İMAM-HATİP ÇALIŞTAYI VE ÖNCÜ KUŞAK

21.01.2015 tarihinde Karaman’da KMU İslami İlimler Fakültesi koordinatörlüğünde İmam-Hatip Okulları çalıştayı yapıldı. Fetret Sonrası Ferahlık Dönemi Sorumluluklarımız temalı çalıştay Eğitim-Öğretim Materyalleri, Eğitim-Öğretim Yöntemleri, Sosyal, Kültürel, Sportif Etkinlikler ile Motivasyon ve Tanıtım ana başlıklarıyla saat 09:00’da başlayıp 2 oturum sabah 2 oturum öğlenden sonra olmak üzere 4 oturum şeklinde ve ayrıca Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz’ın değerlendirmeleri ve Prof. Dr. Halit Çalış Hoca’nın sonuç bildirgesini okumasıyla gerçekleşti.

Cenaze yıkayacak adam bulamamanın verdiği toplumsal rahatsızlık sebebiyle önce kurs, sonra okul ve daha sonra lise ismini alan imam-Hatipler Türkiye’nin gerçeğidir. Sistemin kurup, müfredatını hazırlayıp, öğretmen atamalarını yaptığı bu kurumların sistem tarafından mücadele edildiği ve yıpratılmaya ve hatta 28 Şubat sürecinde tamamen ortadan kaldırılmaya yeltenildiği daha başka bir kurum yoktur. Yıllar içerisinde bu kadar yıpratılma çabalarına, bu kadar dışlama durumlarına rağmen İmam-Hatipler ayakta kalmayı başarabilmiş yegane kurumlardır. Sistemin sistemli bir şekilde açık ya da gizli mücadele ettiği bu kurumlar Allah’a binlerce şükürler olsun ki öncü olmaya, bu ülkenin geleceği olmaya, bu ülke için hayal kurmaya, bu ülke için vergili olmaya devam ediyorlar ve devam edecekler.

İmam-Hatip okullarının serüveni, içerisinde çok hikayeyi barındıran bir serüvendir. Bu serüvende hüzün de var, sevinç de. Adanmışlık ta var, yalnız kalmışlık da. Ve tabi ki fedekarlık ve fedekarlık ve fedakarlık.

Çalıştaya dönersek. Açılışa Vali, Rektör, Müftü, İl Milli Eğitim Müdürü, daire müdürleri, üniversiteden Genel Sekreter, Genel sekreter Yardımcısı ve daire başkanları iştirak ettiler. Ankara’dan Genel Müdür ve daire başkanları da açılışa katıldılar. Ve sonrasında toplantının sonuna kadar yapılan sunum ve teklifleri dikkatli bir şekilde takip ettiler. Merkez ve taşra ya da başka bir ifadeyle teori ve pratik bir aradaydı bu çalıştayda. Önemli bir çalıştay oldu.

Çalıştayın soruna değil çözüme odaklı bir anlayışı esas almış olması da ayrıca takdir edilmesi gereken bir husustur. Sunumlar ve katkılar ve hatta değerlendirmeler hep çözümü önceledi. Ne yapabiliriz, daha iyi ne yapabiliriz ve daha iyi ne yapabiliriz üzerinde duruldu. Yani benim oğlum bina okur döner döner yine okur formatında bir çalıştay değildi.

Materyal üretimi ve kullanımı konusunda somut örnekler ve bu konuda örnek sınıf modeli çalışması, öğretim yöntemleri konusundaki uygulanan çalışmalar İmam-Hatip okullarında görev yapan öğretmenlerimizin ne kadar üretken olduklarını bir kez daha gözler önüne serdi.

Akademisyen ve öğretmenlerin sunumları yanı sıra İmam-Hatip Lisesi öğrencilerinin de çözümün bir parçası olarak yaptıkları güzel çalışmaları anlatan bir sunum gerçekleştirmiş olmaları umutları yeşertici bir başka boyutuydu çalıştayın. Kendileri için bir şeylerin düşünüldüğü geleceğimizin belirleyicisi gençlerin, kendilerine az bir dokunuşla neleri başarabileceklerini göstermesi bakımından da önem arz etti bu çalıştay.

Son üçyüz yıldır mahkumu olduğumuz batı uygarlığı bizi getirip bir uçurumun kenarına yığdı. Ve oradan teker teker bizi ve hatta bütün insanlığı yuvarlıyor. Batının insanlığa sunabileceği hiçbir şey yoktur. Şimdiye kadar hep gözlerimizi boyadı ve perdeledi. Artık bu boyayı silip ve bu perdeyi kaldırmanın zamanı gelmiştir. Vahye, kendimize, özümüze, düştüğümüz yere, buraya dönmemizden başka çıkar bir yolumuz yoktur. Sezai Karakoç’un dediği gibi La süpürgesiyle batıyı, batılı ve onların değerlerini süpürüp atmalıyız. Ve yeniden vahyin, kendimizin, özümüzün, düştüğümüz yerin ve buranın insanını inşa etmeliyiz.

Bu çalıştayla bir kez daha gördük ve idrak ettik ki İmam-Hatip nesli böyle bir nesildir ve öncü bir nesildir.

Çalıştayın hazırlanmasında ve icrasında emeği geçenlere, İslami İlimler Fakültesine ve değerli  Dekanına ve katkıda bulunan Karaman İmam-Hatipliler Birliğine teşekkür ediyorum.

Yarınımız bugünümüzden hayırlı olsun.  

C.ABDULKADİR YUSUFOĞLU