KENT KONSEYİ BAŞKANI ALİ KONUKSEVEN
Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük asker ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatının 78. yıl dönümünde rahmet ve saygıyla anıyorum.
Kahraman ulusumuzla birlikte baştan ve yepyeni bir devlet kurarak bizlere emanet eden Büyük Önder Atatürk; fikirleri, başarıları, eserleri ve de kılavuz edinmemiz için geride bıraktığı ilke ve devrimleriyle, birleştirici - bütünleştirici yapısı, en önemlisi bilimi kılavuz edinmiş öngörüsü ile hiç ölmeyecek bir devlet adamı olarak dünya liderleri arasındaki hak ettiği seçkin yerini almıştır.
Atatürk, Çanakkale’de düşmana geçit vermeyen milli mücadelenin, Samsun’da şahlanan milli ruhun, Ankara’da tescillenen milli iradenin öncüsü olmuş ve inkılâplarıyla Türk milletine geleceğe uzanan engin bir yol açmıştır. Ulu Önder Atatürk’ün cesur askerliği, zeki diplomatlığı ve örnek devlet adamlığı tüm dünya liderleri tarafından gıptayla bakılmaktadır. Düşman karşısında söz konusu vatan olduğu zaman “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum” diyen Atatürk, huzur mevz-u bahis olduğunda ise “Yurtta sulh, cihanda sulh” diyerek barışa verdiği önemi göstermiştir. Ne mutlu ona ki, onun genç nesillere emanet ettiği ve ‘en büyük eserim’ diye nitelendirdiği Türkiye Cumhuriyeti, günümüzde ileri bir demokrasi anlayışı ile taçlanmış olarak yine onun gösterdiği hedefler dahilinde varlığını devam ettirmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle, çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, vefatının 78. yıl dönümünde, bir kez daha minnet, saygı ve özlemle anıyorum.

İL GENEL MECLİS BAŞKANI CELALETTİN GÜNGÖRERİN
Bugün ülkemizin ebediyen var olmasının en büyük mimarlarından birisi olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün üstünden 78 yıl geçti.
Gazi Mustafa Kemal saygın bir lider ve komutan olarak, ecdat yadigârı vatan topraklarının savunulmasında, milletimizin istiklale kavuşma mücadelesinde liderlik yapmıştır. Cumhuriyetimizi bu toprakların tüm renklerini kaynaştırarak inşa eden Gazi Mustafa Kemal, milletimizi ortak bir ideal etrafında birleştirmeyi başararak aziz milletimize, Türkiye’nin bağımsızlığı ülküsünü benimsetmiştir. Kendini en son karanlık 15 Temmuz gecesi gösteren milli irade ile demokratik işleyişin kesintilere uğraması sorunuyla bir kez daha yüzleşen ülkemiz milli birlik ve beraberliğiyle o karanlık geceyi Allah’ın izniyle aydınlık bir güne çevirmiş ve Türkiye’mizin her zamankinden kararlı adımlarla istikrar içinde güçlenmeye ve büyümeye, demokrasinin standartlarını her geçen gün yükseltmeye devam etmesini sağlamıştır. Bu büyük başarıda kuşkusuz Gazi Mustafa Kemal’in hayalleriyle birlikte milletimizin gayretinin, kardeşlik azminin ve ülkesine olan bağlılığının büyük payı bulunuyor.
Bu duygu ve düşüncelerle devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 78. Yıl dönümünde bir kez daha rahmetle ve saygıyla anıyorum.

TİCARET BORSASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI EKREM BAŞTUĞ
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'ü sonsuzluğa uğurladığımız günün yıl dönümünde saygı, rahmet ve minnet duygularımızla anıyoruz.
Engin ileri görüşlülüğü, dünya gerçeklerini iyi bilmesi, insani değerlere verdiği önem, düşüncelerindeki evrensel boyut Atatürk'ü hiç şüphesiz insanlığın tarih boyunca yetiştirdiği dünyanın en önemli liderlerinden biri yapmıştır.
Büyük milletimizin canından değerli bildiği vatan topraklarını parçalamaya yeltenenleri,  binlerce yılda oluşturduğumuz kutsal değerleri çiğneme cüreti gösterenleri,  “geldikleri gibi” gönderen bir iradeye liderlik yapan bu Devlet Adamına çok şey borçlu olduğumuzu asla unutmamalı ve unutturmamalıyız.

ZİRAAT ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI RECEP MUĞLU       
Gazi Mustafa Kemal saygın bir lider ve komutan olarak, ecdat yadigârı vatan topraklarının savunulmasında, milletimizin istiklale kavuşma mücadelesinde önderlik yapmıştır. Cumhuriyetimizi bu toprakların tüm renklerini kaynaştırarak inşa eden Gazi Mustafa Kemal, milletimizi ortak bir ideal etrafında birleştirmeyi başararak aziz milletimize, Türkiye’nin bağımsızlığı ülküsünü benimsetmiştir.
Kendini en son karanlık 15 Temmuz gecesi gösteren milli irade ile demokratik işleyişin kesintilere uğraması sorunuyla bir kez daha yüzleşen ülkemiz milli birlik ve beraberliğiyle o karanlık geceyi Allah’ın izniyle aydınlık bir güne çevirmiş ve Türkiye’mizin her zamankinden kararlı adımlarla istikrar içinde güçlenmeye ve büyümeye, demokrasinin standartlarını her geçen gün yükseltmeye devam etmesini sağlamıştır. Bu büyük başarıda kuşkusuz Gazi Mustafa Kemal’in hayalleriyle birlikte milletimizin gayretinin, kardeşlik azminin ve ülkesine olan bağlılığının büyük payı bulunuyor.
Bu duygu ve düşüncelerle devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 78. Yıl dönümünde bir kez daha rahmetle ve saygıyla anıyorum.

