Gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, Türkiye’de yaşananlarla ilgili, "Bu kavga, AK Parti ile tırnak içinde söylüyorum Cemaat arasındaki kavga değildir. Bu, 100 yıl geriye giden uluslararası sistemle İslam ümmeti arsındaki hesaplaşmadır" dedi.
Abdurrahman Dilipak KMÜ münazara topluluğu tarafından düzenlenen ‘Küreselleşen Dünyada Yeni Güç Türkiye’başlıklı konferansa konuşmacı olarak katıldı.Karamanoğlu Mehmetbey Konferans salonunda gerçekleştirilen konferansta Fethullah Gülen ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında olduğu iddia edilen kavgaya değinenAbdurrahman Dilipak, “Bu kavga, AK Parti ile tırnak içinde söylüyorum Cemaat arasındaki kavga değildir. Bu İsrail ile Türkiye arasındaki kavga da değildir. Bu hesaplaşma 100 yıl geriye giden uluslararası sistemle İslam ümmeti arsındaki hesaplaşmadır. Görülen hesaplaşma 300 yıllık bir birikimin hesaplaşmasıdır çünkü bizim iktidarı kaybetmemiz 300 yıl önceye dayanıyor”1960’larda Fetullah Gülen’in ortaya çıktığını açıklayan Dilipak, “Hem Komünizm ile Mücadele Derneği’nde vardı hem Halkevlerinde vardı. Girin internete Wikipedia’ya bakın. Halkevleri, CHP, Komünizm ile Mücadele ve Adalet Partisi’nde Fetullah Gülen var. Ve siyaset dışı İslam’ı savunuyor. Aslında istedikleri, ‘aktif olarak siyasete katılmamak, sadece siyasi destek olarak sağın yanında yer almak’ şeklinde bir dizayn var.dedi.

“Bugün Türkiye her istediğini yapacak bir güçte değil. Ama bizim istemediğimiz bir şeyin yapılması artık mümkün değil. Biz kime dokunursak yeni dünyanın lideri o olacak. Şili ile işbirliği yaparsak, Şili, Hindistan ile işbirliği yaparsak Hindistan, Avrupa ile işbirliği yaparsak Avrupa, Amerika ile işbirliği yaparsak Amerika olacak. Hiç kimse bizi kaybetmeyi göze alamaz. Onun için bu topraklardaki iktidar savaşı çok keskin yaşanıyor. Siz bir buçuk milyar Müslüman’ın ümidisiniz” şeklinde konuştu.

“Bizim yeniden Müslüman olmamız gerekiyor. Atalarımızın dininden vazgeçmemiz gerekiyor” diyen Dilipak, “Din büyüklerinizi ‘ilah’ ve ‘rab’ edinmekten vazgeçmemiz gerekiyor. Aynı Allah’a, Resule ve kitaba iman edenler tek bir cemaattirler. Kim ki ikinci bir cemaatten söz ediyorsa, kendine ya yeni bir ilah, ya yeni bir kitap ya da yeni bir resul uydurmuştur. Biz Allah’a Resulü’ne ve kitaba iman ediyoruz. Eğer gerçekten mü'min ise öyle yapmamız gerekiyor. İhtilaflı konularda ya birbirimizi mazur göreceğiz ya da hakeme gideceğiz. Ya hakkınızdan vazgeçersiniz çözüm bulursunuz ama asla müteşabihlerin peşine takılıp dinimizi tartışma konusu yapmayacağız. Peygamber Efendimiz yakında milli maçlara da gelirse şaşırmayın. Hz. Ali, Hz. Ayşe ile ihtilafını çözemiyor. Hz. Fatıma, eşi, kızı, damadı peygamberimiz ile görüşüp çözemiyorlar. Ama şimdi her tarikatın şeyhi, peygamberimiz ile görüşmeye gidiyor. Getirdikleri haberde birbirine benzese, onlarda başka başka haber getiriyorlar” şeklinde konuştu.

Siz kendi hakkınızdaki hükmü değiştirmedikçe, Allah sizin hakkınızdaki hükmünü değiştirmeyecektir. Allah servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arası evirir çevirir. Öyle zannediyorum ki biz bundan sonra servet ve iktidarla imtihan olacağız. Ama servet ve iktidar güç her zaman insanlara mutluluk getirmez. Eğer servetiniz ve gücünüz imanınızdan fazla ise bu helakiniz için yetersizdir. Önce değişmesi gereken başınızdaki iktidarlar değil sizsiniz. Daha akıllı olmalıyız, daha dürüst olmak zorundayız, daha cesur olmak zorundayız. Allah cahil ve zalim bir topluluğa hidayet nasip etmez. Çünkü zulüm ettiğinizin bile farkında olmazsınız. Onun için çok okumamız gerekiyor. Çok düşünmemiz gerekiyor.” dedi