unutmak yok. Onların hangi şartlarda çalıştığını unutmak yok. Girdiğim gibi çıkmadığımı, girdiğimiz gibi çıkmadığımızı herkes bilsin. Kitaplardan okuduğumuzu, raporlardan okuduğumuzu bilerek girdik. Ama görerek çıkmak, yaşayarak çıkmak. Orada iki büklüm sürünerek yürümek başka bir şey. İki buçuk saattir aşağıdayız. Bu arkadaşlarımız her gün bunun kaç mislini yapıyorlar. Muazzam bir şey. Allah hepsinden razı olsun. Allah hepsini korusun” şeklinde konuştu.

“Madenciye verilen her kuruş helal”

Daha önce farklı maden ocaklarına indiğini anımsatan Başkan Metin Feyzioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu kadar uzun süreli ilk kez böyle bir maden ocağına indim. Daha önce birkaç kez inmiştim ama tam ayağa kadar gitmek hem de üretimin olduğu yere gitmemiştim. Bu kadar uzun süreli bir ziyaret ilk kez oldu. Soma’da o facia günü oradaydım. O acıyı da gördüm. O bambaşka bir şey. Allah yer altında çalışan tüm işçileri korusun. Onların hakkı ödenmez. Bu yapılanın parayla pulla ödenmesi söz konusu bile değil. Onlara her türlü iyileştirmeyi sağlamak milli borcumuz. Çünkü bir milli servet çıkartıyorlar. Milli servetin karşılığında milli borç olarak kendilerine takdim etmek zorundayız. Madenci arkadaşlar şartların daha da iyileştirilmesini istiyorlar. Özellikle kendi üstlerinden hiçbir şekilde tasarruf yapılmaması lazım. Aşağıda tasarruf dediğiniz her şey aslında yaşamdan verilen bir ödün. TTK işletmeleri devlet eliyle yapıldığı için özele göre çok çok daha titiz. Devletin bu işi çok sıkı denetlemesi lazım. Bu şartlarla özel işletmeler denetlenecek olsa ben eminim çoğu kapanır. Devletin bunları birleştirip kurumsal yapılara kar hesabı gütmeden vermesi lazım. Yada kendisinin işletmesi lazım. Ben halkımızdan bir talebim var. İşçi kardeşlerimizin ilettiği bir talep. Onlara verilen her kuruş helal. Hiç kimse maden işçisine, yer altı maden işçisine verilen ücret neye yarıyor demesin. Diyenin karşısında bundan sonra biz varız. Güvenlik tedbirleri niye bu kadar alınıyor demesinler. Çünkü o şartları gördük. Ocağa giren Metin ile ocaktan çıkan Metin artık aynı değildir.”