Bir zamanlar adı eko turizm ile sıkça duyulan Azdavay Zümrüt Köyü’nde hayal kırıklığı yaşandı.

Doğal güzelliği ile herkesin dikkatini çeken Zümrüt Köyü’nde turizm hayali doğmadan sona erdi. Konuyla ilgili açıklama yapan Azdavay Belediye Başkanı Osman Nuri Civelek, "Üzülerek söylüyorum, orada ki ev sahipleri, işletmeciler turizm mantığını kendi dünyalarında oluşturamadılar. Yatırım yapılan evlerin sahiplerinin bu işi yapamamalarından kaynaklanan sıkıntı yaşandı ve doğmadan öldü. Çok da yazık oldu” dedi.

Denetleyenlerin de yön veremediği bir durumun söz konusu olduğuna dikkat çeken Civelek, bu bölgeyi gidenlerin internet ortamındaki paylaşımlarının kendilerini üzdüğünü söyledi. Başkan Civelek, bir gazetecinin sorusu üzerine: “Bu köyümüzde eko turizm mantığında iki evin restorasyonu yapıldı. Tamamen köy ortamının yaşanabileceği aktivite mekânları oluşturuldu. Üzülerek söylüyorum, orada ki ev sahipleri, işletmeciler turizm mantığını kendi dünyalarında oluşturamadılar. Yatırım yapılan evlerin sahiplerinin bu işi yapamamalarından kaynaklanan sıkıntı yaşandı ve doğmadan öldü. Çok da yazık oldu. O bölgemize giden insanların internet üzerinden tepkileri bizleri üzüyor. Mantık şuydu, o evlerde inek olacak, insanların gözleri önünde sağılacak, tavukları olacak, yumurtaları ikram edilecek. Planlama çok güzeldi ama maalesef işletmeler başarısız oldu. Denetleyenlerin de yön veremediği bir durum söz konusu oldu” diye konuştu.

Küre Dağları Milli Parkı’nın en can alıcı noktalarının Azdavay ve Pınarbaşı ilçelerinde olmasına rağmen, Küre Dağları Milli Parkı’nın Bartın’a bağlanmasının yanlış olduğunu söyleyen Başkan: “Kastamonu’da iken en çok iletişim kurduğumuz yer Milli Parklar idi. Ancak şu anda muhatap bulamıyoruz. Bu büyük bir kayıp oldu. Bölge Müdürlükleri Bartın’da yok diye Şube Müdürlüğünün Bartın’a verilmesi çok yanlış oldu” dedi.

Köy hakkında ve projenin gelişimi hakkında a bilgi veren Civelek,”Zümrüt Köyü Küre Dağları Milli Parkı sınırında bulunan ve Azdavay bölgesinde yer alan izole bir köy. Etrafı tamamen ormanlarla kaplı olan köy gerek kültürel gerekse doğal açıdan bozulmamış. Yaklaşık 50 hane olan köy 4 mahalle ve 350 nüfustan oluşuyor. Nüfusun büyük bölümünün İstanbul’a göç etmesi nedeniyle şu an köyde yaklaşık 35-40 kişi yaşıyor. Proje ile köyde eko turizmin altyapısının oluşturulması ve alternatif gelir kaynağı oluşturulmaya çalışılmıştı. Gerek proje fikrinin köylülerle tartışılması gerekse projenin uygulanmasına ilk etapta köy halkı istekli ancak tereddütle yaklaşmışlardı. Proje 2004 yılı yaz döneminde başlamış ve 18 ay süre öngörülmüş ancak 24 ay sürmüştü” diye konuştu.