İnsan önce ateşi buldu, yetinmedi. Ardından taş tekerleği, yine yetinmedi. En sonunda… Hiç ama hiç yetinmedi.

İnsanoğlu yüzyıllar boyunca sürekli bir arayış,daimi bir keşfin peşinde koştu durdu amansız adımlarla.Bu buluşlardan biri de şüphesiz elimizden düşüremediğimiz cep telefonlarıdır.Graham Bell telefonu keşfederken bu buluşunun tüm insanlığı derinden etkileyeceğini biliyor muydu bilinmez ama gerçek olan bu.

Cep telefonu kullanımı artık çocuk yaşlara inmiş durumda.Çocuklardan ziyade bebekleri bile etkiler duruma gelmiş maalesef.Hastanede bulunduğumuz odadaki bir bayanın bebeğini telefonundan dinlettiği ninni ile uyutması beni çok şaşırtmıştı.

Caddeleri , sokakları şöyle bir gözlemlediğimizde genel olarak herkesin elinde bir telefon mevcut durumda. Yolda yürüyen bir gencimizin otobüs durağının camına toslaması çok üzüntü verici bir durumdu benim için.

Telefonun en akıllısını kullanmaya çalışırken galiba amaç ile aracı birbirine karıştırmaya başladık. Amacı iletişim olan bir aracı hayatımızın en vazgeçilmez bir amacı haline getirmek ne acı…   

Bebeklerimizi doğal insan sesiyle, anne ninnisiyle  uyutmak yerine cep telefonlarına yüklenmiş seslerle uyutmaya çalışmak ne acı…

İlköğretim öğrencisinin arkadaşlarıyla oynayacak milli-kültürel oyunları bilmezken cep telefonlarındaki sanal oyunlara kendini kaptırması ne acı…

Gençlerin , yetişkin bireylerin doğayı ,çevreyi gözlemlemek varken elindeki telefonla dünyaya bakış açısını üç karış mesafeye indirmesi ne acı…

Cep telefonu mağazasına yeni çıkan ürün için akışan insanlarımızın tarihin, kültürün , milli ve insani değerlerin türül türül koktuğu kütüphaneleri kimsesiz bırakmaları ne  acı…

Araçlar amaçları karşıladığı ölçüde değerli ve anlamlıdırlar. Araçlar amaca döndüğü müddetçe hep üzülecek farkında olmasak da derin acılar çekeceğiz.
Mehmet BAŞTUĞ
Eğitimci-Yazar