Kültür bir toplumun tarihsel süreç ve kuşaktan kuşağa aktardığı her türlü maddi ve manevi özelliklerin bütünüdür. Toplumu ayakta tutan en önemli kimliğidir. Türk Milleti olarak sahip çıkmamız gereken en önemli unsurlardan birisidir. Ancak millet olarak kültürümüzden uzaklaşmaya başladık. Başka kültürlerden etkilenmekten çok onlara karşı bir özenti ortaya çıkmaktadır. Şunu da çok iyi bilmeliyiz ki bir milleti savaşla yok edemeyen sömürücü devletler kültürlerini sömürerek yok etmeye çalışırlar. Bizler de bizi yok etsinler diye elimizden geleni yapıyoruz. Yıllarca ülkemizde uygulamışlardır hala da uygulamaktadırlar.

Bunlar bunu yaparken en önemli unsurları da teknolojidir. Türk toplumu olarak doğru yerde kullanmadığımız teknoloji ile bizi kültürümüzden ve birbirimizden uzaklaştırıyorlar. Bugün en çok TV programı izleyen, telefon kullanan, internet başında sabahlayan ülkelerden biriyiz. Televizyon programlarının ekserisini yabancı menşeli programlar meydana getirmektedir. Bunlardan; çizgi filmler olsun, kovboy filmleri, polisiye diziler, hemen hepsi bir başka kültürün yaşantısına, örf ve adetlerine, zevk ve esprisine göre hazırlanmış programlardır. Ancak bizler ne yapıyoruz? Günlerce bekliyoruz bu programı, takip edebilmek için kendimizden geçiyoruz. Saçma sapan, gündemi meşgul eden, insanları iletişimden uzaklaştıran, programlar izlenme rekoru kırıyor. Çok önemli bir gündem gibi onu konuşuyoruz. Günlerce bu tür programların etkisinde kalıyoruz. Bu durumun önüne geçebilmek için yetiştirilen yeni nesil gençliğini daha duyarlı, öz değerlerinden uzaklaşmaması için çalışmalar yürütmeliyiz. Teknolojiyi daha faydalı işlerde kullanmalıyız.

Bizi hiçbir şekilde anlatmayan, geleneklerimizden, örfümüz den, adetlerimizden uzak programların başında sabahlıyoruz. Teknolojiyi doğru yerde kullanmıyoruz ve esiri oluyoruz. Genç nesil, kültürümüzden uzak bir nesil olarak yetiştiriliyor. Ben elbette Batıya karşı değilim, ama her millet kendi kültürünü korurken benim kültürüm neden ayakaltı ediliyor. Bizler kültürümüzün ne kadar güzel, değerli olduğunu yansıtmamız gerekirken, bunun için hiç bir şey yapmıyoruz; ama Anadolu coğrafyasına yüzyıllardır gözü olan sömürgeci, bizim yok olmamızı isteyen devletlerin kültürlerine özenerek kendi kültürümüzden uzaklaşıyoruz. Kendi gelenek, görenek, örf ve adetlerimizi unutup, onların değerlerini kendi kültürümüzün içine sokuyoruz. Tam da istediklerini yapıyoruz aslında, kendi ellerimiz ile kültürümüzü yok ediyoruz.

Millet olarak değerlerimizden yıllardır bu tür durumlar ile uzaklaşmaktayız. Birileri çıkıp ta bu sorunları gündeme getirmiyor. Öz değerlerimizi anlatan, bilgi veren, değerlerimizin önemini vurgulayan çok nadir yayın yapıp halka sunuluyor. Sadece bu kadarıyla kalıyoruz. Bu sorun nasıl çözülür veya sorun nereden çıkıyor bunu hiçbir şekilde araştırmıyoruz. Çözüm için çalışma yapmıyoruz. Bunun temelinde ülkemizde açılan yabancı okulların etkisi de büyüktür. Devlet kendi eliyle sürüklüyor yeni neslin yok olmasına, daha iyi eğitim adı altında reklamlarından etkilenen aileler çocuklarının bu okullarda eğitim görmesi için çaba harcıyorlar. Talebin özel yabancı okullara değil, devlet okullarına olması gerekir. Ancak öyle bir eğitim sitemi var ki, gün geçmiyor ki yeni bir sistem yeni bir sınav çıkmasın, eğitim sisteminin yanlışları da, gençlerin daha donanımlı yetişmesine engel oluyor. Eğer düzgün bir eğitim sistemimiz olmuş olsa, ne dershanelere, ne de özel okullara ihtiyaç duyulur. Bunun çabasını vermeliyiz.

Bunların yanında kültürün en önemli unsurlarından birisi de dildir. Buna göre gelecekten günümüze kültürümüzü aktara bilmek için dil önemli bir konumdadır. Dünya da dil sömürüsü de yapılmaktadır. En büyük örneği de İngilizcedir. Çok sayıda ülkenin anadili olmuştur. Bizde bu yolda emin adımlarla ilerlemekteyiz. Türkçe’den uzak başka dillere karşı bir özenti duyan gençlik ortaya çıkmıştır. İletişim alanlarında bile cümle kurmaktan aciz, kelimeleri kısaltarak, anlamsız ifadeler ile birbiri ile yazışan gençlerimiz var. Güzelim dilimiz Türkçeyi bu tür özentiler ile yok ediyoruz. Dilimize, kültürümüze sahip çıkalım. Birlik ve beraberliğimizi daha uzun yıllar yaşatabilmek için bunu yapmalıyız.

Benliğini unutan, millet olma anlayışını yitiren gençlik oluşmaya başlamıştır. Bunun önüne geçmeliyiz.

M. Kemal ATATÜRK’ÜN dediği gibi " Bilelim ki, Milli Benliğini Bilmeyen Milletler Başka Milletlerin Esiri olacaklardır."