Bakan Bozdağ, Aile Bütünlüğünün Korunması Araştırma Komisyonu toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bozdağ, Fehriye Erdal'ın Belçika'da yeni görüntülerinin ortaya çıkmasına ilişkin olarak, "Terörle mücadele sadece tek bir ülkenin yapıp, netice alabildiği bir mücadele değil. Uluslararası dayanışmayı, işbirliğini gerektiriyor. Terör sadece Türkiye'yi vurmuyor, dünyanın pek çok ülkesini de vurabiliyor ve her yerde eylem yapabiliyor. O nedenle hep birlikte, dayanışma içinde mücadele etmemiz şarttır. Batı'da bazı ülkelerde teröristlerin, eylem yapanların, karakollara bomba atmış, eylemlere katılmış kişilerin himaye edildiğini görüyoruz. Mültecilik statüsü hemen veriliyor, mültecilik statüsü verildiği içinde işlemleri yapılıyor. Uluslararası hukuku kullanarak himaye sağlanıyor, dokunulmazlık zırhı giydiriliyor. O nedenle biz her defasında diyoruz ki gelin terörist karşısında birbirimizin ülkelerinde olduğu iddia edilenlerle ilgili sıfır tolerans uygulayalım. Biz Türkiye olarak teröristlere, bizden istenenlere karşı nasıl davranıyorsak, Belçika da, başka ülkeler de öyle davransın" ifadelerini kullandı.
Bozdağ, Belçika hükümetini eleştirerek, "2006 yılında açılmış dosya 2016'da hala bir davaya dönmez mi? Türkiye'de davalar uzun sürüyor diye eleştiriliyor, orada on yıldır davaya dönüşmemiş, karar verilmemiş dosyalar var. Samimi olmak lazım. DHKP-C'de, PKK'da terör örgütü, hepsi aynı. Masum insanları öldürüyorlar. Kimisi şu, kimisi bu yöntemi kullanıyor. Bunların hepsi cinayet şebekesi, can yakıyor. Gelin beraber hareket edelim" şeklinde konuştu.
Anayasa'da başkanlık sisteminin tanımlandığına ilişkin Bakan Bozdağ, "Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulmadan dağılmak zorunda kaldı. Milletimize verdiğimiz sözü uzlaşma ile hayata geçiremiyorsa, AK Parti kendi önerisini kamuoyuna anmak ve bunun üzerinden konuğu tartıştırmak, Meclis'ten geçirebilirse, milletin onayına sunma konusunda karar aldı. Bu karar çerçevesinde bir çalışma yürüyor. Sayın Başbakanımız zaman zaman başkanlık yapıyor, çalışmalar yürüyor. Komisyon çalışmalarını bitirip, nihai şekil aldıktan sonra kamuoyuna açıklanacaktır" diye konuştu.
Karaman'daki iddiaları çok çirkin bulduğunu söyleyen Bozdağ, "Ahlaksız, hukuksuz bir hadisedir. Kabul edilemez bir ahlaksızlıktır. Böylesi hadiseler karşısında herkesin çok net olması lazım. Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma iddianameye dönüştü. Sanık hakkında 350 yıla kadar hapis cezası istenmektedir. Yargılama sonucunda yasalarımızın öngörüldüğü cezayı alacaktır. Bu çirkinlik, ahlaksızlık karşısında toplumumuzun daha hassas davrandığını biliyorum. Bu tür ahlaksızlık yargı önüne çıkarılmazsa, üzeri örtülürse başka ahlaksızlar bundan cesaret alabilirler. Bu tür ahlaksızlar, çirkef insanlarla mücadele örterek değil, işin üzerine giderek, bu ahlaksızlığı yapanlara hukukun öngördüğü cezaları tatbik ederek ancak yapılabilir. O yüzden bu konuların üzerine hükümetimizin kararlılıkla gittiğini belirtmek isterim" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan için sosyal medyada açıklan hesabın kapatılmasına ilişkin olarak Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsına dönük içeride bazı çevreler, dışarıda bazı güçler ortak itibarsızlaştırma kampanyası yürütüyorlar. Bir yandan sinkaflı küfürler dolu sosyal medya üzerinden haberler yaptırıyorlar. Bunlar üzerinden soruşturmalar olduğu zaman, yargılamalar yapıldı, onu başka yerlere çekiyorlar. Avrupa Konseyi ilk defa hiçbir zaman olmadığı şekilde 299. maddeyi, belli çevrelerin kulisi sayesinde maddeyi gündeme aldı. Venedik Komisyonu böyle bir görevinin olmadığı halde ilk defa Türkiye'de 299. maddeyi gündem yaptı, rapor hazırladı. Venedik Komisyonu'nun yazması bizim açımızdan o raporu kıymetlendirmez. Venedik Komisyonu sadece Anayasa yapım sürecinde hükümetlere danışmanlık yapan bir komisyondur. 90 yıldır 299. madde uygulanıyor, Venedik Komisyonu gündeme getirmiyor. Ayrıca Anayasa Mahkemesi 90 yıldır bu kanun hükmü bizde uygulanıyor, Türkiye'nin hiçbir mahkemesinin hakimi 299. maddenin Anayasa'ya aykırı olduğuna ilişkin bir Anayasa Mahkemesi başvuru yolunu tercih etmedi. Bakıyorsunuz bazı yerlerde Anayasa'ya aykırılık iddialarında bulunuyorlar. Seni seviyoruz 'We love Erdoğan' belli çevreleri nasıl rahatsız ettiğini görüyoruz. Twitter özgür bir platform mu? Herkes ifade ediyor mu? Buna dair suçlar terör örgütleri kullandığında dahi 'Bunu kapatın, buna müdahale edin' diye talepler gittiğinde 'Biz özgür platformuz' diye buna tavır koyan, ülke taleplerini yerine getirmeyen Twitter yetkililerine soruyorum, kim talimat verdi? 'We love Erdoğan' hastagını kaldırdınız" ifadelerini kullandı.