Bugün saat 12.20 de Atatürk Parkında Memursen İl Temsilciliği'nin düzenlediği basın açıklamasına ilgi yoğun ve coşkuluydu. Karaman Memursen ve Eğitim-Bir-Sen İl Başkanı Yunus Özdemir'in yaptığı basın açıklamasında;''Burada 15 aydır sürüncemede bırakılan ve Toplu Tasaya dönüşen Toplu sözleşme yasa tasarısının geciktirilmesiyle ilgili tepkimizi dile getirmek üzere sorumlu sendikacılığımızın gereği olarak bir araya gelmiş bulunmaktayız. Biz her zaman doğru nereden gelirse gelsin yanında, yanlış nerden gelirse gelsin karşısındayız dedik. Ve şimdi 12 Eylül referandumuyla alın teri dökerek Toplu Sözleşmeye de Toplumsal Sözleşmeye de evet diyerek %58’lik bir çoğunlukla çıkardığımız referandumdaki hususların takipçisi olarak buradayız. Üzerinden 15 ay geçen ve başta askeri darbeler olmak üzere bütün bürokratik, askeri, siyasi vesayetlerin yok edilmesi yönünde önemli bir adım olan 12 Eylül referandumunun ardından geçen bunca zamana karşın bu yasanın çıkmamış olmasının izahı mümkün değildir. Bu durum bir yanlışın da ötesinde bir yok saymadır. Eğer şike yapmış olsaydık 2.5 milyon memurun,  hiç değilse kulüp yöneticileri kadar değeri olurdu. Biz alın teri dökerek  elde ettiğimiz anayasal hakkımızı istiyoruz, lütuf beklemiyoruz. Anayasanın mevcut amir hükümler gereği  memura yapılacak maaş zammı toplu sözleşme masasının konusudur. Vaziyeti kurtarmak açısından yapılan %3’lük zam hem anayasayı çiğnemektir, hem de 2.5 milyon memuru hiçe saymaktır. On yıldır yaşanan ve bu milletin tercihlerini yok sayan derin yapılanmaların ortaya çıkardığı kırılma noktalarında ve bütün vesayetler  karşısında Memur Sen olarak gösterdiğimiz dik duruş ve omurgalı tavrın gereği olarak şimdi de diyoruz ki kimsenin bizi oyalamaya, yok saymaya ve hafife almaya hakkı yoktur.15 aydır onlarca kez dile getirdiğimiz ama bir türlü çıkarılamayan Toplu Sözleşme Yasası  artık Toplu Tasaya dönüşmüş ve sabrımızı taşırmıştır. Görünen o ki Mart kapıdan baktırıncaya kadar da masaya oturulamayacaktır. İşte biz o zaman kazma küreği değil masayı yakacağı
Bizler memuruz bu ülkenin harcına alın teri katan, emek veren ve yeri geldiğinde ekmeğini darda kalmışlarla bölüşen insanlarız. Bu ülkenin zencisi değiliz ve hiç kimsenin de zenci muamelesi görmesine, itibarımızı ve onurumuzu zedelenmeye çalışmasına asla rıza göstermeyiz. Bilinmelidir ki halkına ve memuruna şaşı bakanların sonu hep hüsran olmuştur.
