Çumra Kampüsünde bir araya gelerek Ramazan ayının özelliği olan birlik, beraberlik, huzur, barış ve kardeşlik iklimini doyasıya teneffüs eden Konya Şeker ailesi, birlikte olmanın, bir arada bulunmanın mutluluğunu bir kez daha yaşayıp, Ramazan’a kavuştukları için şükür duaları ettiler.

Çalışanlarla birlikte yemek sırasına giren ve çalışanların sofrasına oturarak iftarını açanAK Parti Karaman Milletvekili ve Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, iftar öncesinde yaptığı konuşmada, “Rahmet ve Bereket Ayı Ramazan’ın artık sonuna doğru geliyoruz. Bu rahmet ve bereket günlerinde iftar vesilesiyle Çumra’da, Konya Şeker Ailesine bir kez daha buluşmayı nasip eden Yüce Allah’a şükürler olsun. Konya Şekerdeki değişimin en net ifadesi bu iftar sofrasıdır. Konya Şeker ailesinin bir araya gelmesine vesile olan bu iftar sofrası Konya Şeker’in son 5-10 yılının da özetidir. Biz daha birkaç yıl öncesine kadar bir salona sıkışıp iftar yapabiliyorduk. Şimdi Konya Şeker ailesinin sıkışabileceği büyüklükte bir salon yok. Konya Şeker yaptığı işlerle kalıplara, büyüyen ailesiyle salonlara sığmıyor” dedi.

Konya Şeker’in her Ramazan Ayını bir önceki Ramazan’a göre çalışan sayısını arttırarak ve mesuliyetini taşıdığı üretici ortaklarına yeni tesis veya tesisler kazandırarak girdiğini vurgulayan Başkan Konuk, Konya Şeker’de bu dinamizmin artık yerleştiğini ve kendi kendini büyüten bir yapının oluştuğunu belirttiği konuşmasında şunları söyledi;

“Burada özellikle belirtmek istiyorum ki, bu aile her Ramazanı bir önceki Ramazan’a göre hem daha büyümüş hem de etki alanı daha da genişlemiş olarak karşılıyor ve bundan sonra da inşallah aynı geleneğini devam ettirecek. Beş on sene önce bir fabrikadan ibarettik, senenin üç ayı fabrika çalışınca hanesi şenlenen bir aileden ibarettik. Sonra bir fabrikayı 35 yaptık, 1.000 kişiyi bulmayan ailemizi 10 binin üstüne taşıdık. Biz büyüdük tarla büyüdü, bizim omzumuz diklendikçe, çiftçinin omzu da dikleşti. Dünün içine kapanık Konya Şeker Ailesi kalmadı bugün. Bu aile artık fabrikalarının dışındaki hayatta, yani sosyal hayatta da etkin. Yönlendirilen değil yön veren bir aile artık. Ne dediği ne düşündüğü önemsenen bir aile artık.

Malumunuz 7 Haziran’da milletimiz şahsıma bir görev tayin etti. O sebeple belki fiziken dünkü kadar fabrikaların içinde, yanınızda olamayacağım. Ancak siz beni tanıyorsunuz, çoğunuzla uzun yıllar teşrik-i mesaimiz oldu. Biz omuzlarımızda tek fabrikanın mesuliyeti varken de 35 fabrikanın mesuliyetini taşırken de hepsiyle ve her işle detayına vakıf olacak kadar ilgilenecek zamanı da o zamanı sağlayacak yöntemleri de geliştirdik. Şimdi, omzumuzda ilave bir mesuliyet daha taşıyacağız. Bu üstlendiğimiz yeni mesuliyete halel getirmeden, milletimizin güvenine layık olma gayretinden sapmadan Konya Şeker Ailesine karşı mesuliyetlerimizi yerine getireceğimizden ve omuzlarımız da taşıdığımız o mesuliyeti omzumuzdan hiç indirmeyeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. İnşallah 1 fabrikadan 35 fabrikaya ulaşırken nasıl 24 saati 25-30 saat yapacak yol ve yöntemleri bulduysak şimdi de bir haftayı 8-10 gün yapacak yol ve yöntemleri bulacağız ve Konya Şeker ailesinin her kişisi ve her işine katkı vermeye devam edeceğiz.

