Karşıyaka Belediyesi tarafından 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle düzenlenen "İnsan Hakları ve Günümüzde Gazetecilik" paneli, usta gazetecileri bir araya getirdi.

Karşıyaka Belediyesi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü anlamlı bir panelle kutladı. İzmir Gazeteciler Cemiyeti işbirliği ile düzenlenen panelde, Gazeteci- Yazar Nedim Şener, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, Doğan Haber Ajansı Tunceli Muhabiri Ferit Demir ve İzmirli gazeteciler Gönül Soyoğul ile Halil Hüner konuşmacı olarak katıldı. Nikah Sarayı’nda gerçekleşen etkinliğe, Karşıyakalılar yoğun ilgi gösterdi. Panelde, gazeteciliğin günümüzde geldiği nokta ve habercilikte ele alınan ’insan hakları’ konusu tartışıldı. Doğuda ve batıda gazetecilik olgusu ve habere bakış noktaları ele alındı.

Panelde konuşan Gazeteci-Yazar Nedim Şener, gazetecilerin, giderek zorlaşan şartlarda çalıştıklarını belirterek, "Günümüzde gazetecilik olgusu, aslında Osmanlı’nın son döneminde yaşananlarla paralel ilerliyor. Basına uygulanan sansür de buna iyi bir örnektir. Zor şartlarda gazetecilik yapıyoruz ve artık sonuna doğru geliyoruz. Bu şartlarda gazetecilik yapmak oldukça zor. Asıl amaçlanan, toplumun bilgi alma hakkını kısıtlamaktır. Bu tür dönemler karanlık dönemler ama bence aydınlığa en yakın olduğumuz dönemlerdir" dedi.

Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ise, halkın haber alma özgürlüğünün kısıtlandığını iddia etti. Akpınar, "Kişisel hak ve özgürlüklerimiz, özel yaşam alanımız, mahremimiz, çoğulculuk, katılımcılık çabalarımız ne yazık ki tehdit altında ve yok edilmek üzere. İfade özgürlüğü, basın haklarında gelinen içler acısı durumu, üzülerek söylüyorum ki darbe zamanlarında bile yaşamadı bu ülke. Halkın haber alma hakkının kısıtlanması kabul edilebilecek bir şey değildir" diye konuştu.

PANELİ “OSMANLICA” AÇTI

Panelin moderatörlüğünü üstlenen İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, konuşmasına Osmanlıca "Dünya İnsan Hakları Gününüz kutlu olsun" diyerek başladı. Türkiye’nin insan hakları karnesinin zayıf olduğunu aktaran Sertel, "Osmanlıcayı öğreniriz; ama bunu savunanlar da insan haklarını öğrenmeliler. Biz bütün insanların kardeşçe ve özgürce yaşamasını istiyoruz. Bunu geri çeviremezler. Türkiye’nin insan hakları karnesi kırıktır. Kimsenin artık özgürce yaşamdan söz etmesi, kendisini güvende hissetmesi söz konusu değil. Bu kara bir tablo ve mutlaka değiştireceğiz. Bu yaşananlar, cunta döneminde yaşananlardan daha kötü. Bunlar düşünen insanları sevmiyor" şeklinde konuştu.

"İNSAN HAKLARINA DUYARLILIK YOK"

Doğan Haber Ajansı Tunceli Muhabiri Ferit Demir de, doğuda, doğru gazeteciliğin ve insan haklarının hangi şartlar altında sağlandığını anlattı. Demir, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Darbe zamanları ile günümüzü kıyasladığımızda gazetecilik açısından değişen bir şey yok. Gazeteciler, insana, canlıya, doğaya yapılan haksızlıkları dile getirendir. Biz o zor şartlarda bile haber yapma hakkımızı kullanabiliyorduk. İnsan haklarını uygulamak konusunda duyarlılık ne yazık ki yok. Namus ve şerefle gazetecilik yapmaya devam edeceğiz."

“BİZ İNSAN HAKLARINI ÖNEMSİYORUZ"

Son olarak konuşan Gazeteci-Yazar Gönül Soyoğul ise şu ifadelere yer verdi: "Var olmanın en temelinde düşünme, ifade etme, haber alma ve öğrenme hakkı vardır. Ve bu hakları topluma sunan gerçek gazetecilerdir. O yüzden sevilmeyiz. Halkın doğru bilgi edinmesi gerekirken basına sansür uygulanması kabul edilemez. Doğru haber verme, bilgilendirme halkın temel hakkıdır. Temel insan hak ve özgürlüklerini kısıtlamaya yönelik uygulamalar yanlıştır” dedi. Bir diğer konuşmacı, Gazeteci Halil Hüner ise Türkiye’deki insan hakları ihlallerinden örnekler vererek Biz insan haklarını önemsiyoruz. Hep birlikte yaşalım. Sağlıklı bir çevrede özgürlükler içinde yaşayalım istiyoruz."