AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Emine Şimşek'in Dünya Kadınlar günü mesajı;''Şüphesiz ki dünyanın en zor mesleklerinden biridir kadın olmak. 
Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar olmuştur.
Ve biz bugün Türk kadınına, seçme ve seçilme hakkının verilişinin 78.yılını kutluyoruz.

Kadınlarımız 20 Mart 1930’da çıkarılan Belediye Kanunu ile ilk kez belediye seçimlerine katılma hakkı elde ederken 5 Aralık 1934’te Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun 10. ve 11. maddeleri değiştirilerek kadınlarımıza milletvekili seçme ve seçilme hakkına da tanındı ve 1 Mart 1935’te ilk kadın milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde girdiler.

1935 seçimlerinde 18 kadın vekil meclisteki yerlerini aldılar.  Birçok modern ülkeye göre, Türkiye’de kadınına seçme seçilme hakkı çok daha önce verilmiştir. 1935 seçimlerinde kadın temsil oranı yüzde 4,5’ti.

Türkiye Cumhuriyeti kadınlara politik hakların verilmesi konusunda dünyadaki öncü ülkelerden birisidir. Amerika ve Asya'daki birçok ülkede kadınların bu haktan mahrum oldukları unutulmamalıdır. Kadınlar seçilme hakkına Fransa'da 1944, İtalya'da 1945, Yunanistan'da 1952 ve İsviçre'de ise 1971 yılında kavuşabilmişlerdir.

Kadın özel hayatındaki sorumlulukları ve toplum tarafından yüklenen geleneksel rolleri nedeniyle çoğunlukla siyasetten uzak kalmaktadır. Kadının biyolojik farklılığının ötesinde toplum tarafından atfedilen sosyal kimlik, toplumdaki rolünün sınırlarını ve ayrıcalıklarını ortaya koymaktadır.

Kadın bugün erkek işi olarak toplum tarafından kabul gören birçok işi yapabildiği halde siyasette yeterince yer alamazken; erkek, yetişme tarzı ve toplum baskısı nedeniyle kendi rollerinin dışında kadına biçilmiş rolleri üstlenmekten kaçınmakta ve kadına göre avantajlı bir şekilde siyasette yer alabilmektedir. Siyasete kadının aktif katılımı için aile, çevre ve toplum desteği zorunludur.

Biz AK Kadınlar olarak Türk kadının toplumda layık olduğu yere ulaşması için elimizden geleni yapma mücadelesi içerisindeyiz.

Bu gün Türkiye‟de kadınların siyasal yaşama katılımının ilk basamağı kabul edilen yerel yönetimlerde temsili oldukça sınırlıdır. 28 Mart 2004 Yerel Seçimlerinde 3225 Belediye başkanlığından 3207‟si erkek, ancak 18‟ini kadın belediye başkanları doldurabilmiştir. 29 Mart 2009 Yerel Seçimlerinde ise, 2903 belediye başkanlığının 2877 sinin erkek belediye başkanlarınca, buna karşın 26‟sının kadın belediye başkanlarınca doldurulduğu istatistikî verilerde yer almaktadır.

Ayrıca, şunu da belirtmekte gerekir ki, 26 kadın belediye başkanından sadece iki tanesi il belediye başkanıdır.

Nüfusun yarısını kadınların oluşturduğu bir ülkede bu oranlar yeterli olmamakla birlikte kadının siyasette var olması açısından önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. En başta Başbakanımızın daha sonra partimizin ve yol arkadaşlarımızın gösterdiği gayret Biz kadınlara ilk önce iş hayatında ve siyasette aktif bir rol üstlenmiştir.

AK Parti sadece siyasal alanda değil toplumsal alanda da kadına yönelik yenilikçi hareketleriyle öne çıkmıştır.

Hükümetimizin, Aile Mahkemelerinin kurulması, kadın-erkek eşitliği bakış açısı ile Türk Vatandaşlığı kanununda yapılan değişikliğin yürürlüğe girmesi, İş yaşamında cinsiyet ayrımının ortadan kaldırılması, çalışma şartlarının düzenlenmesinden tutumda töre ve namus cinayetlerinde alınan tedbirlere kadar birçok çalışması olmuştur.

Şiddet ve ayrımcılığı engelleyecek 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin önlenmesine dair kanunla düzenlemeler yapılıyor ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız kadına yönelik her türlü şiddeti önlemek için hızla çalışmalara devam etmektedir.

Bizler Sayın Başbakanımızın “Kadına karşı şiddet ve ayrımcılık, en az ırkçılık kadar, hatta ondan çok daha tehlikeli, çok daha ilkel bir tutumdur.” İfadeleri doğrultusunda gece gündüz demeden çalışıyor haklı mücadelemizin savunucusu oluyoruz.

Kanun kapsamında tüm kadınlar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağdurları yer aldı. Kanunla Mülki amire tedbir alma yetkisi verildi, Kolluk kuvvetlerine yetki verildi.

Teknik araç ve yöntemlerle takip sistemi hizmeti veriliyor, önleyici tedbir kararının ihlali halinde zorlama uygulandı, ihbar yükümlülüğü getirildi. Şiddet mağdurlarının korunmasında, Elektronik Destek Sistemi pilot uygulaması başlatıldı.

14 pilot ilde ŞÖNİM (Şiddeti önleme ve izleme merkezi) kuruldu. Yeni Büyükşehir kanunuyla nüfusu 100 bini geçen illerde Kadın Konuk Evi açılma zorunluluğu getirildi.

Kadınları çeşitli tehlikelerden korumaya yönelik olarak son on ayda bin olan kadın korunma evleri bin yedi yüze çıkartıldı.

Bizlerde biliyoruz ki ‘’Kadına Yönelik Şiddette’’ yasa çıkarmak ve eğitim vermek yeterli değildir. Kadını cinsel bir obje gibi simgeleştiren görüşleri yıkmadan istediğimiz hedefe ulaşamayız.

Bu konuda insanlardan anlayış, hoşgörü ve saygı bekliyoruz. Bunları yükselen bir değer haline getirip hukuk devleti olma konusunda ikisini baş başa götürüp eğitimle de toplumdaki algıyı yönetip, bütünüyle temel sorunları ortadan kaldırmak durumundayız.

Kadınlarımızın eğitimli, bilgili ve bilinçli olması sağlıklı bir toplumun ön şartıdır. Zira kadınlar, özelde ailenin genelde ise toplumun temelini oluşturmaktadırlar.

Cennet Annelerin ayakları altındadır buyruğuna yürekten inanan bir dinin mensubu olarak, kadınlara yönelik her türlü şiddete, ayrımcılığa ve istismara karşı olduğumuzu da bu vesileyle belirtmek isterim.

Bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınlarımızın, bu anlamlı gününü en kalbi duygularımla kutluyorum,''dedi.