Ermenek ilçesinde geçen yıl 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 3'ü tutuklu 16 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşmasına başlandı.

Ermenek Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar maden ocağının sahibi Saffet Uyar, maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey, teknik nezaretçi Ali Kurt, müşteki yakınları ve taraf avukatları katıldı. 

Duruşma başında söz alan sanık avukatlarından Tevfik Buğdaycı, mahkeme heyeti üyelerinin sık sık değiştiğini, yeni atanan yargıçların dosyaya yeteri kadar vakıf olamadıklarını, bu yüzden kalıcı bir mahkeme heyeti oluşturuluncaya kadar duruşmanın ertelenmesini istedi. Mahkeme heyeti, Buğdaycı'nın talebini reddetti.

Daha sonra tanıkların dinlenmesine geçildi. İlk olarak söz verilen tanık Hamdi Kunt, yaklaşık 20 yıl önce söz konusu ocağın karşısındaki başka bir ocakta çalıştığını söyledi.

1994 yılında da Has Şekerler firmasında 3 yıl çalıştığını, sonra bu ocağın kapandığını anlatan Kunt, "O bölgede eski ocak olduğu herkes tarafından biliniyordu. Benim çalıştığım sürede herhangi bir su baskını olayı olmadı, duymadım. Saffet Uyar o zamanlar belediye başkanıydı. Şirket Müdürü Ahmet Uyar'dı. Saffet Uyar eski ocakla ilgili bir şey bilmezdi" dedi.

Daha sonra dinlenen tanıklardan Mehmet Çevik ise şirkette muhasebecilik yaptığını, kaza olan madene ilk gidenler arasında yer aldığını söyledi.

Teknik nezaretçi Ali Kurt'un, kantara ne zaman geldiğini hatırlamadığını ifade eden Çevik, "Benden tonajları istedi. Bir kağıda yazdı. Deftere yazıp yazmadığını görmedim. Şirkette muhasebeciydim. Abdullah Özbey şirket müdürüydü. Şube müdürü de Mehmet Zeybek'ti. Zeybek, işçi alır, çıkarırdı. İş güvenliği toplantılarına katılırdı. Bu toplantılara her ikisi de katılırdı. Mali konularda da kendisi karar verebilirdi. Ne kadar yetkisi var, tam olarak bilemiyorum" diye konuştu.

Savcının "Mehmet Zeybek mali konularda ne kadar yetkiliydi. Sondaj makinesi alınmasına kendi başına karar verebilir miydi, yoksa Abdullah Özbey'e danışır mıydı?" şeklindeki sorusu üzerine Çevik; "Bunu bilemiyorum. Herhalde danışırdı" diye cevap verdi.

Bu sırada söz alan tutuklu sanık Ali Kurt da kantar fişlerini kayıt için 15 günde bir aldığını söyledi. Olay günü de defteri kontrol amacıyla 2 aylık kantar fişlerini aldığını ifade eden Kurt, defteri kontrol ettiğini ancak deftere bir şey yazmadığını belirtti.

Duruşmada, sanık avukatlarının savunmalarını yaptığı sırada bazı müşteki yakınları tepki gösterdi. Mahmeme Başkanı Hakim Mustafa Başarı, taşkınlık yapanların dışarı çıkarılmasını istedi. Bunun üzerine 3 müşteki yakını salondan çıkarıldı. Oturuma öğle arası verildi.

- Sanıklar hakkındaki suçlamalar

Maden ocağının sahibi Saffet Uyar, maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey, daimi nezaretçi maden mühendisi Yavuz Özsoy, Mehmet Zeybek, daimi nezaretçi maden mühendisi Cemile Karaca, maden mühendisi Nuray Yetiş, iş güvenliği uzmanları Engin Yetim ve Cemal Demircioğlu, bir süre ocakta çalışan Hayrettin Kirazcı, firma yöneticisi Hüseyin Hüsnü Özbey, bir firmada yönetici Şerafettin Zeybek, teknik nezaretçiler Öjen Ünlü ve Ahmet Dağdeviren, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçlamasıyla yargılanıyor.

Teknik nezaretçi Ali Kurt, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" ve "özel belgede sahtecilik", ocakta çalışan Naci Özsoy, "özel belgede sahtecilik", puantör Mustafa Ayan, "bildirim yükümlülüğünün ihlali"nden hakim karşısına çıkıyor.

Ermenek'teki özel linyit kömürü madeninde 28 Ekim 2014'te su baskınının ardından mahsur kalan 18 işçinin cesedine faciadan 38 gün sonra ulaşılmıştı.