AK Parti Karaman Milletvekili ve Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, “Ümit ediyorum, Konya Şeker’i nasıl Türkiye’nin ilk 5 gıda firmasından biri yaptıysak, yarın da dünyanın ilk 5 gıda şirketinden biri yapmayı da hep birlikte başaracağız. Buna varmısınız” diye söylediği ve büyük alkış aldığı konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Buradaki her arkadaşımın şunu özellikle bilmesini istiyorum; siz burada alelade, sıradan bir işte çalışmıyorsunuz. Siz burada sadece kendi ekmeğinizi kazanmıyorsunuz. Siz kendi ekmeğinizi kazanırken onlarca köyde yüzlerce hanede binlerce insana da ekmek uzatıyorsunuz. Siz burada kendi ekmeğinize sıkı sıkıya sarılmakla, tarlada, köyde çalışan on binlerin de ekmeğine sahip çıkıyorsunuz.

Burası almak isteyene sevap kapılarını açan bir kurum. Burasının hem sevabı bol, hem vebali çok. Burada dua almak kolay. On binlerin sofrasında edilen şükür dualarından burada az, çok emeği olan herkes nasip alıyor, nasipleniyor. Yani alın terini akıtan, işinin hakkını veren herkesi her gün hayır dualarıyla nasiplendiren bir kurum burası. Ancak bu işin sadece bir yönü, burası aynı zamanda vebali de çok olan bir kurum. Bu kurumdaki herkesin yaptığı işin bir mesuliyeti, bir vebali var. Bu kurumda on binlerce fukaranın hakkı var. Bu kurumda çalışan herkesin her saniyesinde onların hakkı ve payı var. Sizin evinize götürdüğünüz her ekmekte onların payı var. O nedenle burada sevap hanenizi doldurmakta, vebal altında kalmakta sizin elinizde. Amel defterinize ne yazılacağına yaptığınız iş ve işinize gösterdiğiniz özenle siz karar vereceksiniz.

Bu kurumun kapısından içeriye adım atan tüm kardeşlerimin sadece bir iş yerinde işe başlamadıklarının idrakinde olduğuna inanıyorum. Pozisyonu ve yaptığı iş her ne olursa olsun bu aileye katılan, bu ailenin en kıdemli üyesinden dün işe başlayan arkadaşımıza kadar her kardeşimiz omzunda önemli bir mesuliyet taşıyor. Siz yaptığınız işle sadece bir kurumu, bir şirketi, bir ticari müesseseyi ayakta tutmuyor, ayağa kaldırmıyor, sadece kurumunuzu büyütmüyorsunuz. Siz yaptığınız iş, verdiğiniz katkı, bu kuruma kattığınız değer, sarf ettiğiniz beden ve akıl gücüyle on binlerce çiftçiyi, on binlerce çiftçi ailesini ayağa kaldırıyor. Onların ekmeğini de büyütüyor, Türkiye’nin milli gelirden en az pay alan üretici kesimine hizmet ediyorsunuz. Sizin burada yaptığınız iş bir sınai faaliyetin çok ötesinde anlam taşıyor. Siz geniş bir tabanda karşılığı olan, geniş bir tabanın karşılığını aldığı ulvi bir hizmet ifa ediyorsunuz.

Sizin burada, bu kurumda yaptığınız her doğru iş, aldığınız her isabetli karar, sarf ettiğiniz her emek, akıttığınız alın ve akıl teri bu kurumun elinin değdiği, şefkat ve bereket elinin uzandığı on binlerce ailenin hayatını etkiliyor. Bu kurumun vesile olduğu ve çiftçide karşılık bulan, her hizmet, her yatırım, her üretim için Konya’nın, Türkiye’nin dört bir yanında bu kuruma edilen dualarda size de yer veriliyor, siz de nasipleniyorsunuz.

