Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Medeniyet Düşünürü Farabi Uluslararası Sempozyum”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Kongre ve Kültür Merkezi’nde başladı.

Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti tanıtım filmi gösterimi ile başlayan sempozyum, protokol konuşmaları ile devam etti. Açılış konuşması yapan Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, medeniyetin temellerini ortaya koyan Farabi’nin uluslararası bir sempozyumda gündeme gelmesinin kendileri için ayrı bir önem taşıdığını belirtti. Farabi’nin insanda ruhi ve ahlaki arınmanın önemine dikkat çektiğini ifade eden Vali Tuna, "Köklerimize ve medeniyetimize sadık kalarak ürettiğimiz bütün projelerden ayrı olarak bu sempozyumda gönül medeniyetimizin Farabi’nin şahsında felsefi boyutta bütünleyici olarak ele alınmasına zemin hazırlamış olmakta. Kibrin ve kinin asla boy vermediği ve yeşermediği Türk dünyasına ebedi saadete götüren mutluluğun sırlarını söyleyen Farabi, eşrefi mahlukat olan insanda evvela ruhi ve ahlaki arınmanın önemine dikkat çekmektedir. Felsefenin nihai hedefi olarak da ahlakın iyileşmesini belirleyen Farabi, ruhunu ve ahlakını arındırma kaygısını taşımayan ve sadece teorik bilgilerle yetinen filozofa ise sahte filozof demiş ve felsefe ile uğraşanların omuzlarına önemli bir sorumluluk ve misyon yüklemiştir. Bugün Farabi çatısı altında Türk dünyasının bir erdem medeniyeti olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz. Ancak bunun bir yâd etme ve anma ile kalmayıp geleceğe akan zaman içerisinde değer erozyonu karşısında ahlak eğitimi ile ilgili Farabi’den yöntemleri nasıl hayata geçirebiliriz sorusuna cevaplar aramalıyız" dedi.

"FARABİ BİZLERE ZENGİN BİR LİTERATÜR BIRAKMIŞTIR"

Farabi’ye göre ahlak eğitiminin çok önemli olduğunu hatırlatan Vali Tuna, "Malumunuz olduğu üzere insanın yaratılış amacı ile eğitim için koyduğu amaçların aynı olduğunu söyleyen Farabi’ye göre ahlak eğitimi çok önemlidir. Bu eğitim birlikte uyum içinde çalışan kötülükleri kaldırıp iyilikleri kazanmak için işbirliği yapabilen ideal toplumu ve erdemli kenti meydana getirmeyi amaçlamaktadır. Yani bugünkü insan haklarının, demokrasinin, medeniyet anlayışının ilerisinde bir anlayışla barışı ve uzlaşmayı hedeflemektedir Farabi. Bizde Farabi gibi medeniyet mimarlarımızı gündemimize taşırken, Kültür Başkenti uygulamasını güzel bir vesile bilip dünya barışına katkıda bulunmayı hedefliyoruz, hedeflerimizden biriside budur. Bu hedefimize ilerlerken insanlığın yaşadığı buhran ve bunalımlara, anlaşmazlık ve çıkmazlara, Farabi gibi değerlerimizin fikirlerini, yaşayışlarını ve ebedi mutluluğa götüren erdemli yolu bir çözüm önerisi olarak sunuyoruz. İlimlerin tasnifini yapmış ve onların eğitim ve öğretimdeki önemini işaret etmiş olan Farabi, sonraki nesillere yani bizlere zengin bir literatür bırakmıştır. Bu literatürlerin farklı disiplinlerde pratiğe dökülmesi sağlam temeller üzerine inşa edilmiş ve yüksek insani değerlerle donatılmış gönül medeniyetimizin varlığı için hayati öneme sahiptir. Nitekim adına ‘kültür başkentliği’ dediğimiz bu gönül yolunda bizim de asıl amacımız, tarihimizi, tarihi şahsiyetlerimizi, gönül medeniyetimizin mimarlarını bir nostalji duygusuyla yad etmek değil sadece onların insani değerlerini hayatımıza dahil etmek ve gönüllerimizde yeşertmektir” diye belirtti.

