Gıybet bir kişinin, yüzüne karşı söylendiği takdirde üzüleceği, eksik ve ayıp taraflarını, arkasından konuşmak olan gıybet ve dedikodu çok kötü bir harekettir. Arkasından konuşulan kişi hakkında söylenenler doğruysa eğer bu “gıybet”, eğer doğru değilse bu “iftira” olur.

                Bir Ayet-i Kerimede;

“Birbirinizin kusurunu araştırmayın, biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Hanginiz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır, ondan tiksinirsiniz. Allah'tan sakının” (Hucurat 12) buyurulmuştur.

                Çekiştirme ise başkalarında hata ve eksiklikler arama alışkanlığıdır. İnsanların vücutlarında, elbiselerinde veya diğer özelliklerindeki eksiklerin alay konusu yapılmasıdır.

                Birtakım insanlar kendilerinde bulunan eksikliklere bakmadan başkalarının yanlış ve eksiklerini araştırmayı alışkanlık edinirler. Bunu da kendilerinde bir marifet olarak görürler. Her zaman dikkat çekmek, göz önünde hep kendisi olsun isterler. Bu tip insanlar özel yaşamlarında da başarılı olamazlar. Nedeni şu ki gıybet, insanı öbür insanların gözünde küçük düşürür, insanlar arasındaki sevgi ve saygı ortamını bozar ve toplumdaki inancı zedeler. 

                İftira ise bir kişinin yapmadığı bir şeyi işlemiş, yapmış gibi göstermek, onu yalan ve haksız yere, kötü bir şekilde yargılamaktır. İftira insanlıkla uyuşmayan çirkin, kötü bir huydur. Bir kimsenin onuru, değeri ve saygınlığı ile oynamaktır. İnsanı çevresindekilere karşı küçük düşürdüğü gibi, genellikle insanların haksız yere cezalandırılmalarına sebep olduğu için adil olabilmelerini zorlaştırır. Bu açıdan iftira İslam dinine göre zülüm ve haksızlığın en büyüğü olarak sayılmıştır. Namuslu insanlara ve bilhassa kadınlara iftirada bulunmak büyük bir günah sayılmış ve kesinlikle yasaklanmıştır.

                Kur'an-ı Kerim'de Allahü Teala iftira hakkında şöyle buyurmuştur;

                “Kim bir hata ve günah işler de sonra onu bir suçsuza atarsa muhakkak ki o iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiştir” (Nisa 112)

                Başkalarını kötülemek, arkasından konuşmak, dedikodusunu yapmak, olmamış olayları olmuş gibi anlatmak ile hiç bir fayda sağlanamaz. Bu yapılanlar fayda sağlamadığı gibi bunu yapanlara olan güvenini ve itibarlarını zedeler bunun sonucunda, böyle kötü huylu kişilere güvenilmez. İnsan, başkalarını kötüleyerek yücelemez. Gerçi böyle kişiler aslında kendilerini kötülemiş olurlar. Diğer insanların gözünde güvenilmez duruma düşerler.

                İftira bir defa insanlar arasında sıçrayınca bir daha onun doğru olup olmadığı zor anlaşılır. Böylelikle namuslu ve onurlu insanlar hakkında başkalarının içinde bir karamsarlık uyanır. Bu şüphenin izi kolay kolay silinmez. Bunun için iftira insanın onur ayrıca saygınlığına saldırı sayılmıştır. Kişilerin haysiyetini ve de onurunu yaralayacak her çeşit davranıştan kaçınmalı, doğruluktan ayrılmamalıyız. Bunu bilip ve kendimize bir çıkarım yapmalıyız. Her önüne gelen istediği gibi bir başkasının arkasından konuşmamalı, bugün sen konuşur dedikodusunu yaparsın, yarın bir başkası diğerinin açığını arayıp onun hakkında konuşur. Bunun için yapmamız gereken sevgi ve saygının değerini bilerek hareket etmeli ve insan olduğumuzu unutmamalıyız.