‘‘Tarımın Temel Taşı’’ başlığı ile Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından düzenlenen ‘‘Aile Çiftçiliği’’ panelinde ‘‘Yerelde üretimin önemine dikkat çekildi. Panele katılan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, yeni Büyükşehir yasası ile çiftçi ve hayvan yetiştiricilerinin mağdur olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2014 yılını ‘‘Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı’’ olarak ilan etmesiyle gündeme gelen Aile Çiftçiliği, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından düzenlenen panelde mercek altına alındı. Moderatörlüğünü, Gazeteci-Yazar İsmail Uğural’ın üstlendiği panele; EÜ Ziraat Fak.Tarım Ekonomisi Bölümü’nden Prof.Dr. Tayfun Özkaya, EÜ Ziraat Fak.Tarım Mak.ve Tek.Müh.Bölümü’nden Prof.Dr. Hamdi Bilgen, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük ve Bayındır ilçesinde gelen bayan çiftçi Günay Malatyalı konuşmacı olarak katıldı.

BÜYÜKŞEHİR DÜZENLEMESİ BÜYÜK YANLIŞ!

Panelde, 6360 sayılı Kanun sonrası değişen Büyükşehir Yasası’nın aile çiftçiliğine büyük darbe vurduğunu kaydeden Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, ‘‘Türkiye’de ne kadar “köylü” varsa, yasa gereği bir kalemde “kentli” yapıldı.’’ sözleriyle yerelde üretimin yeni yasa ile gerilediğini söyledi. Türkiye’de 16 bin köyün mahalle haline gelmesinin ülke için büyük bir travma olduğunu belirten Soyer, ‘‘İnsanlık tarihinin bildiği ilk köyler bu topraklarda ortaya çıkmış. Ancak bir gecede bu köylerin kapatıldığı söylendi. Köylümüz artık evinin yanında koyun ya da keçisine ne kadar daha bakabilirim sorusunun tedirginliği ile yaşıyor, ceza gelir mi? diye korkuyor.’’ şeklinde konuştu. Soyer ayrıca, Türkiye’deki Cittaslow’lar olarak yerel üretimi desteklemeye öncelik edindiklerini vurgulayarak, Seferihisar’da bu kent modeli kapsamında büyük artı değer oluştuğunu, iyi tarım ve organik üretici pazarları ile toprağa emek verenin artık daha çok kazanabildiğini ifade etti.

Panelde konuşan Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, Dünya’da ve Türkiye’de hacim ve ekonomik güç olarak aile işletmelerinin farklı konumlarda yer aldığını belirtti. Dünyada 805 milyon kişinin yeterli gıdaya ulaşamadığını belirten Çiftçi, “Gıda sistemindeki yeri henüz tam olarak fark edilmemiş olsa da kadınlar, üretimden pazarlamaya ailelerin yeterli beslenmesinde önemli bir rol oynuyor. Aynı zamanda yaşamlarını iyileştirmek için çoğu zaman başka imkânları düşünmek zorunda bırakılan kırsalda yaşayan gençlerin göçünü engellemeye ihtiyacımız var.” diye konuştu.

AİLE İŞLETMELERİNİN YAŞAMASI KOOPERATİFLEŞMEYE BAĞLI

Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, Tire ve süt üreticisinin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ‘‘Okul Sütü’’ projesi ile gündeme gelmesine rağmen yaptıkları kooperatifleşme çalışmalarının çok daha geriye gittiğini ve Tire’nin süt konusunda % 440 lara varan bir büyüme sağladığını ifade ederken; Sempatisi ve dobra sözleriyle panelin en çok alkış alan konuşmacısı Bayındırlı çiftçi Günay Malatyalı ise toprağın eski bereketinin kalmadığına dikkat çekerek, iklim değişiklikleri ve tohumlardaki genetik oynamaların doğa anaya yapılan en büyük ihanet olduğunu belirtti.

Aracının olmadığı doğrudan pazarlama sistemlerinin geliştirilerek geleneksel pazarlardaki tekel tehdidinin ortadan kaldırılması gerekliliğine dikkat çeken Prof.Dr. Tayfun Özkaya ve Prof.Dr. Hamdi Bilgen ise Aile işletmelerinin göstermelik desteklerden ziyade büyük sermayenin Hegemonyasından korunarak yaşatılabileceğini söyledi.

Soru cevap kısmında söz alan Bornova Belediye eski Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ve TRT’de yayınlanan ‘‘Tarım, Gıda, Yaşam’’ programı yapımcısı Ziraat Mühendisi Mehmet Efe ise tarım arazilerin bölünmesi ve yok edilmesinin yakın gelecekte büyük gıda krizlerinin yaşanmasına yol açabileceğini ve bu tehlikenin sinyallerinin günümüzde iyiden iyiye hissedilmeye başlandığına vurgu yaptılar.