Türk Eğitim-Sen Karaman Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Serin “imralı ile yapılan müzakereleri” kınayan bir basın açıklaması yaptı.

Türk Eğitim-Sen Karaman Şube Başkanı Mehmet Serin tarafından yapılan açıklamada, sözde barış ve kardeşlik adına yapılan açılım sürecinde son aşamaya gelindiği ifade edildi. Başkan Serin, “Bilindiği gibi PKK terör örgütü, bu ülkede milli barışın ve kardeşliğin, demokrasinin, insan haklarının ve Türk milletinin varlığının baş düşmanıdır; emperyalist güçlerin tetikçisi ve taşeronudur. Bu güne kadar 30 binden fazla vatandaşımızı, askerimizi, polisimizi, öğretmenimizi, din görevlimizi, memurlarımızı vahşice ve kalleşçe katleden bu bölücü örgütün eli kanlı bebek katili ile sözde müzakere paydaşları güya, barış ve kardeşlik adına yaptıkları açılım(!) sürecinin son aşamasına gelmişlerdir.  Adına “İmralı süreci dedikleri” bu son aşamada; Bir yandan bölücü başı yalanıp yıkanarak, allanıp pullanarak masum, iyi niyetli, barış güvercini bir siyasal aktör olarak Türk milletinin huzuruna çıkarılırken, diğer taraftan Türk milletinin yiğit sevdalıları, vatanseverler, mücahitler ve bölücü teröre karşı şanlı bir mücadele veren güvenlik güçlerimizin kahraman mensupları barışın ve kardeşliğin düşmanları ilan edilerek aşağılanmakta ve hakarete uğramaktadırlar. Bu yaklaşım tarzı Türk milletinin aklıyla alay etmek ve tepkisiz bir toplum yerine koymaktır. Bugün de üç bölücü örgüt mensubunun cenazesi ile bu ülke sınırları içerisinde gövde gösterisi yapılmaya çalışılmaktadır. Adeta ikinci bir Habur faciasına zemin hazırlanmaktadır.” dedi.
Başkan Serin açıklamasını şu şekilde sürdürdü; ‘’Bölgesel bir iç savaş sürecinden, bölgesel bir genel savaş aşamasına doğru hızla yol almakta olan bölgemizde cereyan eden kanlı, yakıcı ve yıkıcı olaylar dikkate alınmadan, bu ülkede terörle mücadele etmek, barış ve huzur projeleri gerçekleştirmek toplumu aldatmaktan başka bir şey değildir. Bölgemizdeki kanlı mücadelenin başaktörleri bölücü terör örgütünü taşeron olarak kullanmaya devam ederken, Bu haliyle adeta yedi kocalı Hürmüz’e benzeyen; insan ticaretinden, uyuşturucu kaçakçılığına her türlü kirli işin taşeronluğunu yapan bölücü terör örgütünü ve onun hapisteki başını, kendi bağımsız iradesiyle hareket eden ve bölge insanının tek temsilcisi olarak kabul eden iktidarın bu yaklaşım tarzı; aklı, izanı, tecrübeyi hiçe saymaktır. Şurası asla unutulmamalıdır ki, bütün olumsuz şartlara, her türlü yanıltıcı haberi yaparak tepkileri karartan, milleti yanıltan anlayış çerçevesinde dizayn edilen propagandaya rağmen, Türk milleti, devletiyle vatanıyla hür ve bağımsız olarak kıyamete kadar yaşamaya devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın! Türk milletinin kültürel genetik kodları ve ortak hafızası, yapılmak istenileni anlamaya, tedbir almaya ve çözmeye muktedirdir. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Türk Milleti son sözünü daha söylememiştir.”dedi