Moda ve gelinlikte marka olan İzmir, yeni yetenekleri keşfetmeye devam ediyor.

Henüz 14 yaşındayken yaptığı tasarımlar Çeşme’deki bir butikte satılınca bu işin eğitimini almaya karar verdi. Üniversitede tasarım okurken ilk modaevini açtı. Tel kırmaları iğne oyalarla buluşturdu. Defileleri büyük ilgi gördü. 25 yaşında geldiğinde Dubai, Kuveyt, Katar’ın gelinleri onun peşine düştü. Ortadoğu’nun İzmirli modacısı Yeliz Cengiz, “Onlara gelinlik yapmayı seviyorum çünkü tasarıma büyük değer veriyorlar. Kağıda yaptığınız çizimi, uçakta kıvrılmasın diye bavula bile koymayıp ülkelerine kadar ellerinde götürüyorlar” dedi. Cengiz, Ortadoğu’dan yoğun şekilde tel kırma ve iğne oyalı gelinlik siparişleri aldıklarını belirtti.

Ortaokul öğrencisiyken yaz tatilini geçirmek için yaptığı aksesuarları satarak işe başladı. İlk kazancını da yatırıma çevirmeye karar veren Yeliz Cengiz, bu işin eğitimini almaya karar verdi. İzmir Ekonomi Üniversitesi Moda ve Tasarım Bölümü’nde henüz ikinci sınıf öğrencisiyken arkadaşıyla “Rococo Design” markasıyla ilk eteklerini sattı. Sosyal medyada aranan isim oldu.

Kamuyonunda dikkatli takip ettiği moda haftalarında kendisine ait tasarımlarla boy gösterdi, tanınmış modaevlerinin beğenisini kazandı. Henüz 3. sınıftayken yine yerinde duramadı ve kendi modaevini kurdu. Önce Bostanlı’da, okul bitince de Alsancak’ta tasarımlarıyla Yeliz Cengiz markasını hayata geçirdi.

KÖY KÖY DOLAŞTI

Türkiye’nin gelinlikte başkenti olan İzmir’de, genç kızların en mutlu gününe anlam katmak bir gece ansızın sırt çantasıyla yollara düştü. Köy köy dolaşarak o unutulan el emeği, göz nuru tel kırmalı, iğne oyalı gelinlikleri araştırmaya başladı. Köy evlerindeki sandıklardaki gelinlikleri tek tek çıkardı, hepsinin adeta envanterini tuttu.

ORTADOĞU’NUN PRENSESİ

Hazırladığı gelinlikler özellikle Ortadoğu pazarının dikkatini çekti. Dubai, Kuveyt ve Katar’dan gelen firmalar ile gelin adaylarının sayısı kısa sürede arttı. Lübnanlı modacı Elie Saab’a karşı adı İzmir’in Elie Saab’ı olarak anılmaya başladı. Ortadoğu’dan gelen müşterilerinin tasarıma çok daha fazla önem verdiğine dikkat çeten Yeliz Cengiz, “Sanıldığının aksine şaşayı öyle çok sevmiyorlar. Diyebilirim ki modanın başkenti olan ya da modanın çok ileri olduğu yerlerden çok daha farklı çok daha üst düzeyde bir bilince sahipler. O kadar ki kağıttan yaptığım bir projeyi uçakla götürürken valize bile koymaya kıyamıyorlar. Nadiede bir mücevher tutar gibi tasarımın olduğu kağıdı tüm yolculuk boyunca ellerinde taşıyorlar. Sanata ve sanatçıya, tasarıma çok farklı bakıyorlar. Onlar için gelinlik hazırlamak beni de heyecanlandırıyor” dedi.

İzmir’de iyi terzi ve iyi tasarımcıların olduğunu ancak bunların ikisinin bir arada olduğu noktada bir açıklık bulunduğunu söyleyen Cengiz, “Yeniliği seviyorum ama eskiye çok değer veriyorum. 3 ay boyunca köy köy dolaşıp o mis kokulu gelinliklere nasıl yeniden hayat verebilir miyim, bunu araştırdım. Eskiyi unutmuş gibiyiz, el işçiliği, o koku, herbirinin hikayesi olan o gelinlikler. Şimdi yeniden hayat buluyorlar ve üstelik bizim sandıklarımızdan çıkıp dünyaya açılıyor. Bu yıl Ortadoğu’nun gelinleri, bizim gelinliklerimizle en mutlu gününü yaşayacak” diye konuştu.

YILIN RENGİ DEVE TÜYÜ

Tasarımcı Yeliz Cengiz, bu sezon deve tüyü renginin trendler arasına girdiğini belirterek “Onun arkasında kahvenin yerini alan avcı yeşili geliyor. Ayrıca bu yıl ilk defa siyah ve lacivert yanyana geldi. Işıltı bu sezon yerini parlak kumaşlara bıraktı. Parlak renkler ve el işçiliği ile bol kesimler var. Minimalize çizgiler yine ön planda. Spor kıyafetlerin etkisini de fazlaca göreceğiz” dedi.