Karabük İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Sarı, 3-9 Kasım ‘Organ Bağışı Haftası’ nedeniyle yaptığı açıklamada organ bağışının önemine vurgu yaparak, Karabük’te 11 yılda organ bağışı yapanların ise sadece 101 kişi olduğunu söyledi.

İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Sarı, organ bağışının kişinin tıbben yaşamı sona erdiğinde, doku ve organlarının kullanılmasına izin verilmesi olduğunu açıkladı. Sarı, “Organ nakli son dönem organ yetmezliklerinde kullanılan en iyi tedavi yöntemidir. Hastaların yaşam süresini uzatır, yaşam kalitelerini yükseltir. Böbrek, karaciğer ve kalp, nakle en çok ihtiyaç duyulan organlardır” dedi.

İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Sarı, organ nakillerinde organın kaynağının canlı veya kadavra olduğunu da aktararak, “Avrupa ülkelerinde nakledilen organların çoğu kadavra kaynaklı iken, ülkemizde canlı verici kaynaklıdır. Çünkü ülkemizde kadavra sayısı azdır. Kadavradan organ alınabilmesi için beyin ölümünün gerçekleşmiş olması gerekir. Beyin ölümü; nörolog veya nöroşirurjiden veya yoğun bakım uzmanından oluşan iki hekim tarafından kanıta dayalı tıp kurallarına uygun olarak oy birliğiyle karar verilir. Beyin ölümü kurulunun yaptıkları detaylı muayene ve tetkikler sonrası tereddüt olmadan teşhis edilen tıbbi ölüm halidir. Diğer yanda ülkemizde Ulusal Bekleme Listesi’nde yaklaşık 22 bin böbrek, 2 bin civarında karaciğer ve 600 civarında kalp hastası mevcuttur. 3 bin 500’e yakın hasta ise ışığa hasret korneo beklemektedir” ifadelerini kullandı.

“18 YAŞINI DOLDURAN BİREYLER ORGAN BAĞIŞINDA BULUNABİLİR”

18 yaşını dolduran ve akli dengesi yerinde olan herkesin organlarını bağışlayabileceğini hatırlatan Sarı, “Organ bağışı yapmak isteyen kişiler, hastanelerde ve il sağlık müdürlüklerinde bulunan organ bağış noktalarına, aile sağlığı merkezlerine ve toplum sağlığı merkezlerine başvurarak organ bağışında bulunabilir, organ bağış belgesi alabilir. Organ bağışı yapan ya da organ bağışına olumlu yaklaşan kişiler bu isteklerini yakınlarıyla mutlaka konuşmalıdır. Ülkemizde organ bekleyen hasta sayısındaki artış hızla devam etmektedir. Bu amaçla organ yetmezliğine neden olan hastalıklar mutlaka önlenmelidir. Organ nakillerini arttırmak için yoğun bakım ünitelerinde beyin ölüm tanısı koyma kapasitesi arttırılmalıdır. Beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin yakınları, organ bağış taleplerine kulak vermelidir. Bir gün kendimizin ve sevdiklerimizin de sağlıklı bir yaşam için organ nakline ihtiyaç duyulabileceği düşünülmelidir” diye konuştu.

13 YILDA 101 BAĞIŞ

Dr. Ahmet Sarı, Türkiye’de organ bağışının istenilen oranda olmadığını da belirterek, “2003 yılından buyana dijital sistem üzerinden Bakanlığımız organ bağışını tüm Türkiye genelinde tek elden yürütüyor. Tüm Türkiye genelinde 2003 yılından bu yana organ bağışı başvurusu yapanların sayısı 84 bin 550 kişi. Karabük’te ise 2003 yılından bu yana ise sadece 101 kişi bağışçı başvuru yaptı. 2014 yılı içinde ise 15 kişi başvurarak organ bağışçısı olmayı kabul etti. Ülkemizde organ bağışı çok yaygın değil. Buda çok ciddi sorunalra yol açıyor. Hem sağlık hem ekonomik anlamda ciddi problemler doğuruyor. Börek yetmexliğinden dolayı diyalize giren bir çok hastamız var. Eğer organ bağışı istenilen düzeyde olsa bunların topluma kazandırılmaları, günlük aktivitelerini yerimne getirmeleri ve iş hayatına katılabilmeleri sağlanmış olur. Sürekli diyalize girmenin maliyetinin yanısa kişisel konforlarını oldukça düşüren bir durum” dedi.