Hz. Mevlana'nın 738. Vuslat Yıl Dönümü Anma etkinlikleri kapsamında, Piri Reis Kültür Merkezinde sema gösterisi gerçekleştirildi.

 06 Aralık 2011 Salı günü saat 19.30’da Piri Reis Kültür Merkezinde gerçekleştirilen sema gösterisine Valimiz Sn. Süleyman Kahraman, Belediye Başkanı Dr. Kamil UĞURLU, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri GÖKMEN, İl Emniyet Müdürü Lütfü SÖNMEZ, Hz. Mevlana’nın 22.kuşaktan torunu olan Esin ÇELEBİ Hanımefendi, Daire Amirleri ve çok sayıda vatandaş da sema gösterisini izlemek için Piri Reis Kültür merkezini doldurdu.

Hz. Mevlana'nın 22. kuşaktan torunu Esin Çelebi ile Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Dr. Nuri Şimşekler izleyicilere sema ve Hz. Mevlana hakkında bilgi verdi.

Karaman Belediye Başkanı Kamil Uğurlu da Karamanoğlu Beyliği zamanında Horasan'dan birçok bilginin İç Anadolu'ya göç ettiğini, Mevlana'nın ailesinin de Horasan'dan gelerek Karaman'a yerleştiğini belirtti.

 Belediye Başkanı UĞURLU konuşmasının devamında; 'Bu medrese, bugün Aktekke Cami diye bildiğimiz camidir. Mevlana'nın ailesi burada yerleşmiş, insanlığı aydınlatmaya başlamışlardır. Yaşamının 7 yılını ilimizde geçiren, burada evlenen ve iki çocuğu dünyaya gelen Mevlana Celaleddin Rumi hazretleri, buradan Konya'ya gitmiştir. Annesi, ağabeyi, çocuğu ve birçok yakınının mezarı Karaman'dadır. Karaman için Hz. Mevlana çok önemlidir. Hz. Mevlana dünya için önemlidir. Bu yüzden vuslat törenlerinin Karaman'da başlaması önemlidir. İnşallah gelecek yıllarda da kutlama merasimlerini daha geniş programlarla Karaman'dan başlatacağız'dedi.

Vali Kahraman yaptığı konuşmada; ““Kim, bir müminin gam ve üzüntüsünü giderirse, Allah-u Tealâ onun dünya ve ahret üzüntülerini giderir ” diyor Hz. Hüseyin. Dün muharremin onuydu, yani aşure günü. Yurdumuzun dört bir yanında, millet olarak bir matemi, bir hüznü paylaştık. Ve tüm dünyaya  "her daim acıyı bal eyleyebilen” bir medeniyetin mensubu olduğumuzu bir kez daha hatırlattık. Biz sadece sevinçlerini değil, kederlerini paylaşan bir medeniyetin mensubuyuz ve millet olma şuurumuzu besleyen de bu mensubiyettir. 

Ve bugün bir büyük insanın, bir büyük mütefekkirin aziz hatırasını yad etmek üzere buradayız. Hz. Mevlâna, bu kadim şehrin sokaklarında yürüdü, bu kadim şehirden de gökyüzüne baktı. Ve gittiği her yerde olduğu gibi Karaman’da da her daim gönülleri besleyecek bir miras bıraktı. Bizler bu kutlu mirası her daim diri tutabilmek niyetiyle buradayız.  O bize Kerbelâ’da gönüllerde açılan yaraların nasıl sarılacağını gösterdi… Biz işte bunun için büyük bir medeniyetiz.  Ve bu medeniyete bunun için sahip çıkmalıyız.

Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.” diyor Hz. Mevlâna…  Bu umutla ve bu inançla yaşadığımız müddetçe, bu aziz milletin ne birliği bozulur ne de dirliği… Bize düşen bu inançla, bu sadakatle ve bu şuurla yaşamaktır. Biz matemlerimizi tıpkı aşure tatlısında olduğu gibi bir araya gelerek, birlikte dindirebiliriz. Rengimiz, memleketimiz hatta dilimiz farklı olabilir; ama gönüllerimiz aynı inançla attığı müddetçe birliğimiz de dirliğimiz de daim olacaktır.

Karaman Hz. Mevlâna’nın annesinin sırlandığı şehir… Karaman Hz. Yunus Emre’nin de şehri… Bu açıdan taşıdığı onur gibi sorumluluğu da biraz daha fazla… Böylesine kadim bir şehrin sakinleri olarak, tüm dünyayı Hz. Mevlâna’nın hoşgörüsüyle ve yüreğinde taşıdığı sevgiyle kuşatmanın azminde ve gayretinde olmalıyız… İnsan sürekli bir yolculuk halinde ve birazdan semazenlerimiz bu yolculuğu bize bir kez daha hatırlatacak… Umarım her birimizin gönlünde sevgiye, kardeşliğe giden yepyeni yollar, yepyeni ufuklar belirir… Birliğimiz, dirliğimiz, sevgimiz daim olsun diyor, hepinizi en kalbî duygularla selamlıyorum” dedi.

Konuşmaların ardından Uluslararası Mevlana Vakfı sema heyeti tarafından sema gösterisi yapıldı.