Yazar Yusuf Kaplan, Yunus Emre konferans salonunda düzenlenen konferansta, Türkiye’nin dünya tarihi yapılanmasında kilit rol oynadığını söyledi.

Karaman Memursen'e bağlı Eğitimbirsen Şubesinin düzenlediği konferansa, KMÜ Rektörü Prof.Dr. Sabri Gökmen, İl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğlu, Saadet Partisi İl Başkanı Şaban Şahin, Doç.Dr. Ahmet Zeki Ünal, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Servet Türegün, Maarif Müfettişler Başkanı Mehdi Sezer, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Abdurrahman Kurt, Kazımkarabekir İlçe Milli Eğitim Müdürü Selmani Karaçam, Ermenek İlçe Milli Eğitim Müdürü Savaş İlkıdır, İl Milli Eğitim Şube Müdürleri, Memursen'e bağlı diğer şube başkanları, siyasiler, STK Temsicileri ve çok sayıda davetli katıldı.

Karaman Memur-Sen İl Temsilcisi Eğitimbirsen Şube  Başkanı Yunus Özdemir selamla konuşmasının ardından Kaplan ezberleri bozan konferansına geçti.

 Afrika’nın, Asya’nın ve Avrupa’nın kesişme noktasının Türkiye olduğunu belirten Kaplan, "Üç kıtanın kesiştiği yer bizim merkezinde bulunduğumuz coğrafyadır. İnsanlık tarihi son 300 yıla kadar burada, merkezinde bizim bulunduğumuz coğrafyada yapıldı. Burası Balkanlar, Orta Doğu ve Kafkaslar yani Osmanlı medeniyet coğrafyası. 300 yıldan sonra artık tarih burada yapılmıyor" dedi.

Batı uygarlığında kriz yaşandığını fakat bu krizi Müslümanların göremediğini dile getiren Kaplan, “Biz de tarihimizin ikinci büyük medeniyet krizini yaşıyoruz. Müslümanlar olarak tarihte daha önceki dönemlerde yaşamadığımız bir fetret döneminden geçiyoruz. Bizim hem kendi ruh köklerimizle, kendi anlam haritalarımızla irtibatımızın sakatlanması söz konusu.  Tarihte Müslümanlar böyle bir problem yaşamadı. Bu sizi karamsarlığa sürükler mi? Hayır. Müslüman karamsarlığa düşmez. Umut,  Müslüman’ın silahıdır. Müslüman’ın şükretmesi ve dolayısıyla umutlanması kâfidir. Yani şükredebilecek yerde duran insanlar Müslümanlardan başkası değildir” ifadelerini kullandı.

BATI MEDENİYETLERİN KÖKÜNÜ KAZIDI

Batı uygarlığının bütün kültürlerin ve medeniyetlerin kökünü kazıdığını söyleyen Kaplan, “Demokrasi, insan hakları falan bunlar hep masal. Öyle bir şey yok. Özgürlük masalının karikatürize edildiği bir zaman dilimi bu. Batılıların biz zati özgürlükle ilgili sorunları var. Tarihte özgürlük kavramının içini bu kadar boşaltan bir tecrübe yaşanmadı. Bunu kendileri açıkça söylüyor. Mesela Max Weber, yani modernliğin kurucusu olan adamlardan biri. Weber’in 140 yıl önce söylediği bir şey var. Modernliği demir kafes olarak nitelendiriyorlar” şeklinde konuştu.

LİBERALİZM KAPİTALİZMİN SUÇLARINI MEŞRULAŞTIRIYOR

Max Weber’in Modernliğin iki kriz ürettiğini söylediğini kaydeden Kaplan, “Birincisi anlam krizi, ikincisi özgürlük kaybı.Liberalizm belki de insanlığın başına gelmiş en büyük bela. Liberalizm kapitalizmi maskeliyor. Kapitalizmin işlediği bütün suçları meşrulaştırıyor. Önüne gelen de liberallikten dem vuruyor. Her şeyi dümdüz etti liberalizm dediğimiz şey. Yani 19. yy İngilizlerin çağıdır. Güneş batmayan ülke diye kendilerini şirin bir şekilde anlatırlar. 200 yıldır dünyanın yaşadığı sorunlarda İngilizlerin imzası vardır. İngilizleri tanımadan ve onları çözmeden dünyanın sorunlarını çözemezsiniz” diye açıkladı.

EN MUZLUMLAR BİZİZ

İslam coğrafyasında kan ve gözyaşının yayıldığını ifade eden Kaplan şunları söyledi: "İslamofobi’yi Avrupalılar bizim için geliştirdiler. Biz kanın gözyaşının her tarafa yayıldığı bir coğrafyayız. Dünyanın en mazlumları biziz. Dünyada en fazla Osmanlı'nın çekilmesiyle oldu bu. Dünyada en fazla zulüm gören coğrafyayız ama adamlar bizi düşman olarak görüyor. Bu coğrafya bağımsız değil. Dışarıdan Amerika bütün Arap ülkelerine yığınak yaptılar. Dışarıdan Amerikalılar içeriden İngilizler demokrasiyi kontrol ediyorlar. Bizim İslam coğrafyasındaki sorunumuz bağımsızlık sorunu. Biz tarihimizin en büyük kırılmasını yaşıyoruz. En büyük krizimizi yaşıyoruz."

ADEM DEMİREL