Geçtiğimiz Aralık ayının son günlerinde Karşıyaka Hattı’nda deneme sürüşlerinin başladığı İzmir tramvaylarında sona yaklaşılırken; çalışmalar da hız kazandı. Metro sistemini tamamlayıcı nitelikte uygulamaya alınan 12.83 km uzunluğunda ve 18 duraklı Konak Tramvayı ile yaklaşık 8.83 km uzunluğundaki 14 duraklı Karşıyaka Tramvay hattının bitiminde İzmir’deki tramvay hattının toplam uzunluğu 21.66 km’yi, durak sayısı ise 32’yi bulacak. İzmirliler, büyük kısmı İzmir Körfezi’nin iki yakası boyunca sahil bandında ilerleyecek tramvay hatlarının bitmesini dört gözle bekliyor. İzmir trafiğine nefes aldırması beklenen tramvay hatları elektrikle çalışacağı için İzmir’in havasına olumsuz yönde bir etkide bulunmayacak. Ancak yenilenebilir rüzgar enerjisinde Türkiye’nin başkenti olan İzmir’de tramvayların enerjisinin hangi kaynaklardan elde edileceği ise diğer önemli bir ayrıntı.

“Önünde hiç bir engel yok"

ABK Çeşme RES Proje Koordinatörü Erman Kaya, gelişmiş ülkelerin raylı sistemlerde kullandıkları enerjileri yenilenebilir kaynaklardan karşılamaya başladıklarını söyledi. Hollanda’nın raylı sistemlerde kullandığı enerjinin yüzde yüzünü rüzgar enerjisinden karşılamasını örnek gösteren Kaya, İzmir’in devreye alacağı tramvay hatlarında yüzde yüz rüzgar enerjisi kullanmasının önünde hiçbir engel bulunmadığına dikkat çekti.

İstanbul’daki Kabataş - Bağcılar Tramvay Hattı’nın uzunluk ve durak sayısı açısından İzmir’in iki tramvay hattının toplamıyla yaklaşık aynı rakamlara sahip olduğunun altını çizen Erman Kaya, “Kabataş - Bağcılar Tramvay hattı’ndaki enerji kullanımına baktığımızda yaklaşık 22 milyon kw saatlik bir rakamla karşılaşıyoruz. Bunun karşılığında ise yıllık 6 milyon TL. gibi bir fatura ödediklerini görüyoruz. İzmir’deki iki tramvay hattını topladığımızda da karşımıza bu rakama yakın bir miktar çıkacaktır” diye konuştu.

"5 yılda kendini amorti eder"

22 milyon kw saatlik enerjiyi üretmek için 3 MW lik 3 tane rüzgar türbininin yeterli olacağını kaydeden Kaya, “Her bir türbinin maliyeti 11 milyon TL. Kısaca 33 milyon TL.’lik bir yatırımla İzmir tamvaylarında kullanacağımız enerjiyi İzmir olarak kendimiz yenilenebilir rüzgar enerjisinden üretebiliriz. Türbinler 5 yılın sonunda kendi yatırım masrafını çıkaracağı gibi, ardından her yıl İzmir’in kasasına artı bir değer kazandıracaktır. Ayrıca bu artı değer vatandaşın da cebine yansıyacak ve her zamlandığında tartışmalara neden olan toplu ulaşım fiyatlarının daha ucuz olmasını sağlayacaktır. En önemlisi temiz enerji ve sürdürülebilir çevre olarak hepimize geri dönecektir” ifadesini kullandı.

İzmir’in dünya kentleri arasında yer almak istiyorsa vizyonunu açık tutması ve Türkiye adına örnek projelere imza atması gerektiğini dile getiren Erman Kaya, rüzgar türbinlerinin yapılabileceği alanlar için yer de gösterdi. Büyük Şehir Belediyesi’nin, Üçkuyular - Konak arasında denize yerleştirileceği ya da Yamanlar Dağı tepelerine koyacağı 3 adet türbini ile İzmir’in siluetine de büyük katkı sağlayacağını bildiren Kaya sözlerini şöyle sürdürdü:

“Elbette bu tartışmaya açılabilecek bir konu. İzmir Metro AŞ’nin bünyesinde hayata geçireceği türbinler yetkili kurumlar ve STK’lar tarafından değerlendirilir ve deniz trafiğiyle ekolojik hayata olumsuz bir etkisi bulunmadığına karar verilirse rahatlıkla gerçekleştirilebilir. Benim fikrim, Körfez’de bir kereye mahsus yapılacak bu çalışmanın İzmir’in siluetine ve marka değerine büyük katkı sağlayacağı yönünde. İzmir’in vizyoner yapısını da tüm dünyaya gösterir. Ancak İzmir il sınırları dahilinde 3 türbinin yerleştirilebileceği çok sayıda bölge var. Yeter ki yapmak isteyelim, yer sıkıntımız yok.”

“Çok rahat finansman bulunur"

İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki İzmir Metro AŞ’nin kendi tüketimini karşılamak için gideceği böyle bir projenin finansmanını sağlamakta da zorluk çekmeyeceğini belirten Kaya, özellikle İzmir Kalkınma Ajansı’nın bu yönde sağladığı destekler olduğuna dikkat çekti. Ayrıca uluslararası fonlardan da çevreci bir proje için destek bulunabileceğini sözlerine ekleyen Kaya, “Ayrıca Büyük Şehir Belediyesi yeni elektrikli otobüsleri devreye alacak ve sayılarını da gelecekte arttıracak. Bu otobüsler şarj ihtiyacı da düşünülürse enerji ihtiyacının daha da fazla olacağı açıktır. Bu otobüslerin ve tramvayların üzerine koyacağımız temiz enerji logolarıyla da örnek oluruz. Tüm dünyanın gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak adına yenilenebilir enerjiye yöneldiği günümüzde, İzmir olarak elimizdeki kaynakları en verimli şekilde kullanmak aynı zamanda dünya ve insanlık adına sorumluluğumuz. Çocuklarımızın daha temiz ve daha güzel bir dünyada yaşamalarını sağlayabilmek için her zaman ilklerin şehri olmuş kentimizin vizyonunu ortaya koymalı ve diğer kentlerimizin de bu yönde atılım yapmalarının öncüsü olmalıyız. Burada da en büyük görev, kentimizin yöneticilerine ve toplumun aktif dinamiklerine düşüyor”şeklinde konuştu.