Türk Dil Kurumu (TDK), Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu (AYK) ve Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin de destek verdiği konferans ve panel, KMÜ Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda yapıldı.

KMÜ Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda yapılan panele, Karaman Valisi Fahri Meral, TDK Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin, TÜBA Şeref Üyesi ve İbn-i Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Teoman Duralı, Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Derya Örs, KMÜ Rektörü Mehmet Akgül, daire müdürleri, akademisyenler ve davetliler katıldı.

Panel öncesi konuşan Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Mehmet Akgül, “KMÜ olarak Türkçe’nin başkenti Karaman’ımızda böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan son derece mutluyuz.” dedi.

Yabancı dillerin hiçbir zaman anadilin yerini alamayacağını söyleyen Akgül, şunları söyledi;

“Bir insanın ister sıradan düşünsel bir faaliyette bulunması isterse bilimsel düşünce üretmesi ancak anadiliyle mümkündür. Yabancı diller kişiye zenginlik katmakla birlikte hiçbir zaman anadilinin yerini alamaz. Hiçbir zaman yabancı dil öğrenmek ile yabancı dil eğitimini asla karıştırmamalıyız. Burada üzerine durulması gereken önemli konu, bilimsel faaliyetlerde anadilin ve yabancı dillerin yer meselesidir. Bilim yaparken o alanın yerel ve yabancı kaynaklarını mutlaka okumalı, evrensel gelişmelerini takip edebilmeliyiz. Ancak bilim hiçbir zaman yabancı bir dilin tekerinde olmadığını unutmamalıyız.

Anadili Türkçe olan bizler bilim camiasına Türkçe seslenemezsek, üst düzeyde Türkçe yayınlar yapamazsak ve Türkçe eserlere dünyada saygınlık kazandıramazsak, milletimize karşı görevimizi asla yerine getirmiş olamayız. Bununla birlikte dünya milletlerine Türkçe bir bakışı gösteremez oluruz.”

“TÜRKÇE, YABANCI DİLLERİN TEHLİKESİ ALTINDA”

Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Derya Örs, panel öncesi yaptığı konuşmada, Türkçe’nin yakın geleceği itibariyle yabancı dillerin tehdidi ve tehlikesi altında olduğunu vurguladı.

Yabancı dil öğrenilmesine karşı olmadıklarını aktaran Örs, şunları ifade etti;

“Türkçe hiç kimsenin insafına terk edilemeyecek kadar önemli bir husustur bizim için. Bu tehlikeyi ve tehdidi oluşturan süreçlerden biriside ne yazık ki bilim, eğitim ve öğretim dilimizin de ilköğretim, ortaöğretim sonrası aşamalarda gittikçe yabancı dil ağırlıklı bir yaklaşıma yönenilmesini görmemiz. Yabancı dil düşmanı değiliz. Yabancı dil öğrenilmesine karşı değiliz. Ama Türkçe’nin dostuyuz.

Türkçeyi savunduğumuz için bizi tehdit ve tehlike olarak görenlerde yok değil. Buna rağmen Türkçeyi elbette savunacağız. Çünkü biz atalarımızdan miras aldığımız bu en önemli değeri, gelecek kuşaklara en güzel şekilde aktarmak durumundayız.

Türkçe eğer 20-30 yıl zarfında bilhassa batı kökenli sözcükler tarafından bu derece kirletilmeye, yozlaştırılmaya veya değişime tabi tutulursa, bizi 200-300 yıl önce yaşadığımız ve zaman zaman şikayetçi olduğumuz 2 doğu dilinin Türkçeye vermiş olduğu yükü birkaç batı dili aynı şekilde verecek.”

“SALDIRI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar da Türkiye’de ve coğrafyada milli kimliğin oluşumunda Türkçenin birinci faktör olduğunu söyleyerek, “Böyle gidersek çok uzun olmayan bir vadide belki biz görmeyeceğiz ama bizim torunlarımızın yaşadığı bir dönemde belki de bugünkü biçimiyle Türkçe bile bulamayacağız. Bu bazılarına abartılı gelebilir ama şu anda üniversiteyi bile bitirmiş ortalama birinin ifade ve yazışmalarında bin kelimeyi bile bulmayan bir dağarcıkla bu işleri yapmaya çalıştığını hesaba katarsak aslında durumun vehametini görmek için bu bile yeterli” ifadelerini kullandı.

Saldırı ile karşı karşıya olduklarını ifade eden Acar, “Şu anda Türk milleti ve Türk devleti, İslam dünyası ve İslam dünyasını oluşturan diğer ülkelerle birlikte melez ve vekalet savaşı niteliği gösterilen ve her türlü yol ve yöntemi kullanıldığı bir saldırı ile karşı karşıyayız. Böyle bir savaş ile karşı karşıya olduğumuzun bilinci ile hareket etmemizin milli bir görev olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Programda gerçekleştirilen konuşmaların ardından, TÜBA Şeref Üyesi ve İbn-i Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Teoman Duralı’nın konferansının yanı sıra iki oturumlu bir panel düzenlendi.

Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman’ın başkanlığını yürüttüğü ilk oturumda TDK Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Çakmak, Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Firdevs Karahan ve Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İdris Nebi Uysal konuşma yaptılar.

AYK Başkanı Prof. Dr. Derya Örs’ün başkanlığını gerçekleştirdiği ikinci oturumda ise Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Çakır ve Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Yaylı sunum yaptılar.

Panel, gerçekleştirilen plaket ve hediyelerin ardından ikramlarla sona erdi.