Kayseri Barosu ve Türk Hukuk Enstitüsü’nün birlikte düzenlediği ’CMK Değişiklikleri ve Uygulamaları’ konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Ersan Şen, "Biz bağımsızlığın ötesinde tarafsızlığı sadece dışarıdan baskı olarak ele almayız" dedi.

Kayseri Adalet Sarayı Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa, Ceza Hukuku Profesörü Prof. Dr. Ersan Şen, Kayseri Barosu Başkanı Fevzi Konaç, Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta, Adli Ceza Komisyon Başkanı Dursun Büyükbaş ve davetliler katıldı. Konferansta konuşan Ceza Hukuku Profesörü Prof. Dr. Ersan Şen, "Ceza hukuku tarihin en alt zamanlarından bu zamanlara kadar vardır. Önemli olan dürüst yargılanmaktır. Dürüst yargılanma hakkına gerçek anlamda önemlidir. Önemli olan yargılanmak değildir. İnsanlar yargılanmaktan korkmaz as olan adaletli yargılanmaktır. Soruşturulmaktan korkmasın, biliyorsunuz ceza muhakemesinin 160. Maddesi uyarınca basit şüphe ile cumhuriyet savcıları soruşturma başlatır. Korku ceza muhakemesinin 160. Maddesi 2. Fıkrası gereğince dürüst yargılanma hakkının yani savcılık makamı tarafından sadece şüphelinin aleyhine değil lehine delillerinde toplanıp değerlendirilmesi savcılığın ona göre verip vermediği noktasında yargı mensubuna tarafsızlığın sağlanıp sağlanmadığının tespitidir” dedi.

Şen, "Gereğince dürüst yargılanma hakkının yani savcılık makamı tarafından sadece şüphelinin aleyhine değil lehine delillerinde toplanıp değerlendirilmesi savcılığın ona göre verip vermediği noktasında yargı mensubuna tarafsızlığın sağlanıp sağlanmadığının tespitidir. Biz bağımsızlığın ötesinde tarafsızlığı sadece dışarıdan baskı olarak ele almayız. Yargı mensubu dediğimiz hakimimiz, savcımız ve avukatı da dahil edelim. İç dünyasında da tarafsız kalabilme kabiliyetine politize olmaması gerektiğine bir yerlere hizmet etmeyip adalete, dürüst yargılamaya, bireyin hak ve hürriyetini koruma hizmetini yapma bilincine sahip hukukçuları, hukuk fakültesini 100 den fazla yapmaktan ziyade hakikaten sindirmiş, hazmetmiş hukukçular olarak donatmamız gerekmektedir” diye konuşan Ersan Şen “ Bu insanları yetiştirdiğimizde 2 dudak arasında kişi hak ve hürriyeti hakkında karar veren insanlara, gerçekten yargının ve adaletin ekmek, su, hava gibi ihtiyaç olduğunu bir gün kendilerine de lazım olabileceğini anlatabildiğimizde hissettirdiğimiz de yargı üzerinde korkuyu ve baskıyı kaldıramasak ta azaltabileceğimize inanıyorum. İşte insanlar o zaman yargılanmaktan korkmamalıdırlar” şeklinde konuştu.

Baro Başkanı Fevzi Konaç ise, "Hukuk kavramı üzerinde, adalet kavramı üzerinde kara bulutların dolandığı bir dönemde çetin bir süreçten geçiyoruz tabi bu zor süreç sadece bu zor zaman dilimine ait değil Türkiye’de neredeyse yüzyıllardır kendi içerisindeki, değişim ve dönüşüm ile ilgili olarak sorunlar yaşıyor. Sıkıntılı süreçlerden geçiyor. Olağanüstü dönemden olağanüstü tepkilerle beraber Türkiye’nin hem dünyadan hem kendi, içerisinde bir takım öz eleştiriye tabi tutulacak unsurlarıyla beraber yüzleşeceği dönemlerden geçme zorunluluklardan bize bir şekilde geçiriyor” şeklinde konuştu.

Konaç ayrıca, "Bu anlamda, hukuk devleti olmak anlamında adalet ve hukuk kavramı üzerinde ki bu soru işaretlerinin giderilmesi anlamında biz hukukçulara, barolara, akademisyenlere çok önemli görevler düşüyor bu anlamda bu gün CMK uygulamaları ile ilgili olarak değişiklikler ve son süreçte yaşanan sıkıntılarla beraber tartışma konusu olacak hadiselere değerli hocamızın bir bakış açısıyla inşallah değerlendirmeler yapmak ve bu anlamda mesleki değişim ve dönüşümün çok hızlı bir süreçten geçtiği bu dönemde belki de kendi zihnimizdeki soru işaretlerine cevap bulmak anlamında bugün bu programdan istifade edeceğiz” diye konuştu.