On binlerin mesuliyetini taşımak zordur. On binlerin üzerinde hakkı olan bir kurumda çalışmak büyük bir idrake sahip olmayı da gerektirir. Yani bu kurumda çalışmak iş ahlakını aşan bir erdeme de sahip olmayı gerektirir. Şunu asla unutmayın siz burada yaptığınız işle on binlere karşı sorumlusunuz. Siz burada mesleki becerinizi sadece bu kurum için değil on binler için kullanıyorsunuz. Siz bu kurumda yaptığınız iş sebebiyle on binlerle helalleşmek zorundasınız. Yani bu kurumda kimsenin hata yapma lüksü yok. Bu kurumda hiç kimsenin işi savsaklama lüksü yok. Bu kurumda hiç kimsenin kabiliyetlerini kendi için kullanma, kabiliyetlerini saklama, becerisini kullanmama lüksü yok. Çünkü bu kurumda yapılan her hatanın, her ihmalin, her savsaklamanın bedelini on binlerce çiftçi ödüyor. Bu kurumda iş başında bu kurum için harcanmayan mesaide on binlerin hakkı var. Bu kurumun kaybettiği ya da kazanamadığı her kuruşta on binlerin hissesi var. Bir gün bu kurumdaki aktif çalışma hayatımızı noktaladığımızda biz bir birimizle helalleşebiliriz, ancak unutmayın ki, asıl helalleşme bu kurumda hakkı olan on binlerle Rabbimin huzurunda olacak.

Hepinizin bu idrakte olduğunu biliyorum. Hepinizin bu kapıdan içeri adım atarken o mesuliyeti hissettiğine inanıyorum. Çünkü bunun ispatı kurumumuzun seyrinden belli. Sizler bu idrakte olduğunuz için ülke tarımsal sanayinde bir tarih yazıyorsunuz. Siz farkında olmasanız da bu hikâyenin kahramanlarısınız. Hepinizin bu çorbada benim de tuzum var demeye hakkınız var.

Siz burada yaptığınız işle hayata iz bırakıyorsunuz. Konya Şeker’in başarı hikâyesine katkı verenlerden biri olarak parmakla gösterileceksiniz. Bu ülkenin kooperatifçilik tarihinde, tarım tarihinde, tarımsal sanayi tarihinde bir Konya Şekerli olarak ayrı ve ayrıcalıklı bir yeriniz var, bu iz daha da kalınlaşacak ve bu yer daha da büyük olacak.

Sizler tarihi bir misyon üstlendiniz, tarihi bir vazifeyi yerine getiriyorsunuz siz Konya Şeker hiyerarşisi içinde nerede olursanız olun Konya Tarımının, ülke tarımının kurmay heyetisiniz, öncü gücüsünüz. O nedenle yaptığınız iş de kıymetli bizatihi siz de tek tek kıymetlisiniz.

Biz iddiası ve idealleri olan bir aileyiz. Biz fukaralığı dize getirmek için yola çıktık ve Konya’dan bir dünya devi çıkarmaya azmettik. Allah’a şükür hiçbir Ramazan ayına yatırım yapmadan, bir üretim tesisini açmadan girmedik. Her Ramazan ayına eriştiğimizde bizim bölgemizde çiftçi bir önceki Ramazan’a göre daha çok üretti, daha çok kazandı. Çünkü bu kurum onların daha çok üretmesi, daha çok kazanması için zemin hazırladı. O nedenle bu kurumda çalışan herkes, Konya Şeker Ailesinin her ferdi her Ramazan’ı gönül huzuru ile karşılayabilir ve idrak edebilir.

Çünkü bu ailenin her ferdi üzerine düşeni layıkıyla yapmasaydı, sorumluluklarına sahip çıkmasaydı, görevini en iyi şekilde yapmasaydı bu başarılar tesadüflerin ötesine geçemezdi.

Eğer bu kurum krizlere, bürokrasiye, sektöre yönelik bakış açısına rağmen başarıda sürekliliği ve sürdürülebilirliği yakalamış, yaptığı yatırımlarla öncü ve lider konumuna gelmişse bu başarıda uygulanan strateji, yatırım tercihlerinde isabet kadar önemli olan husus bu kurum için mesaisini harcayan her arkadaşımızın özverili katkısıdır. Kurumumuzun refahı köylere de ulaştırmak için koyduğu hedefi gerçekleştirmek için her arkadaşımızın gösterdiği üstün gayrettir.

Bu mübarek gecede sözlerime son verirken, hepinize bir aile büyüğünüz olarak ve özellikle de bir çiftçi olarak, çiftçi çocuğu olarak gayretleriniz, katkınız, aile ocağımızı abat etmek için gösterdiğiniz çaba ve aile ocağımıza sahip çıkma konusundaki hassasiyetiniz nedeniyle teşekkür ediyor, daha nice Ramazanlara sağlık ve huzur ile hep birlikte ve daha da büyümüş ve genişlemiş bir Konya Şeker Ailesi olarak ulaşmayı Rabbimin nasip etmesini diliyorum.”