İzmir’de düzenlenen ’Fahri Trafik Müfettişleri’ toplantısına katılan İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, İzmir’de sürücülere günlük 500 bin TL trafik cezası kesildiğini kaydederek, "Aylık 15 milyon TL tutarında trafik cezası tutanağı düzenliyoruz. İhlal yapanın hem adli hem de maddi olarak canının yanması gerekiyor. Bin TL’lerle ifade edilen cezaları da her babayiğit ödeyemez’’ dedi.

İzmir’de ’Fahri Trafik Müfettişleri’ toplantısı, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) toplantı salonunda gerçekleştirildi. Toplantıya, İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, İzmir eski İl Emniyet Müdürü Halil Tataş, İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu, fahri trafik müfettişleri ve davetliler katıldı. Toplantıda konuşan İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, İzmir’de sürücülere günlük 500 bin TL trafik cezası kesildiğini, aylık ceza ortalamasının ise 15 milyon TL olduğunu aktardı.

"İHLAL YAPANLARIN CANININ YANMASI GEREKİYOR"

Trafik kazalarında yaşanan ölümlere dikkat çeken Uzunkaya, "İzmir’de günlük 500 bin TL aylık 15 milyon TL tutarında trafik cezası tutanağı düzenliyoruz. İhlal düşüyor mu? Düşmüyor. Demek ki trafik cezaları trafiğin sorununu çözmede tek başına yeterli değil. Trafik cezası o kişinin canını yakmıyorsa, onun size geri dönüşü olmuyor. Ceza yazıyorsunuz araç sürücüsü babasının holdingine gidiyor, babası o parayı ödüyor, bunun hiç bir esprisi yok. İhlal yapanın hem adli hem de maddi olarak canının yanması gerekiyor. Bin TL’lerle ifade edilen cezaları da her babayiğit ödeyemez. Böyle bir zorunluluk olduğunda daha dikkatli olur insan" dedi.

"KAZA RAKAMLARI DEĞİŞMİYOR"

Türkiye genelinde 20 binin üzerinde fahri trafik müfettişi görev yaptığını ifade eden Celal Uzunkaya, şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye genelinde 20 binin üzerinde fahri trafik müfettişi görev yapıyor, kentimizde de bin 600 civarında. Kentimizde 1997’den bu yana, bin 600’e yakın fahri müfettişimiz görülüyor, güzel bir rakam ama bu bunların 375’i trafik suçu tespit tutanağı hazırlıyor. Biz üzerimize düşeni yapma gayretindeyiz, amacımız bir vatandaşımızın bile olsa ölmesini, on vatandaşımızın bile olsa yaralanmasını engellemek. Ama bakıyoruz ki, kaza rakamları ne kadar cezai işlem uygularsanız uygulayın değişmiyor. Emniyet kemerini trafik polisine gösterilen bir aparat olarak gören 27 milyon sürücünün büyük bir ekseriyeti var. Kaskı polis göreceği zaman kullanan veya sırf görüntü olsun diye plastik tabak değerinde hiç bir koruyucu özelliği olmayan bir plastik kutuyu başına koyan insanların olduğu bir toplumda siz trafik bilincinden nasıl bahsedeceksiniz. Veya kendisi kask takıyor, hanımı arkasında kasksız, yani herhalde, ’Benim kafam kurtulsun, senin ki önemli değil’ diyor. Böyle bir çarpıklık var."