Karaman Kalesi

Karaman'ın şehir merkezinde yer alan ve turizm açısından önemli bir yere sahip olan Karaman Kalesi, 11. yüzyılın sonlarıyla tarihlendirilmektedir.

Kesin olarak hangi yıl yapıldığı bilinmeyen kale iç içe geçmiş üç surdan oluşuyor. Bunlardan iç kale ve orta kale sağlamlığını hala korumakta. Karaman Kalesi'nin Selçuklular döneminde ve Osmanlılar döneminde onarımdan geçtiği bilinmektedir.

Şehrin tarihsel sürecini anlatan kale, Karaman'ın merkezinde bulunduğu için kolay bir ulaşım yolan sahiptir ve büyük bir yapı olduğu için şehir merkezinden rahatlıkla görülebilmektedir.

 Aktekke Kent Meydanı

Karaman’ın en büyük meydanı olan Aktekke Kent Meydanı Karaman’in işlek yerlerinden biridir.Aktekke Camii önününde bulunan meydan , İsmet Paşa Caddesi ve İstasyon Caddelerini birleştiriyor.

Aktekke Camii

4. yüzyıl yapıtlarından biri olan Aktekke Camii,Karaman'ın il merkezinde bulunmaktadır. İl merkezinde olması, camiye ulaşımı kolaylaştırır.

Aktekke Camii, 1370 yılında Karamanoğullarından Alaaddin Bey tarafından yaptırılmıştır. Alaaddin Bey, bu camiyi Mevlana'nın annesi Mümine Hatun için inşa ettirmiştir. Caminin türbesinde Mümine Hatun'un, Alaaddin Çelebi'nin, Karamanoğlu Seyfettin Süleyman Bey'in başta olmak üzere 21 tane mezar vardır. Aktekke Camii'nin harim kısmındaki kalem işi süslemeleri, Osmanlı döneminin en güzel örneklerinden biridir.

Yunus Emre Camii

Karaman Merkez Kirişçi Mahallesinde Yunus Emre Camii bitişiğindedir. Türbenin cami içine iki, batıya da bir penceresi açılır. Türbe Yunus Emre Tekkesi ile birlikte Karaman oğlu devrinde yapılmıştır. Tamamen kesme taşla yapılmış, üzeri beşik tonoz örtülüdür. Türbenin içinde tahtadan işlemesiz olarak yapılmış 4 sanduka vardır. Kapıya göre sonda olan sanduka Yunus Emre'ye, 2. sanduka Tapduk Emre'ye, 3. sanduka Yunus Emre'nin oğluna, 4. sanduka da kızına aittir. Gönüller sultanı sevgi ve hoşgörü aşığı Yunus Emre, dilinin arılığı, anlatımının şiirsel gücü, dini inancında içtenliği, aşk, ölüm gibi evrensel şiir konularını etkileyici anlatımı nedeniyle bütün Türk Edebiyatının en büyük sairlerinden birisi olmuştur. Anadolu insanının gönlüne taht kurmuş Allah dostudur. Türbenin güney kısmı Yunus Emre Şiir Parkı olarak düzenlenmiştir. 

Yunus Emre 1240 (veya 1241) yılında Karaman'da doğmuş 1320 (veya 1321) yılında yine Karaman'da vefat etmiştir. Mezarı Yunus Emre (diğer adı Kirişçi Baba) caminin içindedir. Cami Yunus'un ölümünden 29 yıl sonra Kirişçi Baba tarafından yaptırılmıştır. Türbe camiden ayrı iken, sonradan aradaki kısmın üzeri kapatılmış ve türbe, cami ile birleştirilmiştir. 

Yunus Emre'yle ilgili bütün kaynak ve belgelerde, atalarının Horasan'dan gelerek Karaman'a yerleştiği ve Yunus Emre'nin Karaman'da yaşadığı açıkça belirtilmektedir. 

Yavuz Sultan Selim döneminin 871 nolu Konya il yazıcı defterindeki belge Başbakanlık Arşivindedir. Bu belgenin 235. sayfasında Yunus'un bağlı bulunduğu aile reisi İsmail Hacı'nın, cemaati ile birlikte Horasan'dan Larende'ye (Karaman) gelerek; burada yerleşip yurt edindiği yazılıdır. Bu belgede adı geçen Hacı İsmail Köyü, Yunus Emrenin dedesi olan Hacı İsmail tarafından kurulmuş; Karaman'a 29 Km. uzaklıktadır. Yine bu belgede Yunus Emre'nin, Karamanoğlu İbrahim Bey'den YERCE adındaki yeri satın aldığı ve ölünce mülkününün çocuklarına miras kaldığı belirtilmektedir. 


