KARYURTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ali İmran Aksu'nun açıklaması;
Hürriyet gazetesi’nin’’Elazığ’da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı Harput (BSRM) Bakım Ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezinde şiddet ve 4 kız çocuğuna 6 yıl boyunca cinsel istismarda bulunulduğu’’ haberine istinaden; 
Harput (BSRM) Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezinde yaşanan bu üzücü olayın diğer illerimizde faaliyet gösteren devlet koruması altındaki kurumlarımıza genelleme yapılmamasının altını çizerek,  olaya müdahil kişiler hakkında gerekli işlemlerin yapılması konusunda yurt dernekleri olarak takipte olacağız.  Harput BSRM ‘nde gerçekleşen bu üzücü hadiseden, idarenin bilgisi olmasına rağmen müdahale edilmemesi ise kaygı verici bir durumdur.
Devlet, neden çocukları koruma altına alır?
Devlet korumasına altına alınan çocuklar, toplum içerisinde belli sebeplerden dolayı dezavantajlı konuma düşürülmüşse, bu sebeple devlet himayesi altına alınıp koruma kararı çıkarılır. 
Bir çocuğa koruma kararı çıkarılması demek, ailesi yanında ve toplum içerisinde tutunacak bir dalı kalmadığı ve her türlü istismara açık hale gelebilecek durumdadır, anlamını taşır. Koruma altına alınan çocukların bir kısmı zaten devlet himayesine alınmadan önce istismara uğramış ve hayatın eleğinden acı bir şekilde geçmiş vaziyettedir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görevi ise koruma ve bakım altına aldığı bu dezavantajlı gurubu en iyi şekilde yetiştirerek toplum içerisinde tekrar avantajlı konuma getirmektir. 
Devlet koruması altındaki kurumlar denince akla bir tek kurum gelmesin. Birçok farklı kurum bu alanda faaliyet gösteriyor.’’ Sevgi Evleri, Çocuk Evleri, Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezleri,  Koruma Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri’’ …  gibi.
Harput (BSRM) Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezinde kalan çocuklarımız koruma altına alınmadan önce en ağır biçimde duygusal, cinsel, fiziksel şiddet ve istismara uğratılmış ve rehabilite edilmek için koruma altına alınmışlardır.
Kurum yapısı bu kadar hassasken, bu kurumlarda çalışan insanlar hangi kriterlere göre atanıyor ? Çalışanlar, psikolojik ve sosyal anlamda nitelik kazanmaları adına hangi eğitimlerden geçiriliyor ? Kendi kişiliğiyle problemi olan bu insanlar, bu hassas kurumlarda çalışabilme ehliyetini nereden alıyor ? Yurt çocuğu demek devletin çocuğu demekse, kendi çocuklarımızı emanet  edeceğimiz kişiler her yönüyle araştırılıyorken, yuvalarda kalan çocuklarımızı emanet ettiğimiz kişilerin de her yönüyle araştırılması gerekmez mi ?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Yetiştirme Yurtlarının içinde yoğrulmuş idealist yurt çocuklarını ve menfaat beklemeksizin arkalarından gelen kardeşlerine gönüllü hizmet eden Yurt Derneklerini muhatap almadan çözüm noktasına erişemez.  Yurt çocuklarından başka hiç kimse yurt kardeşliğinin tarifini yapamaz. Ama ne hikmetse Bakanlık politikaları ‘’Yurt Kardeşliği’’ olgusunu yıkmak adına işlem yapıyor.  Daha ne olmasını bekliyorsunuz?
Türkiye’nin en büyük ailesi yurt ailesidir. Dernekler olarak tek istediğimiz kardeşlerimizin yanında olmak. En iyi psikologları, en iyi sosyologları da görevlendirseniz kardeşlerimizi bizden daha iyi kimse anlayamaz. Lütfen, Bakanlık'ta bunu iyi anlasın. 
Bakanlık nezdinde Yurt Derneklerinin muhatap alınması, mevcut sorunların çözümü ve yaşanması olası sorunların tespiti açısından faydalı olacaktır. Devlet koruması altındaki kurumların yapısını ve içinde barınan çocukların psikolojik durumlarını en iyi bilen bizleriz. Çünkü, bu evler bizim ve bu çocuklar bizim kardeşimiz.  Hiç kimse bu çocuklara karşı bizim kadar duyarlı ve samimi olamaz.
Yurt Dernekleri olarak bizler gönüllü hizmet etmek adına Bakanlığımızla ortak çalışmaya her zaman hazırdık, yine hazırız.