Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Karaman Şubesinin “Fikir Sohbetleri Buluşmalarının” bu haftaki konuğu Araştırmacı-Yazar İsmail Kurağ oldu. Öğrencilerin ve gurbetçi vatandaşların bir araya geldiği buluşmalarında “Gurbet”  konusunu işlendi.

Kendi memleketi dışında eğitim-öğretim amaçlı bulunan bütün öğrencilerin garip olduğunu söyleyen Kurağ, “Kaliteli takım elbiseler giyiyoruz, çok şükür devletimizden bursta alıyoruz, annemiz ve babamız bize destek de veriyor. Bizim neremiz garip? Hayır, arkadaşlar hepimiz garibiz. Çünkü bizler gurbetteyiz, gurbette olana garip denir. Gurbet ile garip etimolojik olarak aynı kökten gelmektedir. İkisi de Arapçadaki guruba kelimesinden türemiştir. Gurbet ayrılık, uzak olma anlamındadır. Gariplik ise gurbette olan, ayrı olan anlamındadır. Yani bu açıdan baktığımızda hepimiz garibiz” dedi.

Herkesin gurbette olan kişiye garip dendiğini bildiğini fakat çoğu insanın bunun farkında olmadığını kaydeden Kurağ, “Necip Fazıl’ın ‘Sakarya Türküsü’ adlı şiirini hepimiz biliyoruz. Ömrümüzde bir kerede olsa okumuşuzdur ya da dinlemişizdir. Orada küçük bir dize vardır ‘Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya’ Yani diyor ki; öz yurdunda garipsin, öz yurdunda yabancı gibi el gibi duruyorsun. Ama biz buradaki garip kelimesini genelde ‘zavallı’ anlamında olarak kullanırız. ‘Hastane önünde incir ağacı’ da meşhur türkülerimizdendir. Orda da bir nakaratta ‘Garip kaldım, yüreğime dert oldu. Ellerin vatanı bana yurt oldu’ diye, Buradaki ‘garip kaldım’ sözü aslında ‘zavallı kaldım’ anlamına gelmiyor, ‘gurbette kaldım’ anlamına geliyor” şeklinde konuştu.

GURBETTEN GELİNCE DE BİR GARİPSİN

“Gurbet insana ne hissettiriyorsa odur” diyen Kurağ, “İnsan gurbete geldikten sonra bir garip oluyor, kimseyi tanımıyoruz, sohbet edecek kimsemiz yok, kendimizi bir yabancı gibi hissediyoruz ki yabancıyız da zaten. Sonra burada da bir çevre ediniyoruz. Geri döndüğümüzde arkamızda daha çok şey bırakmış oluyoruz. Gurbetin böyle de bir cilvesi var. Gurbete geldiğinde bir yabancı, bir garip oluyor gurbetten döndüğünde yine bir yabancı oluyor. Gurbet sürekli devam ediyor. Gurbete gidersiniz neresi olursa artık, mesela üniversite okumaya gidersiniz oturursunuz bir köşede garipsinizdir ya kimse sizi tanımaz, siz kimseyi tanımazsınız” ifadelerini kullandı.

GURBET SEVMEDİĞİNİZİ SEVDİRİR

Gurbette olan kişinin yine gurbetteyken karşısına çıkan ve kin beslediği memleketlisini görmüş olmasından dolayı mutluluk duyacağını ifade eden Kurağ, bu durumu şöyle açıkladı: “Gurbetteyken yani garipken şöyle bir etrafınıza bakarsınız, herkesin bir şeylerle uğraştığını görürüsünüz. Ama siz kimseyi tanımadığınız için telefonunuzla oynuyorsunuz. Sonra ondan da sıkılıyoruz telefonu kapatıyoruz kendimize geliyoruz. Gurbetteyiz uğraşacak bir şey yok. Etrafımıza bakıyoruz, herkes koşuşturuyor ve bu koşuşturmanın arasında gözünüz aniden birisini görüyor bir sima size tanıdık geliyor, o simada size doğru geliyor ama o size doğru gelen kişi nefret ettiğiniz, kin beslediğiniz bir kaşık suda boğacağınız kişi. Ama gurbette sizin tanıdığınız kimse olmadığı için o simayı görünce içinizde bir heyecan oluyor.”

Haber ve Foto: ADEM DEMİREL