İsmet Paşa Caddesi

Karaman’ın en işlek caddesi olan İsmet Paşa Caddesi Karaman halkının toplandığı caddededir.Bir çok mağazanın bulunduğu cadde de Kuğulu Park , Cambaz Gazi Parkı ,Atatürk Parkı ve Türkçe Parkı bulunmaktadır.

Kuğulu Park ,Çukurbahçe, Cambaz Gazi Parkı ve Mir Ali Parkı

Kuğulu Park ve Cambaz Gazi parkı Karaman’ın en işle caddesi üzerinde bulunan İsmet Paşa Caddesi üzerinde yer almaktadır.Çukurbahçe yapılmadan önce bir çukur şeklindeydi.İsminide burdan alır.Karaman'ın en gözden parklarından biri olan çukurbahçe insanların yaz akşamlarında serinleyebileceği bir parktır.Mir Ali parkı ise Karaman’ın en büyük parkıdır. Bu dört park geçen dönemde Belediye Başkanılığı yapan Kamil Uğurlu tarafından yaptırılmıştır.

 Hatuniye Medresesi

Karaman-Merkez'de bulunan Hatuniye Medresesi'nin tarihi 1382 tarihine dayanmakta. Osmanlı Sultanı Murat Hüdavendigar'ın kızı Nefise Sultan tarafından yaptırılmıştır. Mimarı ise Numan Bin Hoca Ahmet'tir.Hatuniye Medresesi, kapalı avlu medrese tipinin örneklerinden biri olsa da günümüzde avlunun üzeri açık durumda. Tek eyvanlı olan medresede hücre odaları ve revaklar bulunuyor. Medresenin sahip olduğu geometrik yazılar, bitkisel motifler günümüzde de dikkat çeken detaylar arasında olup, kapıları da bitkisel motifle süslenmiştir.

 Karaman Müzesi

Karaman'ın Merkez ilçesinde bulunan Karaman Müzesi Karamanoğulları Beyliği döneminin en güzel ve en çekici mimari özelliklerini yansıtan bir örnektir. Hatuniye Medresesi'nin arkasında bulunan müze, Karaman'da ve çevresinde tarih öncesine dayanan birçok uygarlıktan izler taşıyan eserler sergilenmektedir. Fakat Karaman'da müzecilik faaliyetlerine geç başlanmasından dolayı daha önce bulunan tarihi kalıntılar başka müzelere sergilenmesi için gönderilmiştir.

1961 yılında kurulan ilk müzenin açılmasından sonra kalıntılar için bir girişimde bulunulmuştur. Ardından eserler 1963 yılında yapılan bir binaya taşınmış ve daha sonrasında 1971 yılında şimdiki binasında varlığına devam etmektedir.

Teşhir salonu, depo, fotoğrafhane, kitaplık, Bizans ve Türk İslam dönemine ait eserler sergilenmektedir. Sergilenen eserler; Hitit, Urartu, Roma, Bizans, Venedik, Yunan, Osmanlı, Selçuklu, Karamanoğlu Beyliği'nden günümüze kadar gelen yapıtlardır. Geniş yelpazesiyle her türlü bilgiyi aktaran Karaman Müzesi, araştırma yapanların ve müzelere ilgi duyanların ilk uğrak yerlerinden biridir. Bir ilginiz bile olmasa Karaman Müzesi sergilediği eserlerle hayranlığınızı kazanıp gözlerinizi dolduracak.

 Tartan Evi

Karaman'ın köklü ailelerinden birine ait olan Tartan Evi, 19. yüzyıl mimari özelliklerine sahiptir. İki katlı bir yapısı olan ev, Topucak Mahallesi'nde yer alan Tartan Sokak'ta bulunuyor.

Merkezi bir konuma sahip olması ulaşımı oldukça kolaylaştırıyor. Tartan Evi'nin alt katı daha çok günlük kullanılan mekandır. Mutfak, kiler, buzhane gibi bölümler alt katta yer alıyor. Üst katta ise oturma bölümleri ve yatak odaları yer alıyor. Tartan Evi'nin alt giriş kapısı, Binbir Kilise'den getirilen taşlarla yapılmıştır.

