Türk dünyasındaki milli uyanış hareketlerinin öncülerinden biri olan İsmail Gaspıralı’nın vefatının 100. yılı münasebetiyle, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ)’nde Kutadgu Bilig Öğrenci Topluluğu ve Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından “Kırım’ın Dünü, Bugünü ve Yarını ” konulu konferans düzenlendi.

Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi konferans salonunda Ardahan Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ranetta Gafarova’nın verdiği konferansa; Seydişehir Belediye Başkanı Mehmet Tutal, NEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Kar, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkadir Buluş, Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Kemal Özcan, Seydişehir Kırım Türkleri Kültürü ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mustafa Sarıkamış, Tarım İş Sendikası Konya Şube Başkanı Abdulkadir Tamak ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkadir Buluş yaptığı açılış konuşmasında, İsmail Gaspıralı’nın yaymaya çalıştığı misyona değinerek, Gaspıralı’nın dilde, fikirde ve işte birlik sloganıyla Türk dünyasında kurmaya çalıştığı birlik önemli bir misyonu ifade etmektedir. Bu misyon tam anlamıyla başarılı olamasa da özellikle son günlerde de tartışılan Türk dilinin sadeleştirilmesiyle ilgili girişimler ele alındığında bu girişimlerin bir bağ oluşturduğu ve ayrıca Hz. Mevlana’nın deyişiyle ‘dilde değil ancak anlamda bir olanların anlaşabileceği’ felsefesine istinaden Gaspıralı İsmail’in misyonunun son derece önemli olduğunu belirtti.

EVİNDE HADİS KİTABI BULUNANLARA 5 YIL HAPİS

Seydişehir Kırım Türkleri Kültürü ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mustafa Sarıkamış ise konuşmasına, 1 yaşında vatanından sürgün edilen, 52 yaşında ülkesine dönen ve tekrar 72 yaşında sürgüne uğrayan İnsan Hakları savunucusu Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile Kırım Türklerinin kapatılan milli meclislerinin başkanı Refat Çubarov’un selamlarını ileterek başladı. Sarıkamış, “1848 yılında Birleşmiş Milletler İnsan Haklarına ilişkin kararlar aldı ve bu kararlar tüm dünyada uygulanmaya başladı. Fakat İslam coğrafyasında Gazze’de, Kırım’da ve Özbekistan’da bu kararlar uygulanmıyor. Kırım’da bin 240 olan cami sayısı 300’e indi. Camiye giden Müslümanlar fişleniyor. Evinde hadis kitabı bulunduranlara 5 yıl hapis cezası veriliyor. 28 gencimiz 25 Şubat’tan bu yana infaz edildiler. Sadece Müslüman ve Türk oldukları için. Sizden istedikleri bu tür programların düzenlenmesi ve onlar için yapacağınız dualarınız ve manevi destekleriniz” dedi.

KIRIMLI GENÇLER KAÇIRILARAK ÖLDÜRÜLÜYOR

Ardahan Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ranetta Gafarova verdiği konferansta Kırım’ın tarihi ve bugünü ile ilgili sunum yaptı. Gafarova yaptığı sunumu Kırım’ın işgal edildiği gün olan geçtiğimiz 1 Mart gecesi hazırladığını belirtti. Programın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ederek buradaki Türklerle akraba olduklarını nitekim Kanuni Sultan Süleyman’ın annesinin de Kırımlı olduğunun bilgisini verdi.

Gafarova, Kırım halkının çok acılar çektiğini ve geleceğinin de belli olmadığını ifade ederek, milli uyanışın öncüsü olan İsmail Gaspıralı’nın hayatından bahsetti. Gaspıralı’nın zor şartlarda “Tercüman” gazetesini çıkardığını söyleyerek bu gazete ile düşüncelerini yayarak Türk halkını birlik ve beraberliğe çağırdığını söyledi. Gafarova, Kırım’ın tarihini anlatarak ilk işgalin 1783 yılında Rus II. Katerina döneminde yapıldığını sonrasında tarih boyunca 3 kez sürgün edildiklerini belirterek, sürgünlerde insanlarının da 100 binden fazlasının yok olduğuna dikkat çekti. 1917 yılında kurulan Kurultay tarafından 28 Aralık’ta Kırım Halk Cumhuriyetinin kurulduğunu fakat 12 gün gibi kısa bir zaman sonra cumhuriyetlerinin yıkılarak hükümet reisi Numan Çelebicihan’ın idam edildiğini anlattı. Kırım’ın bugününe de değinen Gafarova, şu anda Kırım’da meclis binalarının kapatıldığını, Kuran-ı Kerim’in yasaklandığını, imam ve hocaların bırakılmadığını, Kırım tatarlarının özellikle gençlerin kaçırılarak öldürüldüklerinden bahsetti. Gafarova, duygu dolu verdiği konferansın sonunda Türkiye Cumhuriyeti’nden manevi destek istediklerini ve Türk milletinin dualarını beklediklerinin altını çizdi.

KIRIMLI 3 KEZ SÜRGÜN EDİLDİ

Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Kemal Özcan ise, programın sonunda doktorasını 1944 yılı Kırım tatarlarının sürgünü üzerine yaptığını belirterek, katılımcılardan gelen sürgün edilenlerin sayısına ilişkin soruyu cevaplandırdı.

Özcan, “Bu sayı net olarak bilinmemekte. Rusların verdiği resmi rakamlara göre 1944’te sürgün edilenlerin sayısı 145 bin-150 bin civarı. Fakat sürgün sonrası yapılan Kırım nüfus sayımında ortaya çıkan rakam yaklaşık 270 bin sürgünün ilk yılında gönderilenlerin yüzde 46.2’si hayatını kaybetmiştir. Bu soykırımdan başka bir şey değildir. Kırımlı 3 kez sürgün edilmiş 4’üncüsü de kapıda. Allah Kırım tatarlarına bir daha bu acıları yaşatmasın” dedi.

Katılımın oldukça yoğun olduğu konferans plaket takdimi ile sona erdi.