‘Yangın Karla Söndürüldü’ Başlıklı Yazıya Cevap!

Bir internet sitesinde yer alan ‘Yangın Karla Söndürüldü’ başlıklı yazı, gerçekte haber niteliği öne çıkmayan ve gazetecilik mesleğinin gerektirdiği bilgi, incelik ve nezaket ölçülerinden yoksun- dil, yazım, ifade ve üslup yanlışlarını sadece ehli anlar- bir karalamadan ibarettir. Zira haber, her hangi bir olay çok yönlü araştırılarak elde edilen bilgi ve belgeler üzerine kurulur. Gazeteci de haberi yazıya dökerken olayı ‘objektif’ olarak aktaran, kullandığı her kelimenin anlam ve göndermesine dikkat eden bir meslek adamıdır. Gazeteci haberi yaparken, elbette kamuoyunun dikkatini çekmek için eleştiri yapabilir, problemlerin çözümü için önerilerde de bulunabilir. Ama bunun bir usulü, ölçüsü yok mudur? Vardır. Ama bu ölçüler bir internet sitesi sahibi olmadan öte nitelikleri gerektirdiği aşikardır. Madem ki böyle bir iş yapıyorsunuz. Yazı yazmanın, haber yapmanın asgari şartlarının neler olduğunu bilmeniz gerekir. Örneğin, yazıda insani bir durum, üzücü bir olay karşısında ifade edilmesi gereken bir ‘geçmiş olsun’ dileği bile bulunmamaktadır. Yazıyı okuyunca, amacın haber yapmak olmadığını fark ediyorsunuz. O halde, bu tarz yazıların amacı ne olabilir?

 Dünyanın her yerinde gündeme geldiği gibi,bir itfaiye aracının yangına geç müdahale etmesi, tesisat ve donanımının yetersizlikleri tartışılabilir. Bu konuda yetkilileri daha duyarlı olmaya çağırmak ve görülen eksikliklere dikkat çekmek her vatandaşın sosyal yükümlülüğüdür. Buna herkes gibi, sizin de hakkınız vardır. Ancak, verilen haberde olduğu gibi, ‘hased duygusuyla hareket ederek başkalarının acısından nemalanmak’, ‘yaşanılan bir felaket üzerinden kişi ve kurumları yıpratmaya, küçük düşürmeye çalışarak şahsi ve siyasi rant sağlamak’ hangi basın ilkesiyle bağdaşır? Takdiri kamuoyuna bırakıyoruz.

Evet, ilçemizde üzücü bir yangın faciası yaşanmıştır.  Çok şükür can kaybı yaşanmamıştır, ortaya çıkan kısmi zarar ve mal kaybı ise telafi edilebilir şeylerdendir. Yangına maruz kalan kardeşimize ve hane halkına tekrar ‘geçmiş olsun’ dileklerimizi iletiyoruz. Belediye olarak üzerimize düşen görev, doğal ve teknik şartlardan kaynaklanan bazı aksilik ve eksikliklere rağmen, özveriyle yerine getirilmiştir. Belediye olarak bu istenmeyen hadiseden alınması gereken dersler alınmıştır.

Belediyemiz, bütün personeliyle, ortalama bir kentin ihtiyaç duyduğu bütün ihtiyaç ve hizmet alanlarının ne olduğunun bilincindedir. Hizmete alınan ‘ araçları değerlendirmek’, ‘öncelik sırası tespit etmek’ belediye yönetiminin takdiridir. Mevcut belediyenin hizmet felsefesine göre ‘bir cenaze nakil aracı ne kadar gerekli ve acil ise, tam donanımlı modern bir itfaiye aracı da o kadar acil ve gereklidir’.

Demokratik toplumlarda, sivil toplumun ve medyanın muhalefet ve eleştiri görevi yapması önemlidir. Bu çerçevede belediye hizmetlerinin eleştirisi yapılabilir ve bazı uygulamalara muhalefet edilebilir. Bunun da amacı daha iyi hizmet üretilmesine katkı vermektir.

İlgili yazının mantığıyla, Allah göstermesin, bir mahalde farklı bir doğal felaket olsaydı ve yeni iş makinaları alınmamış olmasaydı, o zaman ‘itfaiye kampanyasına ne gerek var’ mı denilecekti? Biliniz ki, hased, insanı içten içe tahrip eden bir ateştir. Hasedi terk etmedikçe, diğergam ve hakperest olmadıkça, o yakıcı ateş insana bozgunculuktan başka bir şey yaptırmaz.  Belediyenin gelirleri, harcama usulleri ve kalemleri bellidir. Yıkıcı muhalefet yerine, medya etiği ve sosyal sorumluluk gereği belediyemizin kampanyasına destek vererek, öncülük ederek, ‘işi kolay kılabilirsiniz’. Sarıveliler hepimizin yaşadığı bir şehirdir ve her kişi ve kurum hizmet üreterek halkın takdirini kazanabilir.

 Evet, modern bir itfaiye aracı dahil bu şehre hizmet etmek, felaket tellallığı yapmakla değil, başta hizmete duyarlı ve sosyal sorumluluk sahibi insanların olumlu katkılarıyla gerçekleşebilir.

Kamuoyuna saygıyla arz olunur.''dendi.