Evin ahşap işlemelerinden ziyade kalem işlemeleri daha fazla dikkat çekmekte… Tavanındaki zengin bitkisel motifler ise döneminin en güzel örneklerinden...

Hürrem Dayı Evi

Eşsiz bir mimariye sahip olan Hürrem Dayı Evi,Karaman'ın en çok ziyaret edilen noktaları arasındadır. Konak, turizm açısından önemli bir yere sahip olup, gören herkesi farklı bir atmosfere sürükler.

Hürrem Dayı Evi, il merkezine bağlı olan Koçak Dede Mahallesi içerisindedir. Aynı zamanda geleneksel Türk ev mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Evin ahşap süslemeleri, kalem işi süslemeleri gerçekten büyüleyecek kadar muhteşem. 300 yıllık bir geçmişe sahip olup, bu denli korunabilmiş olması da ayrıca bir mutluluk veriyor. Tabii ki restore dönemlerinden geçmiş Hürrem Dayı Evi. Fakat aslına uygun bir şekilde onarılıp yenilenmiş. Bu durum konağın orijinal yapısını bozmamış. Fakat bu denli göz dolduran konağın sahibi çok zengin biri değilmiş. Aksine, orta halli bir memura aitmiş.

 Sadece bu konağı görmek için Karaman'a gelen turist sayısı fazla. Hürrem Dayı Evi, herkes tarafından mutlaka gidilip, keşfedilmeli diyoruz...

Karadağ

Karadağ , Karaman ilinde bulunan sönmüş volkanik bir dağdır. Konya ilinin güneyinde Karaman ilinin kuzeyinde Konya ile Karaman arasına yer alır. Karamana uzaklığı yaklaşık 30 km kadardır. Karadağ 3 yüksek tepenin birleşmesinden oluşmaktadır bunlar; Baştepe, Kızıltepe, ve en yüksek noktası olan Mihaliç tepe dir (yüksekliği 2271 m). Baştepe'de 150 metre çaplı bir krater bulunmaktadır.

Karabaş Veli Külliyesi

Karamanoğlu döneminde inşa edilen Karabaş Veli Külliyesi'nin yapım tarihi hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır.Karaman'ın Siyahser Mahallesi'nde yer alan Karabaş Külliyesi, iki bölüme ayrılır ve bölümleri arasında cami, imaret ve türbedir. Her ne kadar günümüze gelen bir kitabesi bulunmasa da II. Abdülhamit döneminde onarıldığı bilinmektedir. Külliyenin camisi, dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiştir. Caminin kuzeyinde ise imaret bulunur. İmareti büyük bir yapı olup, üç eyvanlı merkezi kubbelidir.

Çeşmeli Kilise

Çeşmeli Kilise, Karaman il merkezindeki Tapucak Mahallesi sınırları içerisinde bulunuyor. Kilisenin resmi kayıtlardaki adı Surp Asvadzadzin Ermeni Kilisesi'dir.

Bizans dönemiyle tarihlendirilen kilise, özellikle Cumhuriyetin ilanından sonra 19980'li yıllara kadar cezaevi olarak işlev görmüştür. 2007 yılında ise Kültür Bakanlığı'nca restore edilerek kilise olarak tekrar açılmıştır. Daha önceki dönemlere kilisenin freksleri kapatılmış olsa da, son restorasyonu sırasında freskolar gün yüzüne çıkarılmıştır.

Çeşmeli Kilise, günümüzde sanatsal etkinliklerin yapıldığı bir mekan. Ziyaretlere de açıktır.

 

Değle Ören Yeri

Tarihin farklı bir döneminin izlerini taşıyan Değle Ören Yeri, Karaman'da bulunmaktadır. İl merkezine 35 kilometre uzaklıkta bulunan Değle Ören Yeri, aynı zamanda Aziz Paul'un ziyaret ettiği yerlerden biri olarak gösteriliyor.

Ören yerinde Bizans dönemiyle tarihlendirilen 6 kilise kalıntısı bulunmaktadır. Bunların yanı sıra birçok kitabe de görülebilecek tarihi kalıntılar arasındadır. Karadağ'ın yüksek yamaçlarında yer alan Değle Ören Yeri şehre gelenlerin ziyaret duraklarından biri olmayı sürdürüyor.

