Özdemir şunları kaydetti: ‘’ 20 yıl önce Srebrenitsa’da, üstelik Birleşmiş Millet ler’in (BM) güvenli ilan ettiği bölgeye sığınmış silahsız, çaresiz 8 bini aşkın Boşnak dünyanın gözü önünde katledildi.

Bugüne kadar 300’den fazla toplu mezar bulundu. Canlanan hatırası ıstırabımızı tazeleyen mezalimin üzerinden 20 yıl geçti. Uluslararası Lahey Ceza Mahkemesi, katliamı soykırım olarak ilan etmesine rağmen, Rusya’nın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki oylamada, Srebrenitsa katliamını ’soykırım’ olarak niteleyen karar tasarısını veto etmesi acımız, hüzünle, hayretle daha da derinleşmiştir.

Rusya’nın vetosuyla, kabul edilemez keyfi gerekçelerle Birleşmiş Milletler’in irade ve kararlarının işlevsiz hale getirileceği bir kez daha görülmüş oldu. Bu küresel duyarsızlık, acımızı hüzün ve çaresizlik içinde çoğaltmıştır. Tek başına bu vahim durum bile dünya vicdanının köreldiğini kanıtlar niteliktedir.

Bu haliyle BM, dünya vicdanını, mazlumların sesini temsil etmede yetkin olmadığının son örneğini vermiştir. Srebrenitsa’da, Gazze’de, Arakan’da, Suriye’de, Doğu Türkistan’da mazlumların çığlıklarına, çaresizliğine derman olamayan BM, halklar nezdinde güvenilirliğini daha da yitirmiştir. BM’nin karar alamamasını Rusya’nın önlemesiyle izah etmek, dünya vicdanının bir tek ülke, hatta bir tek lider tarafından nasıl rehin alındığının trajikomik itirafıdır.

Srebrenitsa, kalbimizin öbür yarısıdır. 11 Temmuz, yüreğimizi yakan bir acının yenilendiği başka bir tarihtir.

Başkasını yok ederek var olacağını sanan barbarlar ve onlara destek olanlar, şunu bilmelidirler ki, her zaman zalimin karşısında, mazlumun yanında olacağız ve insanlık değerlerini sonuna kadar yaşatmaya devam edeceğiz; unutturmaya çalıştığınızdan çok hatırlayacağız ve hatırlatacağız.

Srebrenitsa şehitleri başta olmak üzere, Sırplar tarafından katledilen bütün Boşnaklara Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyor; bu zor, sıkıntılı zamanların bütün bir ümmete esenlik, huzur getirmesini niyaz ediyoruz.’’ Dedi.