"İSLAM DÜŞÜNCE GELENEĞİNİN TEMEL TEZLERİ FARABİ FELSEFESİNİN DEVAMI NİTELİĞİNDEDİR"

Ardından konuşan Başbakanlık Başmüşaviri ve Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Kurulu Başkanı Bekir Karlıağa, Farabi’nin, Türk dünyasının sembol şahsiyetlerinden birisi ve İslam dünyasının kurucu önderi olduğunu dile getirdi. Farabi’nin medeniyet felsefesinin öncü ismi olduğu kadar modern siyaset biliminin de kurucu figürlerinden birisi olduğunu vurgulayan Karlıağa, "Türk bilgin ve filozofu, İslam medeniyetinin altın çağının başlarında 10. yüzyılda varlık felsefesinden mantığa, ahlak felsefesinden siyaset felsefesine, psikolojiden musikiye kadar birçok eserler vermekle kalmamış, derin felsefi bilgisi ile antik düşünceyi orta çağlara ve günümüze taşımıştır. Felsefe, kelam, mantık, musiki, ahlak, devlet, siyaset felsefesi ve medeniyet teorisi alanında yazdığı eserler kadar yetiştirdiği öğrencileri ile de dikkat çeken düşünür, mantık ile ilgili çalışmaları Bağdat’tan sonra onun öğrencileri tarafından devam ettirilmiş ve İslam rönesansı döneminin en önemli düşünürlerini, fikir adamlarını ve edebiyatçılarının bir yerde ilham kaynağı olmuştur. Gerek kelam, gerekse tasavvuf ağırlıklı son dönem İslam düşünce geleneğinin temel tezleri de Farabi felsefesinin devamı niteliğindendir" diye konuştu.

"FARABİ’NİN DÜŞÜNCE VE GELENEĞİ, YAHUDİ ARAŞTIRMACILAR İÇİN İLHAM KAYNAĞI OLMUŞTUR"

"İslam düşünce geleneğinin tümünün ana hatlarıyla Farabi düşüncesinin devamı ve uzantısı niteliğinde olduğunu söylersek abartılı davranmış olmayız" diyen Karlıağa, konuşmasına şöyle devam etti:

"Farabi’nin Batı dünyasındaki etkileri de İslam dünyasındaki etkilerinden daha az değildir. Onun fikirleri Musa İbn-i Meymun aracılığıyla Yahudi düşüncesi ile Latin dünyası üzerinde etkili olmuştur. Bu etki 18. Yüzyıla kadar gittikçe azalsa da devam edip gelmiştir. Onun özellikle siyaset, devlet ve medeniyet felsefesiyle ilgili görüşleri, 2. Cihan Savaşı yıllarında Hitler faşizmine karşı direnen Yahudi kökenli araştırmacılar için de yeniden bir ilham kaynağı olmuştur."

Farabi’nin tüm dünyaya ışık tutan büyük bir filozof olduğundan bahseden Karlıağa, "Farabi yalnız Türk ve İslam dünyasına değil, doğusuyla batısıyla her dönemde tüm dünyaya ışık tutan büyük bir filozoftur. Bu büyük düşünür gerek yazdığı eserleri ve geliştirdiği fikirleri, gerekse doğuda ve batıda uzun süreli etkileri ile bugün dünyamızın büyük ihtiyaç duyduğu medeniyet düşüncesinin de en önemli ideologlarından birisidir" ifadelerini kullandı.

Medeniyetler üreten Maveraünnehir ve Horasan bölgesinin insanlara sunduğu büyük hazinenin yeniden günümüze taşınması gerektiğini öne süren Karlıağa, özellikle İpek Yolu medeniyetleri çerçevesinde bu tür toplantıların diğer ülkelerde de devamını düşündüklerini ve planladıklarını açıkladı. Karlıağa, konuyla ilgili çeşitli kitaplar ve belgesel hazırlandığını da sözlerine ekledi.

Kazakistan Al-Farabi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Sholpan Jamanbeleyeva ise konuşmasında, üniversitedeki çalışma ve projelerinden bahsetti.

Programa ev sahipliği yapan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen de, emeği geçenlere teşekkür etti.

Medeniyet Düşünürü Farabi Uluslararası Sempozyum Genel Koordinatörü İbrahim Akgün, Bilgeler Zirvesi’nin önemine değinerek çalışmaları hakkında bilgiler verdi.

Yarın da devam edecek sempozyum, protokol konuşmalarının ardından verilen aradan sonra ilk oturumda devam etti.