KAMU-SEN İL TEMSİLCİSİ - TÜRK EĞİTİM-SEN ŞUBE BAŞKANI ZİYA HOTAMIŞLI
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu, Türk milletinin lideri, önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete irtihalinin 78. yılında özlem ve rahmetle anıyoruz. O’nun ilke ve inkılapları bizlere her zaman kılavuz, eşine ender rastlanır liderliği de bizlere her zaman gurur kaynağı olmuştur.
Bu toprakların en küçük bir parçasına zarar gelmemesi, Türk milletinin hür ve bağımsız yaşaması, ülkemizin emperyalist güçlerin kuklası olmaması, bayrağımızın inmemesi için verilen kahramanlık mücadelesinin başkomutanı Atatürk, mücadelesi ve başarılarıyla Türk mührünü bir kez daha dünyaya vurmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, milli değerler, milli kültür, milli kimlik ve hürriyet aşkını sonsuza kadar sürdürme azım ve kararlılığı üzerine bina edilmiştir. Ecdadımızın bıraktığı mirasın şuurunda olan bizler, emanetlerine sonsuza kadar sahip çıkacağız ve çok daha ileri seviyelere çıkartmak için var gücümüzle durmadan yorulmadan çalışacağız.
Bugün hür bir vatanda, şeref ve haysiyetimizle dünya milletler cemiyeti içerisinde muteber şekilde yaşıyorsak; bunu büyük lider Atatürk ve yol arkadaşlarına borçluyız. Ancak ne yazık ki Atatürk düşmanları, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne nefret tohumları ekmiştir. O’nun kişiliğine, liderliğine, ilke ve inkılaplarına saldıran, O’nu yok saymaya, değersizleştirmeye çalışan fitne fücurlar, arsız faaliyetlerini hayasızca sürdürmektedir.
Kimi samimiyetsizlerin 29 Ekim kutlaması yaparken bile Atatürk’ün adını ağzına almaktan imtina ettiklerini, kimilerinin de açık açık Atatürk’e dil uzatmaktan çekinmediklerini görüyoruz. Peki ne yapmıştır Atatürk? Bu toprakları işgalcilerden temizlemek, bağımsızlığımızı kazandırmak, Türk milletine en değerli mirası Cumhuriyeti hediye etmek bu güruhu neden rahatsız etmektedir? Bu çevrelerin, Atatürk’ün hayatı boyunca mücadele ettiği emperyalistlerle irsiyet ve zihniyet ilişkileri mi vardır?
 “Demokrasi ilkesi, egemenliği kullanan aracı ne olursa olsun, esas olarak milletin egemenliğe sahip olmasını ve sahip kalmasını gerektirir.” diyen Atatürk, demokrasinin önemini bu sözlerle dile getirmişti.
Atatürk’ün binlerce yıllık Türk tarihinden aldığı ilham ve yaşanan acı tecrübelerden ders çıkartarak ortaya koyduğu ilke ve inkılâplardan sapıldığı zaman; nelerin yaşanacağını hep beraber bir kez daha 15 Temmuzda gördük.
Askeri ve polisiyle tek vücut olan Türk Milleti çetin bir mücadele sergileyerek, tankların üzerine çıkarak, namlunun ucunda hayatını ortaya koyarak demokrasiye sonuna kadar sahip çıkmıştır. 
Türk milleti, ne olursa olsun demokrasiden taviz verilmeyeceğini, silahların gücünün değil, halkın imanının galip geleceğini ve büyük lider Atatürk’ün izinde olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti için tek tehdit FETÖ değildir. PKK, İŞID ve türevlerine karşı da yoğun bir mücadele yürütülmektedir. Hemen her gün terörün acı yüzüyle karşılaşıyor, şehitlerimizin ardından gözyaşı döküyoruz.
Halkımız şehitlerimizin acısını ta yüreğinde hissederken, can güvenliği endişesi de yaşamaktadır. Kalleşlerin sokaklarda bombalar patlattığı, insanlarımıza korku saldığı, savaş tamtamlarının çaldığı, ülkemizin karmaşaya sürüklendiği bu ortamda Türk milleti teyakkuza geçmiş durumdadır. Öte yandan sınırlarımızda yaşanan hazin manzara, iç savaş, yokluk, ülkemize akın eden mülteciler hepsi bir arada değerlendirildiğinde ne zor günler yaşadığımız bir kez daha görülecektir. Ancak birbirine sımsıkı bağlı büyük Türk milleti, bu zor günleri de el birliğiyle, milli ruh ile milli dayanışma  içerisinde atlatacak, bu toprakları son nefesine kadar koruyacaktır.
Bu vesileyle Ulu Önder Atatürk’ü vefatının 78’inci yılında minnetle ve dualarla yad ediyoruz. “Ne mutlu Türküm diyene” ifadesinin şuurunu yüreğinde hisseden Türk eğitimcileri olarak; çocuklarımızı da aynı hassasiyetle, aynı şuurla, milli değerlerle yetiştirmeye devam edeceğiz. Türk gençliği Ata’sının açtığı yolda, gösterdiği hedeflere hiç durmadan yürüyecek, ayrışmayacak ayrıştırmayacaktır.
Türk gençliği akıl, bilim, feraset, basiret ve bu milleti millet yapan değerlere sıkı sıkıya bağlı kalarak, mukaddesatımızın, vatanımızın ve bayrağımızın koruyucusu olarak yetişecek ve çalışacaktır.