“Vefa Tanır ile Mehmet Karataş özdeş karakterler”

Bülbül, köşe yazısında Prof. Dr. Mehmet Karataş’ın hayatının dönüm noktaları hakkında bilgiler verirken siyaset tarihimizde aktif rol almış olan Dr. Vefa Tanır ile ilgili de önemli bilgiler paylaştı. Prof. Dr. Mehmet Karataş’ın, Dr. Vefa Tanır’la benzer özelliklere sahip olduğunu belirten Rıdvan Bülbül, “Her ikisi de özdeş bir görüntü veriyorlar. Dr. Vefa Tanır, Türk ve Konya siyasetine damgasını vuran hemşerimizdir. Özellikle Sarayönü, Kadınhanı, Ilgın, Doğanhisar, Akşehir ve Yunak çizgisinde büyük gücü bulunan, onlarca Konyalıya iş-aş sağlayan efsane politikacılardan biridir.” ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Karataş’ın sadece bir bilim adamı olmadığını ve çok yönlü bir kişilik de sergilediğini söyleyen Rıdvan Bülbül yazısında Prof. Dr. Karataş’ın siyasete olan ilgisine rağmen siyasetten uzak duruşu hakkında da açıklamalar yaptı.

“Prof. Dr. Karataş, şimdilik siyaseti değil,  bilimi tercih etmiş gibi”

Rıdvan Bülbül’ün ifadeleri şu şekilde: “Bir süre önce Prof. Dr. Karataş’ın adı Milletvekili aday adayı olarak geçince fikir jimnastiği yaptım, kendi kendime dedim ki;  Milletvekilliğine uygun bir hemşeri! Bu bağlamda Sayın Prof. Dr. Karataş’a ilişkin bir tanıtım yazısı kaleme almayı planlamış, ‘Konya ve ülke siyasetine 2. Vefa Tanır geliyor!’ ana ekseninde kurgulamayı karar vermiştim. Ancak ne var ki,  Prof. Dr. Karataş, siyasete girme isteğinden sonradan vazgeçti, belki de ortamı ve koşulları uygun bulmadı ve başka bir dönem için askıya aldı. Konya ve siyaset dünyamız böylece en azından bu dönem, sağduyulu, ilkeli, üretken, çalışkan kişiden yoksun kaldı. Prof. Dr. Karataş, şimdilik siyaseti değil, bilimi tercih etmiş gibi.”

“Burnumuzun dibindeki değerleri göremez, bakar kör oluruz”

Yazısında Prof. Dr. Karataş’ın daha önce de Ilgın Belediye Başkanlığı için adının geçtiğini fakat tüm isteklere karşın bunun gerçekleşmediğini hatırlatan Rıdvan Bülbül, Prof. Dr. Karataş için ‘Yazan, düşünen, iletişime, halkla ilişkilere önem veren, sıcak ve sevecen bilge bir insan’ tanımlaması yaparak, “Biz kimi görev ve hizmetler için uzaklardan adam arayıp dururuz, burnumuzun dibindeki değerleri göremez, bakar kör oluruz. Fakat dört şey geri gelmez. Bunlar: ‘Atılan ok, kaçırılan fırsat, söylenen söz, geçen zaman.” ifadelerini kullandı.