 Binbir Kilise

Karaman'ın 37 kilometre uzaklığındaki kiliseler ve manastırlar topluluğu, Binbir Kilise olarak adlandırılmaktadır.

Maden Şehri Köyü sınırları içerisinde yer alan Binbir Kilise, Bizans döneminde inşa edilmiş 12. yüzyıla kadar sürekli olarak ziyaret edilmiştir. Bölgedeki hiçbir kilise veya manastırın ismi bilinmemektedir. Bu sebepten dolayı kalıntılar numaralandırılmış ve Binbir Kilise olarak adlandırılmıştır.

Karaman'ın en gezilesi yerlerinin ilk sıralarında gelen Binbir Kilise, birçok tarihi kalıntısıyla farklı dönemler arasında keyifli bir yolculuğa çıkarak sizleri.

Manazan Mağaraları

İlk yerleşim alanı olarak Bizans döneminde kullanılan Manazan Mağaraları, Karaman'ın Taşkale Kasabası'nda bulunuyor.

Büyük bir kaya kütlesinin içine oyulan mağaralar, şehir merkezine 40 kilometre uzaklıktadır. Dışarıdan bakıldığında yüzlerce delik görülen mağara, beş kattan oluşuyor. Karaman'a gelen turistlerin en merak ettiği gezi alanları arasına girmeyi başarmıştır Manazan Mağaraları. Eski yaşam izlerini her köşesinde hissettiren mağaralara sadece birkaç saat ayırabilirsiniz.

Meraspolis Mağarası

Meraspolis Mağarası, Karaman-Ermenek'te bulunuyor. Şimdiye kadar çok tanıtılamamış olsa da, son zamanlarda yeni keşif meraklıların gezi alanları arasında girmeyi başarmıştır. Meraspolis Mağarası, birçok kat ve bölmelerden oluşuyor. İki girişi olan mağaranın bir girişi tamamen doğaldır, ikinci girişi ise sonradan açılmıştır. Mağaranın içindeki sarkıtlar ve dikitler küçüklü, büyüklü halleriyle ziyaretçileri karşılıyor.

Yapılan araştırmalarda bu mağaranın ilk çağlara kadar uzandığı bilgisi verilmiştir. İlk çağda insanlar tarafından kullanılan mağara, sığınak olmanın yanı sıra zindan olarak da işlev görmüş.

Ermenek Barajı

Ermenek Barajı, Karaman'da, Göksu Çayı üzerinde, enerji üretmek amacıyla barajın inşasına 2002 yılında başlanmıştır.

Beton Kemer gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 272.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 210,00 m., normal su kotunda göl hacmi 4.582,00 hm3, normal su kotunda göl alanı 58,74 km2'dir. Baraj tamamlandığında yıllık 306 MW güç ile 1.048 GWh'lik enerji üretmesi planlanmaktadır. 10 Ağustos 2009 günü su tutulmaya başlamıştır.

 Gökçeseki Örenyeri

 Karaman'ın zengin tarihinin bir parçası olan ve aynı zamanda şehrin turizmini hareketlendiren Gökçeseki Örenyeri; nekropol alanıyla, kaya mezarlarıyla ve günümüze taşıdığı birçok tarihi kalıntısıyla kesinlikle keşfedilmesi gereken noktalardan biridir.

Örenyeri, Ermenek ilçesine bağlı olan Gökçeseki Köyü'nün kuzey kısmındaki bir tepede bulunuyor. Bölgede çanaklar, çömlekler, kutsal alan kalıntıları ve bol miktarda kaya mezarları görmek mümkün. Özellikle kaya mezarları dikkat çekmekte. Kaya mezarlarının çoğu tek odalı olsa da bazılar, çok odalı yapılara sahiptir. Yapılan araştırmalarda Gökçeseki Örenyeri'nin Bizans ve Roma dönemlerinde yerleşim alanı olarak kullanıldığı ortaya çıkmıştır.

Bölgede uzun bir keşif yolculuğu yapmak, çeşitli kalıntıları gözlemlemek keyifli bir gün geçirmenizi sağlayacak.

 

Taşkale Tahıl Ambarları

Taşkale Kasabası'nın içerisinde bulunan tarihi tahıl ambarları, şehrin en görkemli yapı topluluklarından biridir. Tahıl ambarlarının yüksekliği yaklaşık 40 metreyi bulmakta.