Gerçek demokrasilerde bireyler haklarının farkındadır biz de bu ülkenin geleceğini inşa eden eğitimli kadrolar olarak haklarımızın farkındayız. Yıllardır mesele sadece zam meselesi gibi gösterilip öğretmenlerin, memurların onuru ve itibarı hiçe sayıldı. Bizi inciten ve bizi meydanlara indirerek bu açıklamayı yapmaya mecbur eden, zammın üç ay ya da beş ay sonra memurun eline geçecek olması değildir. Bizi asıl inciten ve bizim sabrımızı gerçekten taşıran, verilen sözlerin yerine getirilmemesi, yasamızın bile isteye geciktirilmesi, gece yarısı operasyonlarıyla fahiş oranda maaş artışı yapıp da bizlerin görmezden gelinmesidir. Biz kimileri gibi her fırsatta aç ya da sefil olduğumuzu söylemedik, söylemeyeceğiz…  Biz üç beş kuruş için hiçbir zaman meydanlara inmedik, bunun sloganını atmadık, pankartını taşımadık… Aç ya da sefil değiliz. Biz neyi hak ettiğimizi bilecek kadar bilgi ve birikim sahibiyiz. Bunun için de meydanlara elimizde simitle inmiyoruz, kendimizi zincirlemiyoruz, tabut taşımıyoruz… Ama ortak akıl mitinglerinde, özlük haklarımızın alımında, vesayetler  ve darbe tasarıları karşısında yüzbinlerle nasıl alanlarda olduğumuz da malumdur. İşte şimdi de alanlardayız.  Biz bir sivil toplum örgütü olarak onurlu bir duruş sergiliyoruz.  Neyi hak ettiğimizi de nasıl isteyeceğimizi de biliyoruz.  Kimse bize lütfettiğini düşünmesin, bunu düşünenlerin de gerçek demokrasiyi anlamadıklarını düşünüyoruz. Her söyleminde demokrasi vurgusu yapanların, hatta demokrasi adına kendi aralarında sürekli muhalefet edenlerin bir gecede yasa yaptıklarını da milletimiz ayan beyan görmektedir. Gerçek demokrasi isteyenler öncelikle çıkıp;  biz kendi maaşlarımıza zam yaptık, memurdan daha çok ihtiyacımız var;  bu ülkeyi onlardan daha çok seviyoruz ya da onlardan daha çok çalışıyoruz diyebilmesi lazım… Bunu diyemiyorlarsa da memur konuştuğu zaman aç değilsiniz gibi sıradan söylemlere sığınmamalıdırlar… Biz de bu ülkenin şahsiyetli evlatları olarak her türlü fedakârlığa, her zaman hazırız… Elimiz dar, ülkemizin kaynakları kıt desinler, sahip oldukları bütün imkanlardan ve yüksek maaşlarından vaz geçsinler biz de bu yıl zam almamaya razıyız… Ama maalesef yanlış yapma konusunda meclisimizin bütün partileri ortak hareket edebiliyorlar. Muhalefet de popülist bir yaklaşımla topu taca atamaz. İstemem yan cebime koy tavrı içerisinde olamaz. Her türlü konuda önerge veren muhalefet neden toplu sözleşme yasamız karşısında susmaktadır. Bunu da anlamak mümkün değildir…
Biz neyi hak ettiğimizi biliyoruz… Biz hangi medeniyete mensup olduğumuzun farkındayız…  Neyi, ne zaman, nerede isteyeceğimizi de biliyoruz…  Buradan tekrar sesleniyoruz. 4/C lilerin feryadı duyulmalı, durumları iyileştirilmeli ve kadro verilmelidir. Ücretli öğretmen uygulamasından vazgeçilmeli atama bekleyen 270 bin öğretmene yol verilmelidir. 18.Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararlar bir an önce hayata geçirilmeli ve derhal kesintisiz eğitim dayatmasına son verilmelidir. Muadili yok gerekçesiyle ek ödeme mağduru öğretmen, öğretim görevlisi, imam-müezzin ve diğer memurların mağduriyetleri giderilmelidir. Öğretmen ve memur camiasını rencide edici söylemlerden kaçınılmalıdır. Bütün vesayetlerden arındırılmış gerçekten sivil bir anayasa yapılmalıdır. Ve beklentilerimizi karşılayan kadük olmayan Toplu Sözleşme Yasamız derhal meclisten çıkarılmalıdır.
Değerli Arkadaşlar Kıymetli basın Mensupları
Memur Sen olarak dün olduğu gibi bundan sonra da onurlu ve omurgalı  durmaya devam edeceğimizi  buradan tekrar ilan ediyoruz…. Biz dün olduğu gibi yarın da adaletten ve doğrudan yana olacağımızı söylüyoruz… Biz söze inandık ve işte sözümüzü söylüyoruz… Er kişi sözünü tutar, biz böyle öğrendik ve böyle inanıyoruz.''dedi.

Basın açıklaması yapılırken sendika üyeleri'' Ankara memura şaşı bakma, masa burada, yasa nerede? sloganları attı. Bazı dövizlerde yazılanlar dikkat çekiciydi. Öne çıkan yazılarda;''
Şike mi yapmak lazım?,
Usta adaeletin bu mu?,
her doğurya evet dedik, bu yaptığınız doğru değil,
bakan değil gören istiyoruz,
gülmedik bari ağlatmayın,
vekile % 60, memura % 3,
el etek öpmedik öpmeyeceğiz,
4-C lilerin sesini duyun artık,
atama bekleyen 270 bin öğretmen var ücretilye son,
biz neyi hakettiğimizi biliyoruz, gibi dvizler ön plana çıktı. Basın açıklaması sonrası sendika üyeleri olaysız dağıldı.