Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, toplu sözleşmeyle ilgili kendilerine yöneltilen eleştirilerin haksız olduğunu söyledi. Gündoğdu, “Toplu sözleşmeyi başarısız göstermeye çalışmak, ancak ve ancak yetkili oldukları dönemde kazanım üretmek bir tarafa görüşme sürecinin son gününe kadar Kamu İşveren Kurulu’ndan teklif dahi alamayan diğer iki konfederasyonun hesap bilmezliğinin ve Memur-Sen’e yönelik hasetlerinin tezahürünün eseridir” dedi.
Gündoğdu, Memur-Sen Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek, toplu sözleşmeyle ilgili eleştiri ve iddiaları değerlendirdi. Konfederasyonların ve sendikaların temel işlevinin, üyelerinin, kamu görevlilerinin haklarını korumak, geliştirmek ve artırmak olduğunu ifade eden Gündoğdu, toplu sözleşme sürecinin, sendikaların bu işlevi yerine getirmesinin yolu ve yöntemlerinden biri olduğunu vurguladı. Gündoğdu, kendilerinin 21 günlük yasal sürenin 7. gününde Kamu İşveren Kurulu’na toplu sözleşmeyi imzalatmayı başardıklarını dile getirdi. Geçmiş yıllardaki toplu görüşmelerde Kamu İşveren Kurulu’nun toplu sözleşme tekliflerini son günlerde ve son oturumunda verdiğini hatırlatan Gündoğdu, şöyle konuştu:
“Diğer iki konfederasyon, Memur-Sen’i, işi erken bitirdiği için suçladıklarının, karaladıklarının farkında olamayacak kadar aymazlık ve kıskançlık içerisindedir. Kamu İşveren Kurulu’na, kamu görevlilerinin yıllardır artış istediği taban aylığa son on yıllık dönemde ve aynı dönemdeki en yüksek taban aylık zammı oranını ihtiva eden bir toplu sözleşme metnini imzalatmak, Memur-Sen daha iyisini imzalatıncaya kadar bugüne kadar varılan en kârlı, en kapsamlı ve en adil uzlaşmadır. Bu toplu sözleşmeyle ile taban aylığı bin 27 liradan, bin 202 liraya yükselmiş ve bugüne kadar taban aylığında ilk defa 175 lira artış sağlanmıştır.”
 
Memur-Sen’in Toplu Sözleşme’de Olmazsa Olmazları

Memur-Sen’in toplu sözleşme masasında kamu çalışanlarının hakkını sonuna kadar aradığını belirten Gündoğdu, hükümetin ilk teklifini kabul etmediklerini ancak müzakere edilebilir bulduklarını kaydetti. Gündoğdu, toplu sözleşme süreci hedeflerini şöyle sıraladı: “Emeklilere iyileştirme, emekliye ayrılacak tüm kamu çalışanlarının taban aylığına, emekli ikramiyesine, öğretmenlere ve 4/C’li çalışanlar. Yine işçi ve memurun arasındaki emekli maaşı ve emekli ikramiyelerinin arasındaki makası daraltmak, en düşük ve en yüksek maaş alan memur ve memur emeklisi arasındaki makası daraltmak. Bunun yolu da taban aylığına zamdan geçiyordu.”

7 Gün Değil, 1 Yıl 7 Günlük Mücadelenin Eseri
Gündoğdu, Kamu İşveren Kurulu’nun ilk teklifteki taban aylık tutarı ile ikinci teklifteki tutar arasında yüzde 75, öğretmenlerin özel hizmet tazminatı artış oranında yüzde 87,5, 4/C’li personelin ücretlerinde ise yüzde 233’lük bir artış sağlandığına dikkat çekerek, “Kamu İşveren Kurulu’nun ilk teklifindeki rakam ve oranların kısa süre içerisinde bu kadar yükseltilmesini ‘başarısızlık ve kamu görevlilerinin satışı’ olarak görenlerin yetkili oldukları dönemde masadan eli boş kalkmalarının nedeni, bu yılki toplu sözleşme ile daha net ortaya çıkıyor. Onların niyeti üzüm yemek değil, bağcıyı dövmekmiş. Haset hesabı yapmaktan, kazanç hesabını öğrenmeye fırsat bulamamışlar. Bu noktada, toplu sözleşmenin 7 günde değil, 1 yıl 7 gündür devam eden mücadelenin ve görüşme sürecinde sabahlara kadar süren görüşmelerin ürünü olduğunu bir kez daha hatırlatmak gerekiyor” diye konuştu.
Emekli İkramiyesi 5 bin 250 lira Artacak
Kamu İşveren Kurulu’nun 2014’e dair yüzde 3+3 teklifinin kamu görevlileri açısından taban aylığa brüt 175 lira, net 123 lira zam yapılmasından daha kârlı olduğu iddialarına da cevap veren Ahmet Gündoğdu, bin 548 lira emekli aylığı alan bir memurun 3+3 ile maaşının ilk 6 ay bin 594, ikinci 6 ay ise bin 642 lira olacağını ama taban aylığa yapılan brüt 175, net 146 lira ile söz konusu maaşın bin 694 liraya ulaştığını belirtti. Taban aylığının emekli ikramiyesine etkisinin yüzdelik zam artışından daha etkili olduğunu hesap bilen herkesin anlayacağını ifade eden Gündoğdu, şöyle devam etti: “175 lira taban aylık artışı emekli ikramiyelerinde 30 yıllık hizmet süresi üzerinden 1 Ocak 2014 itibarıyla 5 bin 250 lira artış getiriyor. Bu tutar, bütün kamu görevlileri için geçerlidir. Müsteşarın da, genel müdürün de öğretmenin de, hizmetlinin de emekli ikramiyesi 5 bin 250 lira artacak.”
 
