Yunus Emre Konferans Salonunda düzenlenen geceye çok sayıda davetli katıldı. Gecede Alparslan Türkeş in hayatından kesitlerin yer aldığı tiyatro gösterisinin öncesinde bir konuşuma yapan Karaman Ülkü Ocakları İl Başkanı Burhan Abay, Rahmetli Alparslan Türkeş’e İthafen yaptığı konuşmada'';

Başbuğum;
Sen gittikten sonra hainlerin sesi haddinden fazla çıkmaya başladı. Memleketim yanıyor ve iktidar sahipleri bu yangını körüklemekten başka bir işle uğraşmaz hale gelmişler.  Buna göz yummayıp vatan savunmasına geçen gençler ise demokratik açılım sürecini zedelemekle suçlanıyorlar. Terörist başının serbest kalması tartışılır hale geldi.  Ülkemin dört bir yanı Türk üst kimliğini tanımayan ve tanımayacağını haykıran azınlıklarla doldu. Hatta Türk olduğunu söylemek suç haline geldi. Artık hainler biz vatansever gençlerden bile çekinmez hale geldiler. Mehmetçiğe kelle, terörist başına sayın diyen ve milliyetçiliği ayaklar altına alan bir başbakanımız var. Bir kaç yıl içinde neredeyse ülkemin tüm mal varlığı özelleştirilerek fiilen işgal altına alındı.  Fakat bunu marifetmiş gibi gösterip kendine rant sağlayan bir hükümet var başımızda. Tüm bunlar canımızı yakarken bir de elimizin kolumuzun bağlanması çok zorumuza gidiyor.

Milliyetçi harekete atılan iddiaların haddi var hesabı yok.

Bu da yetmezmiş gibi bir de bu hareketin içinden yetişip şimdi ise ihanet içinde olan müptezeller var. Mahcubuz başbuğum, hem sana karşı hem de şehadet ile şereflenmiş beş bin büyüğümüze karşı tarifi zor bir utanç içerisindeyiz.
 Uykularımız kaçıyor, ahirette tüm bunların hesabını nasıl vereceğimiz konusunda hiçbir fikrimiz yok. 
Şimdi bunları sana anlatmak bana çok acı veriyor. Ülkenin bu halini görmek biz Türk gençlerini fazlasıyla üzüyor.

 Bilemiyoruz bizlerden ebedi âlemde razı olacak mısın?
Şehit olan abilerimize dediğin gibi bizlere de evlatlarım diyecek misin?
Ya da bizler ölmeden evvel senin evladın olma şerefine erişebilecek miyiz?

Bu sene 4 Nisan bizler için eskisinden daha hüzünlü geçecek çünkü yaşananların karşısında bu şekilde durmak içimizde büyük yaralar açılmasına sebep oluyor.
Başbuğu bir yazıya sığdırabilmek, gösterdiği fedakarlığı ve hayatı boyunca Türkiye’nin varlığını ve birliğinin korunması için ortaya koymuş olduğu insan üstü mücadeleyi dört beş paragrafla tasvir edebilmek mümkün mü sizce?

Elbette değil. İşte bu yüzden siyasi arenada yer alanlar genel başkan olabilir, başbakan olabilir; ancak lider olabilmek, kitleleri peşinden sürükleyip onlara yön verebilmek, gençlerin her yönüyle örnek aldığı bir kişi olabilmek herkesin harcı değildir.

Alparslan Türkeş, lider olma vasfını benliğinde taşımasının da ötesinde müstesna bir şahsiyettir.
Çünkü ona Türk tarihindeki en önemli sıfatlarından biri olan, tarihi dönemeçlerde toplumuna bayraktarlık etmiş olanlara, gecenin karanlığını yarıp güneşin yakalanmasına öncülük edenlere verilen Başbuğ sıfatı layık görülmüş ve hafızalarda bu şekilde yer edinmiştir.
Alparslan Türkeş, gençlik heyecanına kapılmadan, emeklilik hayalleri kurmadan kısacası rahat yaşama lüksünü aklının ucundan dahi geçirmeyen bir şahsiyetti. 
1960’da ihtilal döneminde sürgüne gönderildiğinde de, 1980’de sırf fikirlerinden dolayı hapishaneye koyulduğunda da Türk Milliyetçiliğinin var olması için üstlendiği sorumluluktan asla taviz vermeyen, baskılar karşısında zafiyete düşmeden dimdik durabilen tarifsiz bir liderdir.

Hangi baskılara maruz kalırsa kalsın, ne ile tehdit edilirse edilsin, hiçbir durumda ne bir zümrenin ne de bir grubun adamı olmamış ve hiç kimsenin hükmü altında yaşamayı kabullenmemişti.

Çünkü o bir “devlet adamıydı” . O bir “liderdi”. O Türk dünyasının umut ışığı ve son başbuğuydu.
Sen hayatta olsaydın muhtemelen tüm bunlar yaşanmamış, ülkemiz şimdiki halinden daha iyi bir konuma erişmiş olacaktı. Fakat takdir-i ilahi böyleymiş.
Allah sevdiklerini kullarına da sevdirirmiş. Bizler sana ve ülkümüze duyduğumuz derin muhabbetle çabalamaya devam edeceğiz.

Kanımızın son damlası akana kadar Allah’ın rızası için kâfirlerle mücadele edeceğiz.
Dini kullanarak insanları kandırmaya çalışan münafıklara fırsat vermeyeceğiz.
Gelecek her gün bir öncesinden daha fazla çalışacağız.
Çünkü şimdi Ülkücü gençlik için dik duruş göstermenin tam vaktidir.
Şimdi uyuma, gezme, dinlenme vakti değildir. Başımızdakiler ihanet içindedirler ve burada bize düşen vazife büyüktür.
Ülkücü Türk gençliği olarak sana söz veriyoruz geride bıraktığın davaya sadık kalacağız.
Damarlarımızdaki asil Türk kanının verdiği kudretle başaracağız
Başbuğ’um sen rahat uyu! Ellerinde paçavralarla özgürlük nidaları atanlar, Türkiye haritası üzerinde bilgisayar programında yaptığı oynamaları gerçek zanneden hayalperestler, içimizdeki ABD ve İsrail kuklaları!

Hepiniz şunu iyi biliniz ki

Başbuğ Alparslan Türkeş’in fikirleri daima yaşayacak ve onun izinden yürüyen, temeli 9 Işık doktrini olan Türk Milliyetçiliği ideolojisini benimseyen Ülkücü gençlik gözünde,kalbinde taşıdığı iman ve vatan aşkıyla hain emellerini gerçekleştirmenize asla izin vermeyecek Başbuğ’un idealleri ilelebet yaşatılacak,mücadelesi sürdürülecektir.

Dualar tekbirler size Başbuğum
Hakkını helal et bize Başbuğum

Ruhun Şad, mekanın cennet olsun… dedi.