Karaman'ın en merak edilen noktaları arasına giren Taşkale tahıl ambarları, toplamda 251 adettir. Büyük bir yükseklikte dağılmış olarak bulunan ambarların derinlikleri farklılık gösteriyor. Kiminin derinliği 5 metreyi bulurken, kiminin derinliği ise 7-10 metreyi bulmakta. Taşkale tahıl ambarları, hububat ve bakliyat saklamak için oldukça elverişli... Yani günümüzdeki buzdolaplarıyla aynı işlevi görmektedir.

Karaman'ın şehir merkezinde yer alan Taşkale, tarihi tahıl ambarlarıyla görülmeye değer bir nokta ve sizin de keşif listenizde mutlaka yerini almalı.

 Dereköy Fisandon Kilisesi

 Karaman'ın Merkez ilçesindeki Dereköy'de bulunan Fisandon Kilisesi, şehrin kiliseyken camiye çevrilmiş tek yapısıdır. Hangi yıl yapıldığı bilinmeyen kilise, 9. yüzyılla tarihlendiriliyor. Kilise 1573-1574 yıllarında ise Yusuf Sinan Paşa tarafından camiye çevrilerek Müslüman cemaatinin ibadet mekanlarından biri olmuştur. Dereköy Fisandon Kilisesi hakkında tarihte ilk söz eden kili Bizans sanat tarihçisi Strzygowski'dir. Yapı, kayalık bir tümsek üzerine kurulmuş olup, Yunan haçı planında inşa edilmiştir.

Kilisenin kim tarafından ve hangi yıl yapıldığı kesin olarak bilinmiyor. Zira günümüze kadar gelebilmiş bir kitabesi de yok. Fisandon Kilisesi'ni Karaman gezinize dahil edebilir, farklı bir tarihi mekan keşfedebilirsiniz.

Madenşehri Köyü

Karaman'ın Madenşehri Köyü, çok eski bir yerleşim alanıdır.

Günümüzde ören yeri olarak çok fazla ziyaret gören Madenşehri'nde genellikle Bizans dönemi kalıntıları görülmektedir. Bazilikalar, konutlar ve sarnıçlar bulunan bölgenin en önemli kalıntısı, köyün girişinde yer alanBinbir Kilise yapılarının 1 numaralı bazilikasıdır. Bu yapının 500 yılında inşa edildiği tahmin ediliyor.

Karaman'ın küçük bir köyü olan Madenşehri keşfe değer noktalardan biridir ve Karaman'a yolu düşenlerin muhakkak ziyaret etmesini öneriyoruz.

 

Zeyve Pazarı

Karaman'ın Ermenek ilçesinde hem doğanın içinde sakin bir yolculuk yapmak hem de keyifli bir alışveriş yapmak isteyenler için unutulmayacak kadar güzel bir gezi noktası var.

Ermenek'in ilçe merkezine çok girmeden tabelalar yardımıyla Zeyve Pazarı'na kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Pazarın kurulduğu bölge, yaşlı çınar ağaçlarıyla dolu… Yöre halk yetiştirdiği sebze ve meyveleri burada satmakta, hem turistlere hem de yerli halka… Aynı zamanda yöresel el sanatları ürünleri de satılmaktadır. Bu geleneğin tam 600 yıldır devam ettiği biliniyor.

Zeyve Pazarı özellikle bahar ve yazlarında mesire yeri olarak kullanılıyor. Bölgede yaşayan halkın piknik yapıp dinlendiği bir mekan özelliği taşıyor. Böylelikle hem keyifli bir gün geçiriliyor hem de ürünler satılıyor. Pazar, İkizçınar Köyü ve Yayla Pazarı Köyü'nü ayıran dere üzerinde bulunuyor.

Ermenek Kalesi

Karaman'ın Ermenek ilçesinde kayalık bir alanın üzerine yapılmış olan kale kalıntısının tarihi hakkında çok fazla bilgi yok.

Hangi yıl yapıldığı bilinmeyen Ermenek Kalesi'nin özellikle Karamanoğulları için önemli bir kale olmuştur. Her ne kadar bulunduğu ilçenin adını almış olsa da, geçmişte Firan Kalesi olarak biliniyor.

