22 Ağustos 2011 Pazartesi günü Polisevinde verilen iftar yemeğine Valimiz Sn. Süleyman KAHRAMAN, eşi Hanımefendi Muhsine KAHRAMAN ve kızları Semiyye Munise KAHRAMAN, Vali Yardımcısı Yılmaz ŞİMŞEK ve eşi Çiğdem Olgun ŞİMŞEK, Şehit ve Gazi İşlemleri Şube Müdürü Hayrettin ASLAN, Şehit Aileleri Derneği Başkanı Mustafa BAYAT, Şehit Aileleri ve Gazi Aileleri katıldı.

Valimiz Sn. Süleyman KAHRAMAN ve eşi Hanımefendi Muhsine KAHRAMAN iftar yemeğine katılan tüm aileleri, masalarında tek tek ziyaret ettiler ve konuklarıyla yakından ilgilendiler. Vali KAHRAMAN, bu anlamlı günde yaptığı konuşmada, şehit ve gazi aileleri ile birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Türkiye’nin ve Türk milletinin kudretine hiçbir beşeri kuvvetin karşı koyamayacağına, şehit haberlerinin tüm milletimizi hüzünlendirdiğini; ama aynı zamanda bu acılarla milletimizin daha da olgunlaşarak, birlik ve beraberlik duygusunun, vatan sevgisinin daha da güçlendiğine değindi. Valimiz Sayın Süleyman KAHRAMAN sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarının bizlere emanet ettiği bu aziz vatanı, canı pahasına savunan şehitlerimizin ve gazilerimizin yakınları olarak, bizleri şereflendirdiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Kaybettiği oğlunun ardından ağlayınca, “Sen peygambersin, sen de mi ağlıyorsun?” diyenlere,  “Göz yaşarır, kalp hüzünlenir.”diyen Hz. Peygamber gibi, şehit haberleriyle bizim de kalplerimiz hüzünleniyor, bizim de gözlerimiz yaşarıyor elbet…  Ama bizim hüznümüz öyle anlamlı ki, yaşadığımız her acı ile biraz daha olgunlaşıyoruz, bu aziz vatana duyduğumuz muhabbet biraz daha artıyor…  Bizi bu acılarla yıpratmaya çalışanların, anlayamadığı da budur. Anlamıyorlar ki her şehit haberiyle bu aziz millet yeniden doğar. Çünkü bizler Yemen’de, Çanakkale’de, Büyük Taarruz’da kanlarıyla tarih yazan bir medeniyetin mensuplarıyız. Ve bütün dünya bilmeli ki bu aziz milletin kudreti karşısında hiçbir beşerî kuvvet dayanamaz…  Evlatlarımızın gösterdiği cesaret ve aileleri olarak sizlerin gösterdiği metanet, millet mefkûremizin abidesi olmuştur.  Hepinizden Allah razı olsun.   Gazilerimizin cesaretini, şehitlerimizin şahadetini yaşatmak da bizlerin en aslî görevidir; çünkü biliyor ve inanıyoruz ki onların ve sizlerin fedakârlığını unutmak, bizlerin ölümü olacaktır.  Bu inançla devletimizin her şehit yakınını ve her bir gazimizi kutlu bir emanet kabul ettiğini ve onların emanetine bedeli ne olursa olsun her daim sahip çıkacağını özellikle belirtmek isterim. Zira aziz milletimiz, evlatlarımızın şahadetini ve cesaretini, hiçbir elin uzanamadığı, hiçbir gözün değmediği bir yere, kalbine-gönlüne yazmıştır…  Binyıllardır birlikte yaşadığımız bu toprakları, soluduğumuz bu havayı zulümle kirletmek, bizi birbirimize düşman kılmak isteyen zalimlere inat,  birbirimizi sevmeye, bu aziz vatanı daha yüce ve daha yüksek noktalara taşımaya devam edeceğiz.   İnanın yarının Türkiyesi çok daha güçlü, çok daha güzel olacak…Sizler anne-babaları, kardeşleri, eşleri, çocukları olarak onları çok sevdiniz. Ama bilin ki sizin kadar olamasa da, bu ülke de onları çok sevdi.  Duaların kabul olunduğu bu kutlu iftar vaktinde dilerim ki, evlatlarımıza şahadet nasip eden Allah, bizlere onlarla cennetinde buluşmayı nasip etsin…  Her daim yanınızda olduğumuzu bir kez daha belirtiyor, her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum… ” dedi.

İftar yemeğinin ardından sohbet ortamı içerisinde gece sona erdi.