Öğretmenlerimizin Mağduriyeti Bu Sözleşmede Giderildi
Öğretmenlerin KHK ile mağdur duruma düştüğünün ve hak kaybına uğradığının altını çizen Gündoğdu, bu toplu sözleşmede taban aylığa 123 TL net zammın yanı sıra 75+75 özel hizmet tazminatıyla toplamda 273 TL zam elde edildiğine dikkat çekti. Gündoğdu, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin; 2014 yılında 110 TL artırılarak 850 TL, 2015 yılında ise 950 TL’ye yükseltildiğini söyledi.
Maaş Makası Düşük Maaşlılar Lehine Daraldı
Gündoğdu, yüzde 3+3’lük artış yerine Kamu İşveren Kurulu’na taban aylığa 175 lira brüt zam yapılmasını öngören toplu sözleşme metnine imza attırılmasının kamu görevlilerinin yüzde 85’inin daha fazla maaş zammı ve daha fazla yıllık gelir artışı elde etmesini sağladığını dile getirerek, şunları kaydetti: “Hizmetli arkadaşımızın yıllık gelir artışı yüzde 3+3’te 894 lirayken, taban aylık zammında bütün kamu görevlileri gibi bin 476 lira olmuştur. Bunun anlamı, hizmetli arkadaşımızın yıllık gelir artışı, yüzde 3+3’e göre yüzde 65 daha fazladır. Öğretmen arkadaşımızın yıllık gelir artışı ise yüzde 23, hemşire arkadaşımızın yüzde 37, teknisyenin yüzde 44, memurun yüzde 52, vaizin yüzde 13, polisin yüzde 7,9 artarken, müsteşarın yüzde 63 oranında azalması söz konusu. Bu, 2014 yılı toplu sözleşmelerinde kamu görevlileri arasındaki maaş makasının düşük maaşlı kamu görevlileri lehine olacak şekilde daralması durumunun yıllık gelir artışı bakımından da doğrulandığını göstermektedir. Düşük maaşlı arkadaşlarımız daha yüksek oranlı gelir artışı yanında yüzde 3+3’e nazaran daha fazla gelir artışı elde ederken, yüksek gelir düzeyindeki kamu görevlileri ise daha düşük gelir artışı elde etmiştir.”

Yeni Kazanımlar İçin 2015 Yılını Beklemeyeceğiz
Toplu sözleşmenin en önemli kazanımlarından birinin 4/C’lilerin maaşlarının iyileştirilmesi olduğunu belirten Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, 4/C’lilerin maaşlarının bu toplu sözleşme ile brüt 350, net 253 lira, aile yardımıyla birlikte ise net 493 lira arttığını hatırlattı.
“Toplu sözleşmeyi başarısız göstermeye çalışmak, ancak ve ancak yetkili oldukları dönemde kazanım üretmek bir tarafa görüşme sürecinin son gününe kadar Kamu işveren Kurulu’ndan teklif dahi alamayan diğer iki konfederasyonun hesap bilmezliğinin ve Memur-Sen’e yönelik hasetlerinin tezahürünün eseridir” diyen Gündoğdu, Memur-Sen olarak kamu görevlileri için her yıl, her ay, her hafta, her gün ve her an kazanım üretme çaba ve gayreti içerisinde olduklarını vurguladı.
Gündoğdu, kamu görevlilerine yeni kazanımlar üretmenin peşinde olduklarını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu kapsamda Kamu Personeli Danışma Kurulu gündemine, öğretim elemanlarının maaş ve ücretlerinin iyileştirilmesi, eş ve çocuk yardımının artırılması, 4/C’li personelin kadroya geçişi, emekli ikramiyesinin hesabında 30 yıllık sınırın kaldırılması, 2005’ten sonra göreve başlayanlara-başlayacaklara bir derece verilmesi, disiplin cezalarının affına ilişkin düzenleme yapılması, görevde yükselmeye ilişkin sınavların yapılması, atama ve yer değiştirmeye ilişkin sorunların çözülmesi, ek göstergelere ilişkin talep ve beklentilerin karşılanması, fazla mesai ücretlerine ilişkin sorunların çözülmesi, fiilen çözüme kavuşturduğumuz başta başörtüsü olmak üzere kılık-kıyafet özgürlüğü konusunun yasal olarak da çözüme kavuşturulması konularının ele alınmasını isteyeceğiz. Toplu sözleşmeyle elde ettiğimiz kazanımların yanına yenilerini eklemek için 2015 yılı toplu sözleşme görüşmelerini beklemeyeceğiz.”