Evliya Çelebi Seyahatname adlı kitabında; “'Göklere ser çekmiş kırmızı bir dağın ortasında Tanrı kudreti ile yapılmış bir kaledir. Ben karada ve denizde 32 yılda 18 padişahlık yer gezdim böyle bir kale görmedim. Mutlaka gezilmeli görülmelidir. Bu kale Tanrının kudret eliyle yapılmıştır. Hendeği ve kuleleri yoktur, zaten bunlara ihtiyaç da yoktur. Kale eşsizdir. Yalnız şarka bakan küçük bir kapısı vardır. Bu kapıya dahi 140 kademe ağaç merdivenle çıkılır, bir yanı ağaç korkuluktur. Kalenin içinde 40-50 kadar kargir ev vardır. İçinde bir can vardır. Kayalardan ab-ı hayat gibi bir su çıkar, aşağıya akar. Velhasıl övmekle insanın aciz kalacağı emsalsiz bir kaledir. Kalenin dizdarı ve 18 neferi vardır.”' sözleriyle kale hakkında bilgi vermiştir.

Mennan Kalesi

Ermenek ilçesinin iki kalesinden biri olan Mennan Kalesi, dik bir tepe üzerinde bulunmakta olup, tarih boyunca Minan ve Meyan adlarıyla anılmıştır.

Günümüzde Mennan olarak bilinen kale kalıntısı, ulaşım açısından biraz zor bir noktadadır. Bu durum eski dönemlerde kalenin ele geçirilmesini zorlaştıran sebepler arasında gösterilir. Mennan Kalesi'nin hangi yıl ve kimler tarafından yapıldığı kesin olarak bilinmiyor. Yapılan tahminlere göre Hititler dönemine aittir. Kalenin Karamanoğulları döneminde aktif olarak kullanıldığı ve o dönemlerde onarıldığı bilinmekte…

İncesu Mağarası

Zengin bir kültür, kocaman bir tarihe ev sahipliği yapan Karaman'da ilginç bir atmosfere sahip olan İncesu Mağarası görülmesi gereken noktalar arasında yer alıyor.

Mağara Taşkale Kasabası'na 9,5 kilometre kadar uzaklıkta. Mağarada miyosen kireç taşları görülmekte. Esasından iki mağaradan oluşuyor. Tamamı ile yatay bir yapısı vardır ve özellikle damlataş bakımından oldukça zengindir. Çok yağışlı dönemlerde İncesu Mağarası'nda küçük bir yeraltı nehri oluşuyor. Mağarayı gezmek her adımda merak uyandırdığı gibi keyifli ve unutulmaz bir yolculuk oluyor. Bu arada bölgedeki Taşkale Tahıl Ambarları da kesinlikle görülmeli diyoruz.

Alahan Manastırı

İsa'nın havarilerinden Tarsus'lu Pavlus (Sen Paul) ve yine Tarsus'ta yaşamış Hıristiyanlığın öncülerinden Barnabes, M.S. 41 yılında Hıritiyanlığı yaymak için Anadolu’da çeşitli yolculuklar yapmışlardır. Bu azizlerin gezileri sırasında konakladıkları hemen her yerde anılarına tapınaklar yapılmıştır. Fakat, o tarihte Hıristiyanlık henüz resmi din olmadığından ve ibadet gizli olduğundan tapınakların da gözden uzak ve ulaşımı güç yerlerde olması tercih edilmiştir. Alahan Manastırının olduğu yerde de böyle bir tapınağın yapıldığı anlaşılmaktadır.

Ancak bu günkü manastır öreni Hıristiyanlığın resmen kabul edilişinden sonra, beşinci yüzyılda inşa edilmiştir. Manastırı yaptıran kişi manastırda lahdi ve bir kitabesi olan Tarasis adlı bir rahiptir.Ancak finansman büyük ölçüde Bizans imparatoru tarafından sağlanmıştır. Kimi kaynaklar manastırın M.S. 440-442 yılları arasında, kimi kaynaklar da M.S. 474 ten sonra inşa edildiği görüşündedir. İmparator 440-442 döneminde II. Theodosius (401-450), 474 ten sonra ise ise Flavius Zeno'ydu (425-491). (Belki de manastırın farklı bölümleri farklı imparatorlar döneminde inşa edilmişti).

Manastırın parlak döneminin Arap akınları başlayınca, yani 7. yüzyılda sona erdiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte manastırın uzun süre ayakta kaldığı bellidir. Nitekim 17. yüzyılda ünlü gezgin Evliya Çelebi (1611-1683 ?) manastır için Usta elinden yeni çıkmış gibi duruyor tanımlamasını yapmıştır.